UYANIŞ VAKTİ

Malumu söylemek, göz önündeki bir gerçeği “işte hakikat budur” diye göstermek hüner değildir. Zira bilinen bir durumdur. Fakat bu göz önündeki gerçeği göre göre bile bile insan yine de aldanır mı, aldanır.

***

Herkesin evindeki televizyonları elinin altındaki internetleri radyoları ittifak etmiş bir surette dinin esaslarına İslamiyet’in hakikatlerine sürekli bir iştahla saldırırken o şeytanın ağlarına takılmayan düşmeyen kanmayan insan kalmış mıdır ya da ne kadardır?

***

İnceden inceye yaptıkları yayınlar ile kalp ve ruhunuzu yaralayan hatta o kalplerden bir kısmını öldüren yayınlara daha ne kadar daha ilgi alaka gösterip kendi kendinizi imha etmeye ahiretlerinizi berbat etmeye devam edeceksiniz edeceğiz.

***

Ölmüş mümin kardeşinin etini yemek kadar çirkin olan gıybeti dallin guruhu meşrulaştırdı, süsleyerek servis etti diye afiyetle yemeye devam mı edeceğiz. Müminler arasındaki uhuvveti ve muhabbeti zedeleyen fitnecilerin fitnekar yayınları ile zehirlenmeye devam mı edeceğiz.

***

Yalancıların yazılarını okuya okuya kandırılmaya devam mı edeceğiz. Dünya ve ahirete ne faydası olacak ne karı kazancı olacak? Uyanış vakti gelmedi mi, kıyametin kopması mı gerek uyanmak için bu uyanış o gün geç kalınmış bir uyanış olmayacak mı?

***

Farkında değil miyiz İslam’a sancaktarlık eden bir milletin üzerinde oynanan oyunların. Bu milletin din ile manevi değerler ile olan kuvvetli rabıta ve bağlarını koparmaya çalışan ifsad komitelerinin farkında değil miyiz. Ülfet mi oldu alışkanlık mı oldu bu kadar haramlar isyanlar küfürler zinalar faizler kumarlar şirkler sapkınlıklar?

***

Cahiliye döneminden daha beter bir durum her sokakta her mahallede caddede daire daire genişleterek baktığımızda tüm dünyada hakim değil mi? Yoksa bu gözümüz önünde cereyan eden hadiselerden hiç mi rahatsızlık duymuyoruz hiç mi umursamıyoruz?

***

Yanan imanların ahiretlerin kurtuluşu için hiç bir derdimiz yok mu? Kabir ve ötesi için hiç bir hazırlığımız yok mu? Geçmişi büyük bir kabristan olan geleceği ölüm ile sonuçlanıp büyük bir kabristana kavuştuğumuz şu geçici hayatımız da iki ölümün arasında iken ebedi kurtuluşumuzdan daha önemli derdimiz mi var?

***

Evet var kendimize İslamiyet’in daima teru taze iman hakikatleri ile çeki düzen vermeliyiz. Silkelenip özümüz ve sözümüz olan Kuran'a yönelmeliyiz ahlakı Resulullah ile ahlaklanıp izzetsiz bir ölüme bedel izzetli şerefli bir şekilde bu dünyadan çıkma ahirete hesap gününe erişmemiz üzerimize farz değil midir?

***

Küfür tek millettir, zulüm tek millettir. Bu hakikatın içinde küfrün ve zulmün safında olmak onların işlerine amellerine destek olmak değil midir? Artık farkına varıp İslam milletinin kanayan yarasına merhem olmanın vakti gelmedi mi? İnsanlık içinde cereyan eden fitneler içinde ahlak erozyonuna dur demeyecek miyiz?

***

Fert fert kendimizden başlayarak İslam ile insan olmaya var mıyız yok muyuz? Meydanlarda her türlü emperyalizme karşı olduklarını söyleyip naralar atanlar şeytanın ve nefsin o insanlardan neler sömürgelediğini ah bir anlasalar işte o vakit hakiki baş düşmanları olan nefis ve şeytanları ile mücadele ederler yoksa emperyalizm naralarınızda samimi değil misiniz?

***

İslamiyet için kendi ahiretiniz için ümmeti Muhammed için insanlık için ortaya koyacağınız Hakka sunacağınız bir duruş ve sunuşunuz yok mu? Neden dünyaya gönderildik? Bu dünyada vazifemiz nedir ve nereye gidiyoruz bunu daha anlayamadık mı?

***

Unutmayın sizden öncekiler kabirdeler diriliş gününe kadar o dar kabirde ön hesapları görülüyor asıl hesap diriliş günü başlıyor. Allah-u Teala’nın kullarından istediği zor ve çok meşakkatli bir vazife midir? Yalan konuşmamak, insanlara faydalı olmak, fitne çıkarmamak, zina etmemek, zulüm etmemek, küfür etmemek, zikir fikir ve şükür içinde olmak çok zor bir vazife midir?

***

Uyuşturulmuş beyinlerimiz akıllarımız istila edilmiş gönüllerimiz kalplerimiz ne zaman Kuran şifahanesinden tedavi olmaya gidecek ne vakit sünneti Resulullah ile iyileşmeye gidecek?

***

İşte önünde iki yol kurulmuş ya saadet ya şekavet! Tercih senin! Ben ise bu dertlerim içinde aynı dertlere düşmüş bu dertlerden kurtulmaya azim ve gayret etmiş dert ortaklarımla dertleşmek için bir şeyler karaladım. Emin ol ki mevzu benim dediklerimin ve yazdıklarımın çok ötesinde!

SON SÖZ

Rabbim Habibi edibi Muhammed Mustafa aleyhisselam hürmetine kurtuluşlar nasip eylesin ümmetin üzerinde dolaşan bu musibetleri karabulutları dağıtıp inşiraha sevince bahtiyarlığa eriştirsin. Amin amin amin... Selam Huda'ya tabi olanların üzerine olsun.