UYANIN DA 5 ÇAYINA KARAVANLA GİDELİM!

Her daim söylerim ve yazarım; “Bizim hayatımızın her anı bir atasözü gibidir” diye. Bugünde bunlara bir örnek vereceğim. Antalya’da karavan kamplarına düzen getirilecekmiş! Neymiş, ‘Demir tavında dövülür’ ‘Terazi var tartı var her şeyin bir vakti var’ ‘Bugünün işini yarına bırakma’ gibi atasözlerimiz varmış. Hepsi kulağımıza küpe olacak sözler.

İşi zamanında yapmazsak ve yarın yaparım diye geçiştirirsek bir türlü o işi yapmayız öyle değil mi? Buda bize işlerimizi ister resmi ister tüzel olsun zamanında yapmamız gerektiğini anlatır. Bugünün işini yarına bırakmazsak veya bırakmazlarsa zamanında yapar ve yaparlarsa toplumda işin ehli bir kişi olduğumuzu gösterebiliriz. Yoksa geciken adaletin adalet olmadığı gibi bu da aynı konuma gelir.

Neyse hemen konumuza geçelim. Antalya Büyükşehir Belediyesi, 2-3 yıldır sorun haline gelen Konyaaltı sahil şeridindeki cadde ve sokaklarda yaşanan karavan işgaline el atmış. Nihayet birilerinin aklı başına gelmiş! Ya bölgede ÇİŞKENCE arttı ya da yayılan koku yetkililerin burnunun direğini kırdı. Yoksa kimsenin umurunda değildi bu işgal.

Mahalle araları bile minibüsten, otobüsten, kamyon ve kamyonetten bozma karavana benzetilmiş araçlarla dolup taştı. Lüks evlere karşı don, gömlek pijama dolaşanlar arttı. Sanırım iş iyice zıvanadan çıkmış olacak ki Büyükşehir Belediyesi’nin tıkalı kulakları açıldı. Arapsuyu Mahallesi’nde 6 bin 329 metrekarelik alanın, 4 bin 114 metrekarelik bölümü kamp alanı olarak yapılma kararı alınmış.

Konu meclis gündemini alınmasına rağmen bir türlü görüşülememiş. Sanırım daha öncelikli işler vardı. Yaz biter bu konu gündeme alınırsa şaşırmam. Yani bu yazda ÇİŞKENCE’ye devam.

Her şeye rağmen adım atılmış olması bile olumlu bir gelişme. Çünkü bölge halkı bu konuda “İllallah” demiş durumda. Adamlar balkona çıkamaz, pencereden bakamaz hale gelmişler.

Şimdi bu alan karavan parkı olunca Konyaaltı’ndaki çirkin görüntü ortadan kalkacak. Sokak aralarına karavan koymak yasaklanacak. Alanı Antalya Sosyal Hizmetler A.Ş. işletecek.

Bir başka deyişle karavanla Konyaaltı’nda bedava gelişi güzel tatil devri bitecek. Hem sağlıklı hem de kontrol edilebilir kamp devri başlayacak. Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi.

Benim anlamadığım madem elimizde böyle stok bir arazi vardı da bu kadar çile hem bölge halkına hem de karavancılara niye çektirildi? Bu insanlara gareziniz neydi arkadaş?

Ama her şeye rağmen bu iş biran önce zabt-u rabt altına almak gerekli. Bu hem sıhhi hem de güvenlik açısından çok önemli bir gelişme. Umarım yaz bitmeden uygulanır.

AĞLAMAYI BIRAKIN ARTIK

Antalya’da oldum olası toplu taşıma işinin belediye tarafından yapılması gerektiğini yazarım, bunun zorunlu olduğuna inanların başında gelirim. Olur veya olmaz bilemem. Benim bildiğim bir tek şey var oda toplu ulaşım işinin belediyelerin ve kamunun görevi olduğudur. İnanmayan çevremizdeki şehirlerde ulaşım kimin elinde bir baksın.

Efendim dün sosyal medyada Antalya Otobüsçüler Esnaf Odası Başkanı Yasin Arslan’ın, “Zam yapmaktan utanır olduk…” diye başlayan paylaşımını gördüm. Arslan, “Son gelen akaryakıt zamlarından sonra araçlarımız akaryakıt maliyetini bile karşılayamıyor. Tek ücretsiz hizmet eden esnaf olarak 18 kalem vatandaşı ücretsiz taşıyoruz

Karşılığında ÖTV, KDV siz yakıt istiyoruz” demiş. Yasin Arslan hem kendi adına hem de esnafı adına her daim ağlıyor. Ağladıkça da isteğini yani zammı alıyor. Daha iki hafta önce yüzde 20 oranında zammı kopardı UKOME’den.

6 lira 70 kuruş olan indirimsiz toplu taşıma ücreti 8 TL’ye, 5.70 olan emekli ve öğretmen 7 TL, 3.40 TL olan öğrenci 4 TL, aktarma ücreti ise 2.5 TL olmuştu. Yaz geldi havalar ısında ama zamma rağmen yine aynı terane ile klimaları otobüsçüler açmadı. Büyükşehir de açtıramadı. Halk ile şoförler baş başa bırakıldı; “Ne haliniz varsa görün” gibisinden.

Yahu Yasin efendi, sen ağlayıp sızlayacağına önce esnafın sorumluluğunu yerine getirmesi için bir adım at. Veli nimetiniz olan müşterilerinizi çile çekmekten kurtar. Sonra çık yine ağla.

Tamam; herkes akaryakıt fiyatından dertli. Sadece senin üyelerin değil. Amma zam alamadık diye halka çile çektirmeyin. Ha yapamıyorsanız da bırakın gidin. Büyükşehir çaresine baksın.

Bir çift sözümde Nurettin Tonguç’a, “Arkadaş sende çık ve şu klima sorununun çözümüne el at. Yoksa bu şehrin insanının okuduğu rahmet kulaklarınıza kadar gelmiyor mu?”

KENTİN GÜNDEMİ YOĞUN

Antalya’da gündem öyle kolay kolay bitmez. Sorunlar da bitmez. Çünkü rantı bol olan bir memlekette yaşıyoruz. Bu nedenle her daim gündemimizde bol olur. Antalya Kent Konseyi de şehre dair sorun ve konuların ele alındığı yegane STK’ların başında gelir. Önceki günde böyle oldu. Günden yoğun ve ağır geçmiş.

Toplantıda, Antalya’da yaz sezonu nedeniyle açılan yüzme havuzlarının denetim işi,  hayvan mezarlığı, Maymun Çiçeği yayılımı, Yüzme Bilmeyen Kalmasın projesi, Pil Fabrikası, Boğaçayı gibi konular ele alınmış. Hakikaten bu şehir için önemli konular. Sonuçta ne çıkar bilemiyorum ama keşke herkes Kent Konseyi gibi sorunlara ve yapılması gerekenlere duyarlı olsa. Olsalar zaten mele olmaz.