VAR MISIN, YOK MUSUN?
Bir alem var o alem içinde, varlık ile benler içinde, var mısın yok musun bir hiçliğin içinde? Ruhunun girdabında dalgalanan kalbine bir dur diyecek kuvvet ile duruyorsun kale gibi sıra sıra dağlar arkasında.
Sessizliğini dilsizliğine değil özlemlerine kelepçelemiş bir yolcunun hikayesidir bu. Aklın karışık allak bullak olmuş özlemler ile dolu geçmek bilmeyen vakitlerinde mahkum olmuş duygularının esirisindir.
Bir dokunuş kadar hassas, bir tebessüm kadar içten, yıldızlardan gönlüne uzanan parıltıların fısıltısıdır işittiğin. Var mısın yok musun şu alemde neredesin, kimlesin, kiminlesin?
Ben, sen, o, biz, siz, onlar ile kalabalıklarda yalnız oluşunun sesidir işittiğin. Kaldırımlarda bir gece fenerinin altında yürüyorsun, gölgen sessizce takipte. Sen ise dalıp düşüncelere gidiyorsun gölgen senden bir haber sen gölgenden ve gölgelerden.
Gölgelerin altından ne zaman çıkacaksın ki? Dünya gölge değil midir sana sonu hüsran olan tercihleri sana yaptırıyor! Ömrün gölge değil midir sana bir gün oda tükeniyor. Bakışların nefesin dokunuşların gölge değil midir sana bir gün hepsi hakikat güneşini görmekle kaybettiriyor!
Hiçbir gölgenin olmadığı o günlere az kaldı farkında değil misin? Üstündeki gölgelerle örülmüş elbiseni yırtıp ta çık hadi o en yüksek minarelerin başına. Ve haykır ki bilinsin karanlıkta gizlediğin hakikat bir gün semalarda yankılansın ve dirilsin.
Hisselerinin hangisinin sesidir aklını karıştıran? Fikirlerinin hangisidir hayatı sana anlamsız kılan? Sözlerinin hangisidir yaşamı sana değersiz kılan? Sözlerini sözlerin sahibi ile değiş. Hislerini hislerin sahibi ile değiş. Fikirlerini fikirlerin sahibi ile değiş.
O’na yapış, O’ndan gelecek hakikatler sana yapışmadan. O’na sığın, O’ndan gelecek emir ile ateşine sığındırılmadan. Bazen olur ateş sudan ziyade temizlik yapar… Yak özünü sözünü riyadan gıybetten ikiyüzlülükten yalancılıktan kurtararak. Sil sözlerini en çirkin duygulardan!
Ve aşk ateşinde yak aleminde dünyalar içinde kaybolmuş seni ki bulunduğunda yanmayasın hem acıklı hem çok ciddi. Burada aşk ile yanmazsan eğer orda karanlık ışıksız bir yangınla yanarsın. Ve anlarsın ki yanarken ışık görmekte bir sevdaymış meğer.
Hayallerini özgür kıl vicdanına teslim edip. Vicdanını özgür kıl inancına teslim edip. İnancını özgür kıl imanına teslim edip. İmanını öz gür kıl seni yoktan hiçten var edene teslim edip. Özün söz olsun sözün öz…
ZOR SORU
Kanma, kandırılma, inanma, inandırılma… Kapat bütün sana giden mahrem kapılarını. Kilitle sürgüleri çek açmamak üzere mahkum et o en aşağılık duygularını! İşte sağına bak uzanan en parlak aydınlık eli gör. Tut bir bebek kadar masum parmak uçlarını.
Şimdi söyle var mısın, yok musun, bu hiçliğin içinde?