Uykusuzluk birçok risk barındırıyor
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uyku sağlığının hem bireysel hem toplumsal sağlık açısından kritik olduğunu belirterek, “Uyku sırasında nefes alıp veremeyen kişi sadece uykusuz kalmaz, beyni, kalbi, tüm organları beslenemez. Bu da trafik kazalarına, iş kazalarına kadar pek çok riski doğurur" dedi.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından
düzenlenen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK), 9-12
Nisan tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirildi. Kongrede solunum
hastalıkları, tütün bağımlılığı, akciğer kanseri, yapay zekâ destekli tanı
yöntemleri ve uyku sağlığı gibi birçok konu ele alındı.
Kongreye katılan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet
Karadağ, özellikle uyku sağlığına dikkat çekti. Uyku sağlığının dünyada
yeterince önemsenmediğini ifade eden Karadağ, her yıl 70'ten fazla ülkede
düzenlenen Dünya Uyku Günü etkinliklerinin bu konuya farkındalık sağlamak
amacıyla düzenlendiğini söyledi. "Uyku sağlığınızı önceleyin"
mesajının bu yılki tema olduğunu aktaran Karadağ, uykunun yalnızca dinlenme
değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik sağlığın sürdürülebilmesi için
zorunlu bir süreç olduğunu vurguladı. Karadağ, "Hayatımızın üçte birini
uykuda geçiriyoruz. Uyku bir restorasyon dönemidir. Sağlıklı bir gün için sağlıklı
uyku şart" diye konuştu.
"85 AYRI UYKU
BOZUKLUĞU TANIMLANMIŞ DURUMDA"
Uyku bozukluklarının ciddi sağlık sorunlarına yol
açabileceğini belirten Prof. Dr. Mehmet Karadağ, dünya genelinde 85 ayrı uyku
bozukluğu tanımlandığını kaydetti. En yaygın uyku bozukluğunun ise uyku apnesi
olduğunu söyleyen Mehmet Karadağ, bu rahatsızlığın solunumun durmasıyla
birlikte beyin ve diğer hayati organların yeterince oksijen alamamasına neden
olduğunu ifade etti. Karadağ, "Geceleri horlayan ya da nefesi duran biri,
aslında uykuda sağlıklı şekilde nefes alıp veremiyordur. Bu durum beyni, kalbi,
karaciğeri, böbrekleri ve tüm vücudu olumsuz etkiler. Sabah yorgun uyanan, gün
içinde sürekli uykusu gelen kişilerde konsantrasyon bozukluğu, depresyon,
dikkat dağınıklığı başlar" ifadelerini kullandı.
UYKU APNESİ ARTIK
SÜRÜCÜ BELGESİ İÇİN YASAL DEĞERLENDİRME KRİTERİ
Prof. Dr. Karadağ, Türkiye'de 2015'te yürürlüğe giren
düzenleme ile birlikte uyku apne sendromunun sürücü belgelerinde doğrudan
değerlendirilmesi gereken bir sağlık kriteri haline geldiğini hatırlattı.
Karadağ, şöyle devam etti: "Artık profesyonel ehliyetler 5 yılda bir,
amatör ehliyetler ise 10 yılda bir sağlık raporuyla yenilenmek zorunda. Bu
raporlarda uyku apnesi de değerlendiriliyor. Bu kişiler de elbette sürücü
olabilir. Ancak bunun için tanılarının konulması, gerekli tedavilerinin
yapılması ve bu durumun üç uzman hekimden oluşan bir heyet tarafından
onaylanması gerekiyor" diye konuştu. Karadağ, bu uygulamanın trafik
güvenliği açısından büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi.
"UYKU APNESİ
OLANLARIN YÜZDE 90'I TANI ALMAMIŞ DURUMDA"
Toplumda uyku apnesinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde 5
olduğunu, ancak bu kişilerin yüzde 90'ının tanı almadığını belirten Prof. Dr.
Karadağ, bu durumun ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekti. Uyku
bozukluğu olan kişilerin hem bireysel sağlıkları hem de toplum güvenliği
açısından risk oluşturabileceklerine işaret eden Karadağ, "Uyku bozukluğu
tanısı konmamış bir kişi, trafikte ya da işyerinde ciddi kazalara neden
olabilir. Avrupa'da ve ülkemizde bu nedenle yasal düzenlemeler yapıldı.
Kazaların ve buna bağlı ölümlerin azaldığını görüyoruz. Ancak halk bu konuda
hâlâ yeterince bilinçli değil" dedi.
"UYKU SAĞLIĞI
OBEZİTE VE HİPERTANSİYONLA DA BAĞLANTILI"
Prof. Dr. Karadağ, uyku apnesinin obezite ve hipertansiyon
gibi yaygın sağlık sorunlarıyla da doğrudan ilişkili olduğunu söyleyerek, uyku
sağlığının ihmal edilmesinin uzun vadede kilo alımı, tansiyon yüksekliği ve
metabolik bozukluklara neden olabileceğini aktardı. Karadaği "Uyku
sırasında yeterince nefes alamayan kişi zamanla kilo alır, tansiyonu yükselir,
ruh hali bozulur. Bu zincirleme etki sağlığın tüm alanlarını etkiler. Uyku
sağlığı, genel sağlığın temellerinden biridir" diyerek uykunun hayat
kalitesi üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.
İHA