Vali Yazıcı’dan 'getto' itirazı

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Kent Buluşmaları’nda “Ukrayna-Rusya savaşından sonra kente gelen kişilerin arttığını görüyoruz. Burası bir dünya şehri. Bunun artısı olduğu gibi eksileri de var. Çok sayıda insan bu ülkeye geliyor, güzellikleri görünce ayrılmak istemiyor. Burada bize düşen gettolaşmanın önüne geçmektir. Şehrimizde böyle bir problem yok, gettolaşma ifadesini kabul etmiyoruz” dedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen "Kent Buluşmaları" toplantısının aralık ayı konuğu Antalya Valisi Ersin Yazıcı oldu. Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Rusya ve Ukrayna savaşı sonrası Antalya’da artışa geçen yabancı sayısına değindi.

“ŞEHRİMİZDE BÖYLE BİR PROBLEM YOK”

Vali Yazıcı, “Ukrayna-Rusya savaşından sonra kente gelen kişilerin arttığını görüyoruz. Burası bir dünya şehri, bunu böyle değerlendirmek gerekir. Dünya şehri diye her şey serbest mi? Tabi ki de hayır. Bunun artısı olduğu gibi eksileri de var. Biz son yıllarda şehirlerin öne çıktığını görüyoruz. 20 yıldır devam eden bir akım var. Antalya bu durumda çok şanslı, sayılı turizm şehirlerinden birisiyiz. Çok sayıda insan bu ülkeye geliyor, bu güzellikleri görünce ayrılmak istemiyor. Burada bize düşen gettolaşmanın önüne geçmektir. Şehrimizde böyle bir problem yok, şehrimizde gettolaşma ifadesini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

ANTALYA’DA 117 BİN YABANCI YAŞIYOR

Son zamanlarda konut fiyatlarında yaşanan artışa da dikkat çeken Yazıcı, “1 milyonluk konuta 1.5 milyon lira veriliyor. Hem satıyor hem de müdahale etmemizi istiyorlar. Antalya’da piyasalar uçtu. Burası bir dünya şehridir. Birlikte yaşamayı bilen bir şehiriz. Biz bu insanlar ile birlikte yaşamayı başarıyoruz. Bu dönem bir artış oldu. Ama resmi rakamlara göre bizde 177 bin yabancı var Antalya’da. Bunun 51 bini Rus, 20 bini de Ukraynalı. Suriyeler ise 4 bin civarındadır” şeklinde konuştu.

“TARIM ARAZİLERİN AÇILMASINA HOŞGÖRÜMÜZ YOK”

Öte yandan Vali Yazıcı Antalya’daki tarım faaliyetlerine de değindi. Kentte tarımın en öncelikli alanlardan biri olduğunu vurgulayan Yazıcı, birinci sınıf tarım arazilerine konut yapımını da eleştirdi. Yazıcı, “Tarım bizim her zaman önceliğimizdir. Tarım ve hayvancılık olmadan yaşamın devam etmesi olmaz. Her zaman bu iki sektöre önem verdim. Genç nesil artık tarımla uğraşmak istemiyor. Tarımdan uzaklaştılar ve kaçtılar. Bunu toplamaya çalışıyoruz. Birinci sınıf tarım arazilerin açılması yönünde de hoşgörümüz yok. Sizde elinizden geleni yapın, yoksa şehirlerimiz gidiyor. Bunu hep birlikte yapacağız. Herkes başkasının dürüst olmasını istiyor. Biz insanlarımızı iyi yetiştirmemiz lazım. Adam tarım arazisine villa yapıyor. Neden yapıyor? Belediyelerin eksiği kusuru var doğru tamam da biz neden yapıyoruz. Herkes önce dürüst olacak” dedi.

“RUHSAT VERMEMEYE GAYRET EDİYORUZ”

Antalya’da faaliyet gösteren maden ocakları ile ilgilide açıklamalarda bulunan Yazıcı, “Çok özel madenler dışında ruhsat verilmesine taraftar değiliz. Türkiye’nin her yerinde bulunan madenlerin burada işletilmesini doğru bulmuyoruz. Bu konuda ruhsat vermemeye gayret ediyoruz. Ankara’ya da birkaç kez söyledim. Bu tür madenlerin 200 yıl Antalya’dan çıkartılmaması gerektiğini belirttim. Böyle esprili bir isteğimiz oldu” diye konuştu.

"DAHA ÇOK KİŞİ YAKALADIK, DAHA ÇOK KİŞİ CEZAEVİNE GİRDİ"

Yazıcı, Antalya Yaş Sebze ve Meyve Toptancı Hali’nde yaşanan kablo hırsızlıkları ve yer altında yapıldığı düşünülen uyuşturucu ticareti ile alakalı bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi:

“Son 5-6 aydır ciddi anlamda suçluları yakaladık. Malum elektrik akımına kapılmasından ötürü ölüm de yaşadı. Bu konuda sürekli teyakkuz halindeyiz. Uyuşturucu ve fuhuş kadınları ile ilgili elimizden geleni yapıyoruz. Çok önemsiyorum. Uyuşturucu ile bizim kimseyi tanıştırmamız gerekiyor. Bağımlısı olunca kurtarmanın daha büyük maliyetleri ve tedaviden sonra tekrar buluşma ihtimali var. Bizdeki rakamlarda bir düşme var, ama algıda durum öyle değil. Bir önceki yıldan daha iyiyiz. Daha çok kişi yakaladık, daha çok kişi cezaevine girdi. Esnaflarımızdan da bu şahısların yakalanması için yardım alıyoruz. Bu iş için kurulmuş özel ekiplerimiz var. Sadece anında bu işe bakıyorlar. Gayret ediyoruz.”

YAZICI’DAN KAHVALTI TALİMATI

Kamu kurumlarında sabah kahvaltı yapıldığı yönünde bir soruya ise Yazıcı, “Ben kahvaltımı yapmadan evden çıkmıyorum. Herkes kahvaltısını yaparak evden çıkacak. Öyle bir şey yok. Çıktı ise de aç duracak. Kahvaltı sofrası falan istemiyoruz. Ben bunu üst yöneticilere söyledim. Onlar sorumludur. Müdürü bunları takip edecek. Ben böyle bir görüntü kabul etmem, rıza göstermem. Kahvaltı yapmadın ise, öğlene kadar sabredeceksin. Öğlen yersin” ifadeleri ile yanıt verdi.