YALITIMLI BİNAYA UCUZ ELEKTRİK ÖNERİSİ
Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, 19 Şubat 2022 tarihinde açıklanan yönetmelik ile tekrar gündeme gelen 'Enerji Kimlik Belgesi' ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkan Atmaca, 'Neredeyse Sıfır Enerjili Bina' uygulamalarının 2023 yılında devreye gireceğini, ancak mevcut binalarda enerji verimliliğinin söz konusu olmadığını, enerji verimliliğinin sağlanması için teşvik mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini ifade etti. İbrahim Atmaca, yakın zaman istatistiklerinin ülkemizde birinci enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 21.2'sinin mesken tipi konut binalarında harcandığını, bu oranın sanayi için yüzde 31.5 olduğu düşünüldüğünde binaların enerji harcamasının çok yüksek olduğunu vurguladı.
Atmaca, binalarda harcanan enerjinin çoğunluğunun ise ısıtma, soğutma, aydınlatma, sıhhi sıcak su ihtiyacı için kullanılmakta olup doğru tercihler ve önlemler ile ciddi bir enerji tasarrufu potansiyelinin de mevcut olduğuna dikkati çekerek, “Bilindiği üzere ülkemizde 2007 yılında 'Enerji Verimliliği' kanunu yayımlanmış ve bu kanun kapsamında da 2008 tarihinde yayımlanan 2009 tarihinde de yürürlüğe giren 'Bina Enerji Performans Yönetmeliği' ile binalarda enerji kullanımı üzerine birtakım yaptırımlar getirilmiştir. Bu yönetmelikten akıllarda kalan en önemli kavram 'Enerji Kimlik Belgesi (EKB)' olmuştur. Enerji verimliliği kanunu gereği yeni yapılacak binalar için zorunlu olan EKB, mevcut binalar için önce 2017 daha sonra da 2020 itibarıyla zorunlu hale getirilse de enerji verimlilik sınıfı için bir sınırlama söz konusu değildir. Bu nedenle de mevcut binalarda enerji verimliliğinden söz etmek mümkün değildir" dedi.
YENİ YAPILACAK BİNALAR İÇİN ÖNLEMLER MEVCUT
19 Şubat 2022 tarihinde 'Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' yayımlandığını ve yönetmelikte yüksek enerji performansına ve aynı zamanda belli oranda yenilenebilir enerji kullanımına sahip olan bina 'Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB)' olarak tanımlandığını belirten Atmaca, “Yönetmelik ile neredeyse sıfır enerjili bina uygulamaları 2023 yılında devreye girecek olsa da 2025'e kadar toplam yapı ruhsatı 5000 metrekare ve üzeri olan binaların, 2025 itibarıyla ise 2000 metrekare ve üzeri olan binaların neredeyse sıfır enerjili bina olarak inşa edilmesi zorunlu tutulmuştur. Neredeyse sıfır enerjili bina kapsamındaki yapıların 2023 tarihi itibarıyla enerji kimlik belgesindeki enerji performans sınıfının B sınıfı veya daha iyi olması zorunlu tutulurken, aynı zamanda bu tip binaların birincil enerji ihtiyacının en az yüzde 5'i oranında yenilenebilir enerji kullanımına sahip olması da zorunludur. Yenilenebilir enerji kullanımındaki bu oran 2025 itibariyle ise yüzde 10 olacaktır" diye konuştu.
MEVCUT YAPI STOKU İÇİN DE ÖNLEM ŞART
Başkan Atmaca, yönetmeliklerimizde yeni yapılacak binalar için birtakım önlemler olsa da mevcut yapı stoku için bir yaptırımın mevcut olmadığını söyleyerek, “Her ne kadar mevcut yapılarda enerji kimlik belgesi almak zorunda olsa da enerji verimlilik sınıfı için bir sınırlama söz konusu değildir. Bu nedenle mevcut binalarda enerji verimliliğinin sağlanması için teşvik mekanizmalarının devreye alınması gerekmektedir. Mesken tipi binalarda öncelikli kullanılan enerji türü elektriktir ve teşvik mekanizmasının da elektrik üzerinden sağlanması faydalı olacaktır. Yalıtım gibi enerji verimlilik uygulaması yapılmış binalarda elektrik tarifelerinin kilovatsaat birim fiyatlarında yapılabilecek düzenlemeler süreci muhakkak ki hızlandıracaktır" ifadelerini kullandı.
BİNA A SINIFI TÜKETİME NASIL YAKLAŞIR
Binanın enerji tüketim sınıfının, en iyi düzeyi ifade eden A sınıfına yaklaşması için birtakım önlemler alınmasının şart olduğunu vurgulayan Atmaca, “Bunların başında binanın yalıtımı gelmektedir. Yalıtım ile enerji verimliliğinin sağlanması için ise yalıtımda doğru malzemenin tercih edilmesi, doğru kalınlıkların kullanılması ve doğru uygulamaların yapılması gereklidir. Bina yalıtımında kullanılacak malzeme mimar tarafından tercih edilirken, kullanılacak yalıtım malzemesi kalınlığı Türk Standartları 825'e göre bir makine mühendisi tarafından yapılan hesaplamalar ile tespit edilebilmekte ve uygulama bir inşaat mühendisi gözetiminde gerçekleşmektedir. Mevcut binalar yalıtılırken, rastgele tercihler yerine konusunda uzman meslek disiplinlerinin projelendirmeleri ve gözetiminde yapılacak uygulamalar fayda sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
YALITIM TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİLDİR
“Binalarda yalıtım önceliklidir ama tek başına çözüm değildir" diyen Atmaca, yalıtımın yanında ısıtma, soğutma ve sıhhi sıcak su temininde kullanılan kazan, kombi, klima, ısı pompası gibi cihazların enerji verimli olmasının da oldukça önemli olduğunun altını çizdi ve bu sistemlerin gerek projelendirme gerekse uygulama konusunda uzman bir makine mühendisi tarafından yapılmasının önemine dikkat çekti. Atmaca, son olarak aydınlatma armatürlerinde yapılacak iyileştirmeler ile binalarda güneş enerjili sıcak su sistemleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının da verimlilik sağlayacağını ifade etti.
DHA