YALNIZ ADAM
Abdullah Yalçın… Kalemi kurşundan bile etkiliydi. Antalya’da rant planlarının düşmanıydı. Arı kovanına çomak soktuğu için siyasetçiler tarafından pek sevilmezdi.
Para pul peşinde hiç değildi. Emekli maaşından başka bir şeyi de olmadı o yüzden… Yaptığı haberlerle baş ağrıtırdı. Sık sık şikayet edilirdi. Bir keresinde de birlikte yargılanmıştık…
Belediye hizmet binası inşaatındaki yolsuzluk iddiasıyla ilgiliydi. CHP’nin eski Milletvekili Yıldıray Sapan’ın Merkez İlçe Başkanlığı yaptığı 2008 yılında yaptığı bir açıklamayla ilgili o dönemin parasıyla 100 bin liralık tazminat davası açmışlardı hakkımızda.
Yıllarca süren o davada bir müteahhit yaptığımız haberlerden dolayı maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü iddia ederek, deyim yerindeyse donumuza kadar istiyordu.
Sadece Abdullah’la benden de değil; iddiayı ortaya atan Yıldıray Sapan ile yaptığımız haberin yayınlayan gazeteler de davalı idi. O gazeteler ise benim muhabirliğini yaptığım Akşam Gazetesi ile o dönemde Abdullah’ın çalıştığı Akdeniz Gerçek gazetesi idi.
Yıllarca devam eden o dava nedeniyle hakkımızda ekonomik ve sosyal yönden araştırma yapılmasına karar veren mahkeme komşularımıza polis gönderip nasıl biri olduğumuzu sordurtmuşlardı.
Gönderilen polisler yüzünden konu-komşunun bizlere öcü gibi bakmasına yol açan o dava daha yeni sonuçlandı. Elbette alnımızın akıyla çıktık.
Bizden tazminat talep eden o iş insanı davayı kaybetmekle kalmadı, tonla avukat parasından ve mahkeme masrafı da ödemek zorunda kaldı.
Ama Abdullah bunalmıştı, yazmayı bırakmıştı. Yazmayı bırakınca da kimse arayıp sormaz olmuştu kendisini. Kırgın ve küskündü… Özellikle de mensubu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve de CHP’li belediye başkanlarına. Zaten kırgın olduğu kişiler de cenazesine katılmadı.
YALÇIN’IN SON GÜNLERİ
Zaman zaman yüz yüze görüşür, zaman da telefonla görüşürdük Abdullah ile. Son yıllarda iş insanı Hamdi Güneş’in Sarısu Mesire alanındaki tesisine gidiyordu. Orada vakit geçiriyordu. Hamdi Güneş tesisi devredince evine kapanmıştı. Ve Abdullah Kiralık bir evde, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Cenazesi günler sonra bulundu. Kendine Yalnız adam derdi. Yalnız, kimseyle vedalaşmadan, sessiz sedasız göçüp gitti bu dünyadan…
Güle güle yalnız adam…