WİNDOWS ARTIK DOORS OLUYOR!

METAVERSE KAPI ARALIYORUZ!

-Metaverse nedir sorusuna Platon, Mevlana ve Neşet Ertaş’ın cevaplarıyla-

Hayal gücü, bilgiden daha mı önemlidir?

Albert Einstein yıllar önce, hayâl gücünün önemine vurgu yapmak için şöyle demişti:

“Hayâl gücü bilgiden daha önemlidir.

Çünkü bilgi sınırlıyken, hayâl gücü tüm dünyayı kapsar.”

Bu söz elbette, henüz “Bilgi ve İletişim Teknolojileri”nin çok da yaygınlık kazanmadığı bir dönemde, 1931 yılında söylenmişti. Bugün ise bambaşka bir dünyadayız: Bulut bilişim, nesnelerin interneti, yapay zeka, büyük veri, veri analizi, veri görselleştirme… Ekonomiden sağlığa, eğitimden çalışma hayatına tüm sektörler her geçen gün bu yeni kavramların etkisi altına giriyor.

Bilgi ve bilgiye erişim noktasında konusunda bugün çok farklı anlayışlar ve gelişmeler var. Teknolojinin sunduğu imkânların neredeyse sınırsız bir şekilde artması, “hayal gücüyle bilgi arasındaki mesafeyi” bulanıklaştırmış ve azaltmıştır. Bu günlerde, “Bilgi ve hayâl gücü arasındaki mesafeyi ortadan kaldıran” yeni bir kavram daha girdi hayatımıza: Metaverse!

Metaverse ne zaman kullanılmaya başlanıldı?

Metaverse yeni bir şey mi?

Metaverse; “Meta” (öte) ile “universe” (evren) sözcüğünün son kısmı alınarak oluşturulan bir terim.

İlk olarak 1992 yılında Neal Stephenson imzalı Snow Crash adlı bilimkurgu romanında kullanıldı. Bu romanda internet, gelecekte metaverse adı verilen üç boyutlu sanal bir uzaya dönüşüyor ve insanların sahip olduğu avatarlar bu mekânda yazılımların yönettiği avatarlarla birlikte yaşıyordu.

Bu evreni tasvir etme konusunda en ikonik çalışmalardan biri de, 2018 yılında beyaz perdeye de uyarlanan Ready Player One isimli kitap. Bu kitapta insanlar, sanal gerçeklik yoluyla dijital bir dünyada gerçek dünyada yaptıkları gibi zaman geçirebiliyor, etkileşim kurabiliyor ve istedikleri gibi görünebiliyor.

Peki Metaverse nedir!

Metaverse’in herkesçe kabül görmüş bir tanımı var mı?

En sonda diyeceğimizi şimdi söyleyelim: Bu terimi tam olarak tanımlamak şimdilik kolay değil.

Çünkü Metaverse;

• kimilerine göre internetin gelecekteki yeni hali

• kimilerine göre web 3.0’ın en popüler mecrası

• kimilerine göre yakın gelecekte internetin yerini alacak bir sistem,

• kimilerine göre sanal ve fiziksel gerçekliğin buluşacağı bir mekân,

• kimilerine göre tüm dijital dünyaların birleştirildiği, yani internette yapabildiğiniz her şeyin tek bir alanda toplandığı yeni bir 3D evren konsepti,

• kimilerine göre sanal ve fiziksel dünyayı bir araya getirecek yeni bir evren,

• kimilerine göre de dünyamızın dijital ikizi…

Siyasette bir ilk olan, Ak Parti Forum Metaverse programında (21.02.2022 tarihinde) Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Metaverse’den şöyle bahsediyor: “..metaverse ve benzeri mecralar belki torunlarımızı da aşıp onların çocuklarının hayat biçimlerinin ayrılmaz birer parçası olacak. Meta projeler, web 3.0 denen çok daha kapsamlı, çok daha kuşatıcı, çok daha karmaşık bir teknolojik dönüşümün üzerinde inşa edilen mecralardan yalnızca biri…

Dijital teknolojilerin nevruzu, dijital teknolojilerin yeni bir safhası diyebileceğimiz web 3.0 ve onunla bağlantılı en popüler mecra olan Metaverse hakkında konuşmak, tartışmak, tespit ve tekliflerimizi paylaşmak üzere bir aradayız. Tabii bu siyasette bir ilk… “

Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg de metaverse kavramını "sadece bakmak yerine içinde bulunduğunuz bir internet" olarak tanımlıyor.

Bir metaverse uzmanı metaverse’yi “çocukların bildiği, büyüklerin şaşırdığı bir alan, 10 yaşındaki çocuğun interneti tanımlaması” olarak ifade ediyor...

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Forum Metaverse programında bu tanımlamaya yakın açıklamalarda bulunuyor: “Evlatlarımız bu büyük dijital devrimin aktif kullanımından içerik üretimine, teknik donanımından yazılımına kadar tüm süreçlerinin bizzat içindeydi. Torunlarımız ise konuya hâkimiyetleri ve kullandıkları teknolojik araçların zenginliğiyle bizim kavrayabileceğimizin çok ötesinde bir dünyada yaşıyorlar ve çok da sevimliler…”

Metaverse’de neler yapılabiliyor?

Bugünlerde Metaverse ile…

Bugün dijital, finansal ve fiziksel dünyaların arasındaki bağlantılar gitgide çeşitleniyor, zenginleşiyor ve daha da ilişkili-bağlantılı hale geliyor. Hem iki boyutlu internette var olan her şeyin 3 boyuta dönüştürülüp, dijital bir evrene aktarılma çalışmalarının yapıldığını görüyoruz hem de hayatlarımızda fiziksel olarak olup da dijitalleştirilebilecek olan her şeyin dijital evrene adeta transferini takip ediyoruz.

Bu dijital evrende – metaverse’de – oluşturulan 3 boyutlu avatarlarla çalışmak, gezmek, oyun oynamak, konsere gitmek, kripto paralarla alışveriş yapmak, toplantılar düzenlemek gibi birçok günlük aktiviteyi yerine getirmenin mümkün olması bekleniyor. Hatta o kadar çok işlev olacak ki, yalnızca yemek molaları için gerçek dünya arası vermek gerekecek diyen fütüristler bile var!

Daha şimdiden Metaverse evreninde, aktivitelerin avatarlar aracılığıyla yüz yüze yapıldığını, sadece konuşmakla kalmayıp arkadaşlarla sinemaya, konsere, mitinge gidildiğini ya da dijital paralarla alışveriş yapıldığını görebiliyoruz. Hatta kendinden önce avatarına şık bir spor ayakkabı alanlar bile var!

Küçük bir parantez açalım; şimdilik metaverseler’de avatarlarımız bizden farklı olarak yaşlanmıyorlar!

Çokça sorulan şekliyle; metaverse’den arsa alalım mı!

Sülün Osman Galata Kulesini mi satmış!

Önce şunu fark etmek yanılgılardan kurtulmayı kolaylaştırabilir; Metaverse’i fiziksel dünyanın bilindik kavramlarıyla ve yanlış terminolojiyle düşünmemek gerekir. Metaverse ile gerçek arasında da kolayca geçişkenlik yapmak doğru değil. En azından şimdilik…

Çokca sorulan şekliyle metaverse’den arsa alalım mı!

Metaverse arsa ile popülerite kazanan bir kavram. Ama metaverse sanal arsa almak değil hatta arsa almak hiç değil!

Cevap değerleme, finans, ödeme, yatırım, sahiplik, hukuk gibi kavramların metaverse’de nasıl yeni bir içerik ve üslup kazandığıyla en önemlisi de metaverse ortamını nasıl algıladığınızla yakından ilişkili olacaktır. Yaşama dair bildiğimiz çoğu kuralın burada farklı bir şekilde işleyebileceği yepyeni bir süreçten,

olasılıklarla dolu bir kavram haritasından bahsediyoruz. Çoğu kuralın farklı işleyebileceği yepyeni bir süreci ve yepyeni bir kavramı konuşuyoruz!.

Yani sanal evrendeki arsa normal bir arsa gibi düşünülmemeli.

Daha açıkcası, Gerçekten alınan şeyin ‘arsa’ olup olmadığıysa tartışmaya açık.

Osman Ziya Sülün, namıdiğer Sülün Osman’ı duymayanımız kalmamıştır. Sülün Osman’ın satışları filmlere bile konu olmuştur. Sülün Osman İstanbul'un meşhur Galata Köprüsü'nü satıyor, durmuyor, Kız Kulesi'ni satıyor, birara taşınmazlardan sıkılmış olacak ki Şehir Hatları Vapurunu satıyor…

Bazen soruyorlar: Bu satışlar Sülün Osman’ın satışları gibi olabilir mi diye? Metaverse uzmanları -gerçi metaverse’yi bilen yok ki uzmanı nasıl olsun-; evet metaverse uzmanları olmaz diyorlar! Bana sorarsanız ben de anlamaya çalışıyorum!

Metaverse, ileri teknoloji uygulamaları ve altyapıları gerektiriyor?

Hangi Teknoloji ile…

Teknoloji hızla gelişse de – Metaverse- deneyimi için her şeyden önce, şimdilik dikkate değer bir teknoloji sorunu bulunmaktadır.

Bilim insanları, metaverse evrenini oluşturabilmek için, ya da metaverse evreninin yaygınlaşması için, yapay gerçeklik ve artırılmış gerçeklik alanında teknolojilerin çok daha gelişmesinin gerekliliğini ifade ediyorlar. Metaverse’e katkıda bulunacak teknik yetenekler arasında, artırılmış gerçeklik, esnek çalışma stilleri, değiştirilemez belirteçler ( NFT) teknolojisi, Blockchain teknolojisi, başa takılan ekranlar (HMD'ler), bulut teknolojileri, Nesnelerin İnterneti, 5G, yapay zekâ ve uzamsal teknolojiler gösteriliyor.

Sahibi kim olacak!

Metaverse'ün ‘Sahibi Kim Olacak’ sorusu çokca soruluyor. Bir değil binlerce metaverse olabilecek.

İnternetin gelişimini düşünelim: Şu anda kaç farklı arama motoru kullanıyorsunuz? Aktif iletişim amacıyla kaç farklı sosyal medya aracını kullanıyorsunuz? Video izlemek için kaç farklı site kullanıyorsunuz? Dizi ve film izlemek için, Mail göndermek için, Müzik dinlemek için kaç farklı platform var? Metaverse de farklı bir kadere sahip olmayacaktır deniliyor.

Metaverse değil Metaverseler olacak gibi...

Metaverse'ün kimseye ait olmayacağı söylense de, isimlerini "Meta" olarak değiştiren dev şirketlerin varlığını da unutmamak gerekir!

Teknoloji dünyaya, dünya teknolojiye yön verirken…

(Metevarse) Kavramı bile gerçek dünyayı etkiliyor!

Gerçekliği ile yada kurgulanması ile insanlık için yeni bir dönüm noktası olacak olan bu meta-evrenin veya meta-evrenlerin aynı zamanda ciddi paradigma değişimlerine de sebep olacağı öngörülmektedir.

Şüphesiz metaverse uygulamaları, sosyal hayatı, kültürü, sağlığı, dini hayatı, turizmi, eğlenceyi, eğitimi, iş dünyasını, alışverişi, pazarlamayı, finansı, devlet kurumlarını, siyasi partileri ve insana dair birçok meseleyi içerisine alacak ve onları olumlu veya olumsuz yönde etkileyecektir.

Hâlen inşa edilmeye yada kurgulanmaya devam eden meta-evren üzerine yalnız belli şirketler değil dünyada teknolojiye yön veren birçok küresel büyük firma da çalışmalar yürütüyor.

Ve Büyük şirketler "bir sonraki büyük şeyi" rakiplerinden önce benimsemeye oldukça kararlı gözükmektedir.

KAPI * (METAVERSE) AÇILIYOR!

Kapıyı aralarken!

Kapının içinde miyiz, dışında mıyız?

 

Yıllar önce “Windows” ile tanıştık. 1985 yılında Windows yazılımıyla, bilgisayarların ve internetin kaderi önemli bir değişime uğradı. Microsoft, Windows işletim sisteminin ilk sürümünü yayınladığında belki de çoğu kişi tarihi bir değişimin ilk fitilinin ateşlendiğinden haberdar değildi.

Kısa sürede Windows 2, 3, 95, 98, 2000, XP, 7, 8, 10, 11 gibi değişen versiyonlarıyla adeta interneti ve bilgisayarları ele geçirirken, Bill Gates’e her seferinde “pencereden kapıya” ne zaman geçilecek ve “Doors” ne zaman gelecek diye sormak istedim.

Windows yazılımıyla pencereler açıldı, bize doğru ve bizden oraya doğru bir veri akışkanlığı oluştu.

Artık kapıları açıp karşıya geçmek yada karşıdan gelmek mümkün mü oluyor?

Evet “Doors” ne zaman geliyor!

Metaverse aslında bir kapı mı! Metevarse ile yeni dünyalara kapı mı açıyoruz?

Kapılar açılıyorsa, bu kapının hangi tarafı gerçek? Gerçek ne tarafta?

Dün Televizyon hayatın %10’unu işgal ederken, bugün internet %30’ları geçmiş durumda. Yarın Metevarse hayatın %60’ını aşacak/alacak diyenler var! O zaman hangisi gerçek, hangisi sanal hayat olacak? Az zaman geçirdiğimiz mi gerçek, çok zaman geçirdiğimiz mi gerçek olarak algılanacak!

Küçük bir parantez daha açmak isterim: Metevarse* kelimesinin kapı* veya kapılar olarak Türkçeye çevrilmesini teklif ediyorum.

Hangisi gerçek!

Gerçekler karışıyor.

Sanal gerçeklik!

Arttırılmış gerçeklik!

Ne kadar gerçek!

Platon’un, Mevlana’nın ve Neşet Ertaş’ın cevapları!

Hangisi gerçek! Gerçekler karışıyor mu? Aslında metvarse öncesinde de hatta sosyal medya öncesinde de hep böyle miydi yani algı ve gerçek hep karıştırılıyor muydu? Yalan Dünya hangisiydi!

Mevlana şöyle cevap veriri: Dünya zaten bir rüyadır. Dünya uyuyanın rüyası gibidir! Uyuyan kişi bunun sürekli olduğunu sanır. Sonuçta ansızın ecel sabahı doğar, zan ve hile karanlığından kurtulur!

Halk ozanımız Neşet Ertaş da yalan dünyadan şikayetçidir:

“Ömrümü boş yere çalan dünyada.

Ah yalan dünyada,yalan dünyada Yalandan yüzüme gülen dünyada”

Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde/benzetmesinde karanlık bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir.

Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağara girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar.

Yani gerçeklik, onlar için yalnızca gölgeler ve yankılanan seslerdir. Şimdi bu insanlar aralarında konuştuklarında, gölgelere verdikleri adlarla gerçek nesneleri anlattıklarını sanırlar. Bu mağaranın içinde bir de yankı düşün. Geçenlerden biri her konuştukça, zincirlenmiş insanlar bu sesi karşılarındaki gölgenin sesi sanmazlar mı?..

Birgün bu insanlardan biri zincirini çözer ve mağaranın dışına çıkar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışarak aslında gördükleri şeylerin

yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibaret olduğunu anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi daha iyi anlamasını sağlar.

Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu anlattığı zaman ise arkadaşları tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğinde zincirli iki insan onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş iki insan bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürmeye devam ederler. Çünkü gerçek onlar için mağara olmuştur. Evet Mağarayı evi gibi gören de, hapishane gibi gören de olabilir. Bazılarına gölgeler yeterken bazıları gölgeyi oluşturanın peşine düşebilir.

Metaverse'ün Gidişatı…

Ve Sorgulanan Metaverse olasılıkları!

İnsanlık için yeni (iyi/kötü) olasılıklar dünyası sunması beklenen, birleşik meta-evrenin önünde uzun bir yol olsa da, bu kavramın hayata geçirilmesini sağlayabilecek gelişmeleri şimdiden görüyoruz.

Var olan küresel sistem ve bundan doğan teknolojiler, insanın biyolojik ve psikolojik zaaflarını insana karşı kullanmak konusunda maalesef çok profesyonel olduğu için dikkatli adımlar atmalıyız.

Biliyoruz ki, nihayetinde metaverse, onu kullananlar ve kurgulayanlar tarafından tanımlanacaktır, şekillendirilecektir. Metaverse daha şimdiden tırnak içinde –regüle- edilmezse veya medeniyet kodlarıyla bezenmiş akıl teri akıtılıp üzerine çalışılmazsa, sosyal ilişkileri sosyal medyadan daha fazla deforme edebilir, daha fazla kutuplaşmaya sebep olabilir, insanın tüketimci duygularını daha da kontrolsüz bir şekilde manipüle edebilir.

İnsanlık sosyal medyanın doğumunda yaptığı hatayı tekrar etmeyip, Metaverse'ü sattığı hayalle değil, tehditleriyle ve fırsatlarıyla, akıl, mantık, bilim, ahlak ve insani değerler etrafında anlamak, şekillendirmek, yön vermek için çalışmalıdır.

Çalışıyoruz…

Çünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasette bir ilk olan, Forum Metaverse’deki konuşmasında şunları diyor:

“Gerçek şu ki, dünya dijital teknolojiler üzerinde inşa edilen yeni bir döneme doğru doludizgin gidiyor…

Madem artık giderek büyüyen bir dijital ekonomi gerçeği, dijital kültür hakikati var, öyleyse ülkelerin tamamının uzlaşmayla kabul edip arkasında duracağı bir dijital hukuk düzeni kurulmadan bu sorunların çözümü mümkün değildir….

Ülkelerin yöneticileri olarak bizlere düşen görev; kendi insanlarımızı, kendi gençlerimizi özellikle de bu kaçınılmaz geleceğe en doğru, en güvenli, en güçlü, en donanımlı şekilde hazırlamaktır..

Asıl hedefimiz, bu üretimi kendi medeniyet birikimimizin, kendi kültürümüzün, kendi değerlerimizin üzerinde inşa etmektir…”

Platon’un mağara alegorisi aslında bize ‘21. yüzyılda hala yüzlerce yıl önce yazılmış hikaye üzerine neden konuşuyorsunuz?’ diye soruyor.

Belki de Bizler de, kendi yarattığımız mağarada kendimizi zincirledik ve gölgeler o kadar güzel ki ne ışığın peşine düşmek istiyoruz ne de gerçekten bir ışık olup olmadığını merak ediyoruz.

Metevarse gölge mi gerçek mi yanılsamasının girdabına düşmeden her daim gerçeğin peşine düşmek ve [blokzinciri (Blockchain’i) kırmak zor olsa da] zincirleri kırmak dileğiyle,

Sevgiyle yeni kalalım…