YABANCI SORUNUNDA GELİNEN SON NOKTA!

Atatürk'ün, “Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir” sözünü biz anlayamadık. Cennet memleketin içine ettik. Lakin kıymetini bilmediğimiz şehrimiz elden gidiyor!

Bu yazdıklarım bir felaket tellallığı falan değil hayatın içindeki gerçek. Bizlerin sahip çıkmadığı şehre sonradan gelip yerleşen yabancılar sahip çıkmış durumda.

Bu konuda ben size 2022’nin 10 aylık bir verisini aktararak örnek vereyim. TÜİK verilerine göre, yabancıya 16 bin 779 konut satıldı. Rus ve Ukraynalılar Antalya'yı tercih etmiş!

Devam edelim rakamlara; Şehirde geçici ikamet izni ile 50 bini aşkın Rus, 22 bin Kazak, 18 bin 495 Ukrayna, 11 bin 500 Kırgız, 11 bin 300 İran ve 3 bin 500 Suriyeli yaşıyor.

Bu rakamlarda yerleşik olarak yaşayan yabancılar hariç. Onların rakamı ise il genelinde 180 bin civarında. Neresinden bakarsanız bakın Antalya’da 200 bini aşan yabancı nüfus var.

Sonuçta; önce ilçelerin, sonra mahallelerin sonra sitelerin, sonra apartmanların sonrada okulların ve en sonda yaşamımızın demografik yapısı değişti.

Yaşadığımız şehirde kendimizi yabancı hissetmeye başladık. Güzelim Antalya’da sağımız Ukrayna, solumuz Rus, önümüz Kırgız, diğer yanımız ise Suriyeli ile dolup taştı. Diğer 90 ülkeden yaşayanları sayarsak gerisini siz düşünün.

Şimdi bunca rakamı lakırdıyı niye yazdığımı anlatayım. Hafta sonunda iki olay sosyal medyada gündem oluşturdu. Biri bir kolejde diğeri Antalyaspor’da!

Önce özel kolejdeki olaya gelelim. Sosyal medyada Antalya Koleji’ne ait olduğu ileri sürülen bir liste paylaşıldı. 7/E sınıfına ait olduğu belirtilen listede 27 öğrencinin adı yer alıyor.

Aslında listeye ilk bakışta sorun yok gibi görünse de tek tek okuyunca asıl mesele anlaşılıyor. Koca sınıfta bir tek TÜRK ÖĞRENCİNİN adı soyadı yok. Çoğu, Rus, Ukrayna, Kırgız vs.

Hafta sonu olduğu için kolejin yetkililerine ulaşmak mümkün olmadı. Çünkü, “Bu sınıfı özellikle mi oluşturdunuz” diye sormak ve nedenini araştırmak istedim. Ama olmadı.

Hatta bu sınıf nedeniyle kolejle ilgili gelen iddialar daha vahimdi. Söylenenlere göre, Türk veliler yeni artış yaşanan ücretlere itiraz edince, “Çocuklarınızı okuldan alabilirsiniz. Ruslar eğitime sizden daha çok önem veriyor” denmiş!

Eğer son iddia doğru ise eyvah ki eyvah. Hadi bu yalan diyelim. Sınıf listesi eyvah eyvah. Yahu Türk mahallesinde salyangoz satmakla Türk okulunda böyle bir sınıf oluşturma arasında ne fark var ki?

Neresinden bakarsanız bakın vahim bir durum. Benim bildiğim, bir okula alınabilecek yabancı uyruklu öğrenci sayısı, o okulda okuyan Türk öğrenci sayısının yüzde 30’unu geçemez.

Hadi bu okul mevcudu ile alakalı. Sınıf bazında durum ve yönetmelik nedir bilmiyorum. Lakin bir bildiğim daha var o da ayrım yapılmadan KAYNAŞMA sağlanması!

Şimdi; biz önce illerimizi, sonra ilçelerimizi, sonra mahallelerimizi, sonra sitelerimizi, sonra da okullarımızı yabancılara teslim etmişiz anlaşılan. Yok öyle deniyorsa bu liste neyin nesi?

İşte ortaya çıkan tablo bu. Sanırım kendi şehrimizde nasıl yabancı kaldığımızı net görmüş olduk. Bunda kimin payı var bilemem amma bu gidiş hiç ama hiç iyi değil, her şey para hiç değil.

40 AKILLI ÇIKARAMAZ

Bizim atalarımız harbiden ileri görüşlü insanlarmış. Asırlar önce söyledikleri sözler günümüzde yaşanan her olayda CUK diye oturuyor. Sanki bugünleri görmüş mübarekler.

“Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” diye bir atasözümüz var. Kimi zaman bir kişi öyle delice bir iş yapar ki birçok akıllı kimseler bir araya gelerek düşünür, çalışırlar da durumu düzeltemezler anlamına geliyor.

Twitterda, ‘jacques de molay(@demolay_jack) adıyla bir paylaşım yapıldı. Aslında yıllardır Antalyaspor ile Muratpaşa Belediyespor’da yaşanan bir tartışmanın başka bir versiyonu.

Bu iki kulübün jimnastik takımının antrenörleri ya Rus ya da Bulgar kökenli. Sürekli Türk çocukların dışlandığı söylenir ve hep veliler, hocalar ve kulüpler arasında tartışma yaşanır.

Bu paylaşımda da benzer bir konu yer alıyor. Uzun uzadıya yazmışlar olayı. Birazda ırkçılık yapılmış. Keşke bu yapılacağını derdini anlatmakla kalsa iyi olurmuş.

Kısa bir araştırma yaptım. Öyle Rusça bilmediği için bir Türk çocuğun dışlanması gibi bir olay yokmuş(Bana anlatılana göre). Mesele sanırım başka.

Antalyaspor’dan bazı ilgili arkadaşlar dedi ki, “Bir kere çocuk ABD’de doğmuş ve oranın vatandaşı. İkincisi veli 10 yıl süreyle Rusya’da kalmış ve iyi derecede Rusça biliyor.”

Yani olayın boyutu farklı, anlatılışı farklı. Fakat benim asıl dikkatimi çeken ailenin, “7 yaşındaki kızım artık Ruslardan ve Rusça konuşulmasından nefret ediyor” sözcüğü. 

İşte bu çok vahim bir olay. Yazımın ilk bölümünde anlatmaya çalıştığım olayın korkutucu başka bir versiyonu. Sanırım. İşte bu noktada atasözümüz devreye giriyor. 

Hadi bakalım şimdi birileri çıkıp birilerinin kuyuya attığı taşı çıkartın bakalım. Tabi çıkartabilirseniz. Çıkartıp sonuca ulaşırsanız bana da haber verin.

SÜRÜSÜNE BEREKET

Antalya’da son dönemlerde sokak köpekleri konusunda epey şikayet var. Tabi suç köpeklerin mi yoksa bu konuya çözüm getirmesi gerekenlerin mi? Köpekler dilsiz hayvan.

Belki hayvanseverler yazdığımdan hoşnut olmayacak ama bende bir hayvansever olarak tehlike çanları çalıyor. Dünya şehrinde böylesine görüntüler sorunun büyüklüğünü ortaya koyuyor.

İşadamı Ali Rıza Akıncı, Meydan Kavağı Mahallesi’nden çektiği bir fotoğrafı, “Kareye hepsini aldıramadım ama 20 taneden fazla. Boş arsada üs oluşturmuşlar. Çok saldırganlar. Bir çözüm bulmak şart” ifadeleri paylaşım yapmış.

Hakikaten fotoğraf ürkütücü, sorun büyük. Artık birilerinin bir tedbir alma vakti gelip geçiyor. Yoksa yarın öbür gün istenmeyen bir olay yaşanırsa şaşırmamak lazım