YAĞDANLIK DEYİP GEÇMEYİN
Tetikçiler ve omurgasızlar, mutlaka bu yazıyı okumalı…
Bab-ı Ali, Bab-ı Ali olalı, bu kadar yağcı omurgasızı bir arada görmedi. Günümüzde ''fırıldaklar'', ''Bu ne yaman çelişki'' dedirtenler, ''hercai menekşeler'', omurgasızlar, ''dön baba Dönelim''ciler, Hâkim siyasilerin şakşakçıları, patron tetikçileri o kadar etrafı sardı ki, bir anlamda her yerden ''yağ'' damladığı için göz gözü görmüyor artık...
Peki, nedir bu yağdanlık? Murat Kat iftiharla sunar; ibreti âlem için okuyun... Tıklarsanız bu edebî olayı öğrenebilirsiniz. Yağdanlığın özü bildiğiniz gibidir ancak, günümüzde biraz mutasyona uğramışlardır. Elleri ve ayakları hatta güzel kalemleri vardır…
Yağdanlık nedir?
Yağdanlık, Alaaddin'in Sihirli Lambası gibi bir ''alettir''. Gövdesine yapışmış ince uzun bir boru ile ulaşılamayan yerlere ulaşır ve oraları yağlar.. Uzun ince boru şeklindeki ağzı. Yağlanacak dişli veya benzeri aletin yanına geldiğinde, tabanca tetiği gibi olan çubuğunu işaret parmağı ile çektiğinizde, söz konusu yeri ''fıs fıs'' diye yağlar.. Yağlanan yer, daha iyi kaysın diye elbette...
''Kaymak'' biliyorsunuz günümüzün en popüler kültürlerinden biridir... Ancak, söz konusu yağcılık durumu bu değildir.. Eğer yağlanan bir vidaysa, bunda amaç, vidanın ''yatağına'' iyi girmesi içindir.. Bütün bu faaliyetlerin tamamına ''yağdanlığın'' işlevi denir.
Bu aleti, örneğin oto tamircilerinde çokça görmek mümkündür.. Yağdanlıkların içlerinde sadece yağ vardır, başka bir sindirim sistemleri yoktur.. Sadece yağ vardır. Zaten ''yeryüzünde' varoluş sebepleri de budur, yağlamak... Yağdanlığın varoluş görevi elbette ''yağlamaktır''.. Lakin, fazla ''sıkıldığında'' etraf vıcık vıcık yağ olur, tehlikeli olan da budur!
Siyasilere ve belediye başkanlarına yağcılık durumu... Her insanın içinde biraz da olsa yağcılık vardır.. İnsanın yaradılış özelliğidir bu.. Eğer, karşınızdakinden bir çıkar beklemiyorsanız, aslında güzel bir şeydir.. İnsanların gönüllerini hoş tutmanın kötü bir yanı yoktur.. Ama, çıkar içinse yağdanlık durumu; o zaman bu, ahlaksız bir ruh halidir.
Yorum sizin...
Meslek içi yağcılık.. Elbette, TV ve gazetelerde çalışan arkadaşlarımızı yeri geldiğinde övmek, onların hakkını vermek gerekir.. Çünkü birçoğu artık sonuçta gazetecilik değil, ticaret yapıyorlar... Ama yağcılığın da bir sınırı olmalıdır...
Bu noktada, kod adı medya çalışanları ile tüm basın emekçilerine söylenecek bir söz vardır:
‘’Yapılan iş yağcılık bile olsa adam gibi yapılmalıdır’’
Kalın sağlıcakla...