Türkiye yeni uydusuyla ‘uzay vatan’daki gücünü pekiştirecek
Türkiye, Milli Uzay Programı kapsamında planladığı adımları birer birer atarken temmuz ayının ikinci haftasında fırlatılması planlanan Türksat 6A ile "kendi haberleşme uydusunu üretip geliştirebilen ülkeler" arasına dahil olarak projelerini taçlandıracak.
Haberleşme, istihbarat ve gözlem uydularıyla "uzay
vatan"daki haklarını korumaya alan Türkiye, yeni uydularıyla etkinliğini
artırıyor. Uzay alanında çok sayıda uydu ve roket projesi bulunan ülkenin
haberleşme uydularındaki serüveni 1990'lı yıllara kadar uzanıyor.
Ülkenin ilk iletişim uydu denemesi olan Türksat 1A, 24 Ocak
1994'te uzaya fırlatılmasına karşın rokette meydana gelen arıza nedeniyle 12
dakika 12 saniye sonra okyanusa düşmüştü. Uydu teknolojilerine yatırımlarına
devam eden Türkiye, 10 Ağustos 1994'te Türksat 1B ile uzaydaki yerini aldı.
Uzayda uydusu olan ülkeler listesine dahil olan Türkiye, tarihi adımlarını
sürdürdü.
30 YIL SONRA YENİ
MİLAT
Yeni uydularını peyderpey uzaya göndermeye devam eden
Türkiye, savunmadan haberleşmeye çok yönlü teknolojiler üretebilen ülkeler
arasında öne çıkmaya başladı. Temmuz ayının ikinci haftasında fırlatılması
planlanan yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A ise ülkeyi yeni bir
boyuta taşıyacak. Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretip geliştirebilen
ülkeler sınıfına geçerek, yeni bir milada imza atacak.
İşte Türkiye'nin uydu serüveninin kilometre taşları:
TÜRKSAT 1B UYDUSU
Türkiye'nin uzaya başarıyla gönderilen ilk haberleşme uydusu
ünvanını taşıyan Türksat 1B'nin üretim ve testleri Fransız Alcatel Alenia Space
Industries firması tarafından yapılmıştı. Uydu, 10 Ağustos 1994'te Güney
Amerika'daki Fransız Guyanası'ndan Ariane 4 roketiyle fırlatıldı ve 42 derece
doğu yörüngesine yerleştirildi. 3 bin 60 kilogramlık uydu, Türkiye, Avrupa ve
Orta Asya bölgelerini kapsıyordu. 10 dar bant 36 MH'lik, 16 Ku ve 6 geniş bant
72 MHz'lik transponder kapasitesine sahip Türksat 1B'nin televizyon yayıncılığı
ve veri haberleşme hizmeti görevleri 2006'da bitti.
TÜRKSAT 1C UYDUSU
Türksat 1C, 10 Temmuz 1996'da Fransız Guyanası'ndan uzaya
fırlatıldı ve 42 derece doğu yörüngesinden hizmet verdi. 16 Temmuz 2008'den
itibaren bu uydudaki tüm sinyal trafiği Türksat 3A uydusuna aktarıldı ve bu
uydunun yeni görev yeri 31 derece doğu olarak belirlendi. Söz konusu uydu, batı
olarak Türkiye ve Avrupa, doğu olarak Türkiye ve Orta Asya bölgelerini
kapsıyordu. Uydunun görevleri 2010'da sona erdi.
TÜRKSAT 2A UYDUSU
Türksat 2A, 10 Ocak 2001'de uzaya fırlatıldı ve 1 Şubat
2001'den itibaren 42 derece doğu boylamında göreve başladı. Yerli ve yabancı
televizyon kanalları ile diğer uydu hizmetlerinin sunulduğu uydunun görev
süresi 27 Eylül 2016 tarihinde tamamladı.
TÜRKSAT 3A UYDUSU
Türksat 3A uydusu 3 bin 110 kilogram olarak Thales Alenia
Space Industries firmasınca üretildi. Fransız Guyanası'nda yer alan Kourou
Guyana Uzay Merkezi'nden 13 Haziran 2008'de uzaya gönderildi. 42 derece doğu
lokasyonunda hizmet veren uydu 1296 MHz bant genişliğine sahip bulunuyor.
Önceki nesil uydulara kıyasla daha yüksek bir kullanım kapasitesine sahip olan
Türksat 3A, hem uydu haberleşme hizmetleri hem de Avrupa, Türkiye ve Orta Asya
üzerinden doğrudan TV yayınları için kullanıldı. Türksat 3A, Türkiye'den uplink
yapacak TV yayınları, geniş bant veri hizmetleri, VSAT ve darbant veri
hizmetleri için de hizmet sağladı. Böylece küçük çaplı ve düşük maliyetli
uplink sistemleriyle uydu üzerinden hizmet veren kullanıcılara büyük kolaylığa
sahip oldu.
TÜRKSAT 4A UYDUSU
Türksat 4A ve Türksat 4B haberleşme uydularının tedariki
için 7 Mart 2011'de Japon Mitsubishi Electric Corporation (MELCO) firmasıyla
sözleşme imzalandı. 4 bin 910 kilogram ağırlığı olan uydu 14 Şubat 2014'te
Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden Proton roketiyle uzaya gönderildi.
Türksat 4A, Ku-bant'ta Türkiye, Kuzey Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve Asya ile
Sahra Altı Afrika bölgelerini kapsıyor. Uydu üzerinde ayrıca Ka-bant da
kullanılıyor. Daha önce hizmet verilemeyen Sahra Altı Afrika'ya da Türksat 4A
aracılığıyla DTH, SNG, VSAT gibi hizmetleri ulaştırılıyor. Türksat 4A, 42
derece doğu yörüngesinde önemli bir kapasite artışı da sağladı.
TÜRKSAT 4B UYDUSU
Japon firmanın ürettiği Türksat 4B haberleşme uydusu, 4 bin
977 kilogram ağırlığıyla 16 Ekim 2015'te Kazakistan Baykonur Uzay Üssü'nden
fırlatıldı. 3 bin 400 MHz bant genişliğine sahip Türksat 4B ile 50 derece doğu
yörüngesinde ilk defa Türksat uydusu işletildi.
Uydu, Türkiye, Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve Çin'in batısını
içine alan Güney Batı Asya'yı kapsama altına aldı. Türksat 4B haberleşme uydusu
üzerinden Ku frekans bandında TV yayıncılığına ilave olarak Ka frekans
bandındaki spot kapsama alanlarıyla yüksek hızlı ve daha düşük maliyetlere
sahip internet erişim hizmetleri sunuyor. Uydu, Türkiye'nin uzaydaki frekans
haklarını koruması bakımından da önem taşıyor.
TÜRKSAT 5A UYDUSU
8 Ocak 2021'de Türkiye saati ile 05.15'te SpaceX'in Falcon 9
roketiyle ABD'deki Cape Canaveral Üssü'nden uzaya gönderildi. 31 derece doğu
yörüngesine konumlandırılan uydu, manevra ömrüyle yörüngedeki frekans ve
yörünge haklarını 30 yıl boyunca güvence altına aldı. Türksat 5A, Türkiye,
Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Batı Afrika, Güney Afrika, Akdeniz, Ege
Denizi ve Karadeniz'i kapsayan geniş bir coğrafyada televizyon yayıncılığı ve
veri haberleşme hizmetleri sunuyor.
TÜRKSAT 5B UYDUSU
Türksat 5B, 19 Aralık 2021'de Space X'in Falcon 9 roketiyle
ABD'nin Cape Canaveral Üssü'nden uzaya gönderildi. Türksat 5B uydusuyla
haberleşme ve internette yüksek kapasite artışı sağlandı ve Türkiye'nin uydu
veri kapasitesini 15 kattan fazla artırıldı. Sabit uydu servisi sınıf uydulara
göre en az 20 kat fazla kapasite verimliliği bulunan yüksek verimli uydu
kategorisinde olan Türksat 5B, ülkenin uydu filosunun en güçlülerinden biri
olarak tasarlandı. Orta Doğu'nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz,
Kuzey ve Doğu Afrika, Nijerya, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini içeren
geniş bir kapsama alanında hizmet veren uydu, Ka-bant veri iletim kapasitesini
15 kattan fazla artırarak farklı sektörler için imkan sağladı. 35 yıldan fazla
manevra ömrüne sahip Türksat 5B yeni nesil elektrikli itki sistemiyle de
dikkati çekerken, yerli endüstri katkısının bulunması bakımından önem taşıyor.
TÜRKSAT 6A UYDUSU
Uydunun yapım çalışmaları tamamlandı ve 4 Haziran'da ABD'ye
gönderildi. Temmuz ayının ikinci haftasında uzaya fırlatılması planlanan
Türksat 6A, Türkiye'nin ilk yerli ve milli uydusu oldu. Uydunun kullanılacak
alt sistemleri, uydu yer istasyonu ve yazılımları milli imkanlarla
geliştirildi. Türksat 6A, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu
ve Asya'nın büyük bölümüne hizmet sunacak. Türkiye dünya üzerinde haberleşme
uydusu üretip geliştirebilen ülkeler arasına adını yazdıracak.
GÖZLEM VE İSTİHBARAT
UYDULARI TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ KATKI SAĞLIYOR
Türkiye, haberleşme uydularının yanı sıra gözlem ve istihbarat
uydularıyla da "uzay vatan"daki etkinliğini pekiştiriyor. Türkiye'nin
bu alanda öne çıkan uyduları şunlar:
BİLSAT UYDUSU
Türkiye'nin ilk uzaktan algılama uydusu BiLSAT, 2003'te
yörüngeye yerleştirildi. Yapımında İngiliz bir şirketle işbirliği yapıldı ve
Türk araştırmacılara, uydu yapım sürecini öğrenmeleri ve bağımsız uydu
yapabilme yeteneği kazanmaları için eğitim verildi. BİLSAT projesi kapsamında
TÜBİTAK UZAY tesislerinde yer istasyonu ve uydu üretim/test laboratuvarları
kuruldu. Yerli imkanlarla Çok Bantlı Kamera (ÇOBAN) ve Gerçek Zamanlı Görüntü
İşleme (GEZGİN) kartı tasarlandı. Bu ekipmanlar, uzay alanında Türkiye'de
tasarlanan ve üretilen ilk ürünler olarak tarihe geçti.
RASAT UYDUSU
BİLSAT uydusu yapılırken işin daha iyi öğrenilebilmesi için
mühendislik modeli sayılabilecek yerli üretilen ilk yer gözlem uydusu RASAT
oldu. RASAT, 2004'te devlet desteğiyle geliştirilmeye başlandı. Tamamı
Türkiye'de Türk mühendisler tarafından tasarlanıp üretilen ve 2011'de
fırlatılan milli gözlem uydusu RASAT ile Türkiye, uydu teknolojisinde söz
sahibi ülke haline geldi.
İMECE UYDUSU
Türkiye'nin metre altı çözünürlüğe sahip ilk yerli ve milli
gözlem uydusu İMECE, 15 Nisan 2023'te ABD'nin California eyaletinde bulunan
Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nden uzaya gönderildi. Böylece Türkiye,
sıfırdan yer gözlem uydusu ve yer istasyonu alt sistemlerini tasarlayıp
üretebilecek kabiliyete sahip ülke konumuna geldi. Elektro-optik kamera
dışında, elektrikli itki sistemi, güneş algılayıcı, yıldız izler, tepki tekeri,
küresel konumlandırma sistemi alıcısı, manyetometre, X bant haberleşme ekipmanı
ve anteni, S bant haberleşme ekipmanları ve antenleri, güç düzenleme ve dağıtım
ekipmanları, uçuş bilgisayarı, uçuş yazılımları, yer istasyonu anteni, yer
istasyonu yazılımları İMECE projesi kapsamında yerli olarak geliştirildi.
Bu uyduyla birlikte AKUP, Kılıçsat ve ConnectaT2.1 küp
uyduları da uzaya gönderildi. Savunmadan afet yönetimine, çevre ve
şehircilikten tarım ve ormancılığa kadar hizmet sunan İMECE'nin 5 yıl hizmet
vermesi planlandı.
GÖKTÜRK-2 UYDUSU
Proje, 2007-2012 döneminde Türk Hava Kuvvetlerinin yüksek
çözünürlüklü istihbarat uydusu ihtiyacını karşılamak için TÜBİTAK UZAY'ın ana
yürütücülüğünde, TUSAŞ firmasıyla gerçekleştirildi. Aralık 2012'de fırlatılan
uyduyla Türkiye, kendi imkanlarıyla yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu
üretebilen 16 ülkeden biri olmayı başardı.
GÖKTÜRK-1 UYDUSU
GÖKTÜRK-1, 5 Aralık 2016'da uzaya gönderildi. TUSAŞ ve
ASELSAN'ın teknoloji girdisi ile İtalyan Telespazio tarafından Milli Savunma Bakanlığı
için tasarlanarak geliştirilen uydu, Türkiye'nin teknoloji, uzman insan gücü ve
altyapı oluşturulmasında önemli bir rol üstlendi. Türkiye'nin gelecekteki
gözlem ve haberleşme uydularının yurt içinde üretilmesine yönelik kritik
altyapı olan Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi de kuruldu.
Uydunun çevresel ve işlevsel testleri burada gerçekleştirildi. Türk Silahlı
Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılamak
amacıyla üretilen uydu 0,5 metreye kadar görüş yeteneğine sahip bulunuyor.
GÖKTÜRK-3 UYDUSU
ASELSAN ve TÜBİTAK UZAY desteğiyle TUSAŞ ana
yükleniciliğinde çalışmaları yapılan sentetik açıklıklı radar (SAR) yer gözlem
uydusu GÖKTÜRK-3 için çalışmalar sürüyor. Bu uyduyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin
kendi kara sularında ve hava alanı kısıtlamaları olmaksızın dünyanın her
yerinden gece gündüz ve herhangi bir hava koşulunda yüksek çözünürlüklü
görüntüler alabilmesi sağlanacak.
AA