ÜLKEMİN RENGİ BENZİ SOLDU

Her geçen saatte depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayıları artarak haber bültenlerinde veriliyor. Saatler geçtikçe acı yerini hüzne bırakıyor. Son bir haftadır ülkece yaşamadığımız duygu kalmamıştır diye düşünüyorum.

Şimdi ben birkaç bundan sonrasını düşünüyorum. Öyle ya, illa ki bu enkazlar kalkacak, depremden sağ çıkanlar, yaralı insanlar bir şekilde tekrar yaşama tutunmak için bir yerlerden başlayacaktır.

***

İyi ama nasıl? Onca kaybedilişlikler varken nereden, nasıl başlayacaklar? Çoluk, çocuk, genç, yaşlı herkesin psikolojisi yerle bir şu an. Bizler cam ekrandan olanları izlerken dayanamazken onlar bu acılarla nasıl başa çıkacak? Sorular zihnimde birbirini kovalarken bir yandan da acil çözüm önerileri bulmaya çalışıyorum.

***

Yıkılan evlerin yerine, dağılan eşyaların yerine illa ki yenileri konur. Birileri bunun telafisini bir şekilde yapar ama kaybedip giden yakınlarının yokluğunu kimler, hangimiz tamamlayabiliriz?

Hiçbirimiz! Bu konuda herkesin biraz gerçekçi olmasını rica ediyorum. Biz toplum olarak yardımlaşmayı, dayanışmayı seviyoruz ve her hangi bir olumsuzluk durumlarında hemen seferber oluyoruz buraya kadar her şey tamam! Olması gerekeni en iyi şekilde yapıyoruz, buna sözüm yok.

***

Fakat, zamanla tekrar kaldığımız yerden dünya telaşına kapılıyoruz olanı biteni sineye çekiyoruz. Geride kalan depremzedeler ise yüreklerinde ki katmer karası yarayla yaşamak için başka bir mücadeleye girecekler.

***

Yedikleri ekmek boğazlarına takılıp kalacak, geçmişten en mutlu oldukları anıları hatırlarken kalpleri sızlayacak, her kar yağdığında enkaz altında kalan yakınlarının donarak öldürdüğünü hatırlayacaklar. Yıkılmışlığın hikayesini her biri kendi içlerinde yeniden yazacaklar.

***

Ağlaya ağlaya yazacaklar, hıçkıra hıçkıra çaresizliklerini kusacaklar, ışıkları kapatmakta korkacaklar sabaha kadar tüm ışıkları yakacaklar. Tutunacak hiçbir dallarının kalmaması korkunç bir duygu!

***

Bu deprem faciasına uzaktan yakından şahitlik eden herkes en az elli yıl bu acıyı u ne unutamaz. Son nefesimize kadar benliğimizde kalacak. Her yılın 6 Şubat günü bağrımızda yanan bir ateşle ciğerlerimiz bugünkü gibi alev alev yanacak. 

***

Ümit ediyorum binlerce kayıpları sorumlularda unutmaz. Her gece yastıklarına başlarını koydukları an ülkenin yitip giden canlarını gözlerinin önüne getirirler. Bir sonraki yaşanılacak olan deprem faciasında aynı kayıpları yaşamak istemiyoruz.

***

Deprem anında çöken binaların altında kalan insanlara dışarıdan “Sesimi Duyan Var mı?” sorusunu sormak yerine şimdi, bu saatten sonra bu sorunun yetkililere Türkiye vatandaşları adına sormak istiyorum.

SON SÖZ

Ülkemin rengi, benzi soldu. Binlerce insanın kolu, kanadı kırıldı. Bu acının sesini duyan var mı?