VERGİYİ ARTIRMAK ÇÖZÜM OLUR MU?

Sevgili okurlar;  31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gençlerle ve sporcularla bir araya geldi, sigaranın zararlarını anlattı. 

***

Külliyedeki toplantıda Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi bir genç, tütün mamullerine uygulanan vergi artışlarının sigarayı bırakmaya olumlu katkısının olduğunu söyledi. Hatta bir de oran verdi. Dedi ki: “Vergide her yüzde 10’luk artış yetişkinlerin yüzde dördünün, gençlerin ise yüzde 10’unun sigarayı bırakmasına vesile oluyor”

***

Stajyer doktor olan bu öğrenci kardeşimizin açıklamaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, alkol ve sigaraya uygulanan vergileri kastederek, “Hem suluda, hem de sigarada devamlı artırıyoruz.  Fakat hayret. Yani aç sefil geziyor. Ama rakıyı, birayı ve sigarayı almaktan geri durmuyor. Yeter ki alayım diyor” diyerek değerlendirmelerde bulundu.

***

Sevgili doktor adayı genç kardeşimizin bu açıklamalarına göre vergide her yüzde 10’luk artışla gençlerin yüzde 10’u sigarayı bırakıyorsa, vergiyi yüzde yüz artırıp sorunu kökten çözelim. Ama kazın ayağı öyle değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi ne kadar vergiyi artırsan artır, adam yemiyor içmiyor,  bağımlısı olduğu maddeyi temin ediyor. Alkollü İçkide de, sigarada da, uyuşturucuda da aynı.

***

Hiçbir farkı yok. Kişi neyin bağımlısı ise ondan kolay kolay vazgeçemiyor.  Ben de yıllar önce sigara bağımlısıydım.  Çizgi roman kahramanı Redkit gibi ağzımdan sigara eksik olmazdı. Ta ki 2011 yılının sonbahar aylarına kadar. Bir gün vücuduna uyuşturucu enjekte eden bir gence, “Bırakamıyor musun bunu. Bu kadar acı veren bir maddeyi vücuduna nasıl veriyorsun” demiştim.

***

Elimde sigara vardı. Uyuşturucu bağımlısı genç,  bu soruma “Ben bu maddeyi vücuduma enjekte etmezsem krize giriyorum. Kimi zaman titriyorum. Kemiklerime ağrılar saplanıp duramıyorum. Bu maddeyi aldığım zaman bu acılardan ve ağrılardan kuruluyorum. Bu nedenle vazgeçemiyorum. Ama sen de sigara içiyorsun.  Sen de bir bağımlısın. Sen sigarayı içerken bana bırakamıyor musun sorusunu nasıl soruyorsun” gibi sözler söylemişti.

***

Suratıma tokat gibi inen o yanıttan sonra bir daha sigara içmedim. Üstelik sigarayı bırakmak için hiçbir ilaç ya da doktor tavsiyesi de almadım. O gün bugündür ağzıma bir tane bile sigara almadım. Benim sigara içmediğimi görüp bırakanlar da çok oldu. Ama birçoğu tekrar başladılar. Birçoğu sigaraya para yetiştiremiyor.  Gidip tütün alıyorlar. Alkol bağımlıları ise gidip sahte içki alıyor. Ya da daha uyuşturucuya sürükleniyorlar. Nitekim sahte içkiden ve uyuşturucudan dolayı her yıl çok sayıda kişi hayatını kaybediyor.   Bunların arasında ülkemize tatile gelen turistler de yer alıyor.  Bu tür olaylar nedeniyle uluslararası basında yer alıp dünyaya rezil oluyoruz.

***

Öte yandan sigara ve alkolden alınan ağır vergiler toplumu bu alışkanlıklardan uzak tutmakta yetersiz kalsa da devlete çok ama çok ciddi oranda gelir kaynağı sağlıyor. Aynı şekilde akaryakıt ve motorlu taşıtlardan alınan vergiler de öyle. Hadi toplumu içki ve sigaradan uzak tutmak için vergileri sürekli artırıyoruz da motorlu taşıtlardan ve akaryakıttan bu kadar ağır vergi alınmasının gerekçesi nedir? 

***

Üstelik petrol üreten ülkelere komşu olup da Türkiye kadar akaryakıta bu kadar vergi uygulayan,  başka bir ülke daha var mı? Hani fahiş fiyatlardan yakınıyoruz ya, fiyatları fahiş hale getiren nedenler bu vergilerin yüksek olması olabilir mi acaba?

SON SÖZ

Ağır vergiler toplumun sigara ve alkolden uzaklaşmasına vesile olamıyor ise;  aksine kaçak ve sahte içkilere, hatta uyuşturucuya yönelmesine yol açıyor ise bu sorunu ortadan kaldırmak için vergi oranları aşağıya çekilmelidir.