VERGİ KAYBI YAŞATIYOR

Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz hal dışı meyve ve sebze satışlarının son dönemde arttığını ve vergi kaybına yol açtığını vurguladı.

Ahmet ARĞILLI/Zehra TEKECİ

Antalya Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz geçtiğimiz gün Lider Haber’de İbrahim Okumamış’ın sunumuyla ekranlara gelen Turuncu Koltuk programına konuk oldu. Yılmaz halde ve pazarda fiyatları artan ürünlere ilişkin açıklamalarda bulunurken, hal dışı yapılan satışların sektörü etkilediğini ve vergi kaybına neden olduğunu bildirdi.

“KOMİSYONCULAR FİYAT İLAVESİ YAPMIYOR”

Hasan Ali Yılmaz, vatandaşların yapılan bazı haberler neticesinde yanlış bir algıya sürüklendiğini vurgulayarak, “Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında bir liraya alınan salatalığın komisyoncular tarafından 20 liraya satıldığı iddia edildi. Komisyoncular fahiş fiyatlar kazanıyor, çiftçi eziliyor iması yapıldı. Biz satışlarımızın üzerine ilave kar ekleyip satış yapan insanlar değiliz. Çiftçi namına satış yaparız. Kazancımızı çiftçimizden alırız. Biz kesinlikle fiyat ilavesi yapmıyoruz” dedi.

“FİYATLAR ARTTIKÇA ÜRETİCİ DAHA FAZLA KAZANMIYOR”

Kış aylarında sebze ve meyve fiyatlarında yaşanan artışa ilişkin de konuşan Yılmaz, “Havaların soğuması, don etkisi ve kar yağışı ile üretim azaldı. Bu nedenle fiyatlar yükseldi . Öte yandan hava şartları nedeniyle bu dönemde üreticilerin don nöbetleri sırasında dönüm başı ısıtma giderleri 10 bin liraya ulaştı. Fiyatların yükselmesinin diğer nedeni ise çiftçilerimizin normalde 10 günde 1 ton topladığı alandan 200 kilo ürün toplamasıdır. Özellikle bu durum patlıcanda çok yaşandı. Patlıcan 20 lira seviyesine kadar çıktı. İhracatta 27 lira seviyelerini buldu. Ancak şimdi havalar ısındı 11 liraya düştü.  Fiyatlar yükseldiğinde çiftçiler daha fazla para kazanıyor sanılıyor, ama çiftçilerin ürünü azalıyor. Kazançları artmıyor” diye konuştu.

“SEBZE VE MEYVE FİYATLARINDA ÜRÜN CİNSİNE DİKKAT”

Yılmaz sebze ve meyve fiyatlarının hal ve pazar arasında değişiklik gösterdiği eleştirilerine ise şöyle yanıt verdi:

“Bu fiyatlara bakış açımız sebzelere göre değişiyor. Tüketici bir sebzenin kaç çeşidi olduğunu bilmiyor. Bizim domatesimiz 5 liraya da 17 liraya da satılıyor. Bunun nedeni domatesin çeşidinden kaynaklıdır. Bunu biz ayırt edebiliyoruz ama bilmeyen biri haliyle 5 liraya da domates var 22 liraya da diyor. Kafa karışıklığı yaşanıyor.”

“HAL DIŞI SATIŞLAR VERGİ KAYBINA NEDEN OLUYOR”

Fiyat artışlarında tüm yükün komisyoncuların üzerine atıldığını da ifade eden Yılmaz, “Son dönemde çok yoğun hal dışı satışlar var. Bunun anlamı hale girmeden satılan ürünlerin olması demektir. Önceden tüm satışlar halden geçerdi. Ancak artık bölgemizin her yerinde üretim olduğu için tüccarlar ürünleri direkt üreticiden alıyorlar. Ve kendi isteklerine gör evrak düzenliyorlar. 10 liraya aldıkları ürünü 1 liraya almış gösteriyorlar. Belki 15 liraya satacaklar. Vergi sıkıntısı oluşturuyorlar” dedi.

“KONTROL DIŞI YAPI OLUŞTU”

Yılmaz, geçmiş dönemde tüm sebze ve meyvelerin hale girdiğini hatırlatarak, “Ürünler burada satılıyordu ve denetimi kolaylıkla yapılabiliyordu. Ancak tüccarlar bu şekilde alım yaptığında bunu takip etmek, denetlemek mümkün değil. Bu hem vergi kaybına neden oluyor hem de gerçek rakamların belirlenmesini zorlaştırıyor. Kontrol dışı bir yapı oluştu. Bu yapıyı denetlemekte elbette çok zor. İlgili kurumlar bunu denetlerse köylerden çok yüksek vergi toplanacağını tahmin ediyoruz.  Bu bilinmediği için de günah keçisi yine biz komisyoncular oluyoruz. Bunların sorunlusu biz değiliz” şeklinde konuştu.

AZALAN TARIM ALANLARI İÇİN ÖNLEM UYARISI

Bir diğer yandan Yılmaz, şehir merkezlerinde tarım alanlarının azaldığına da dikkati çekti. Betonlaşma nedeniyle ekim arazilerinin kaybedildiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Ekim yapılan bölgelerimiz şehirleşmenin etkisi ile azalmaya başladı. Bu konu ile ilgili yakın zaman içerisinde önlem alınmalı. Şehir merkezlerinde şehrin büyümesi ile kaliteli sebze çıkan bölgelerde üretim sona eriyor. Tarım arazilerini korumalıyız. Üretim alanlarımızı betona mahkum etmeyelim. Bu bölgelerde önlem alınmalı aksi durumda geleceğimizi yok ederiz.”