TÜRKİYE TEK YÜREK

Asrın felaketi olarak anılmaya başlanan Kahramanmaraş merkezli depremde can kayıplarının sayısı 30 bini aştı. Yaralıların sayısı ise 100 bini buldu. Milyonlarca kişi evsiz kaldı. Evler, işyerleri, fabrikalar, kamu binaları yıkıldı. Milyarlarca dolarlık maddi hasar oldu.

 

***

Aziz Türk milleti, tüm imkanlarını seferber edip yardıma koştu. Kimi bölgeye gidip arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Kimi kan bağışı yaptı. Kimi de bölgeye yardım gönderdi. Yürekleri yakan bu depremde Rizeli bir hayırsever, üzerindeki montu çıkarıp deprem bölgesine göndermiş.

***

Ancak Rize’nin Ardeşen ilçesinden bu hayırsever güzel insan gönderdiği montunun cebinde arabasının anahtarı ile içinde nüfus cüzdanı, kredi kartları ve parasının da olduğu cüzdanını unutmuş. Bu mont depremin vurduğu 10 ilden biri olan Malatya’nın Yeşilyurt ilçesindeki bir depremzedeye verilmiş.

***

Depremzede vatandaş montun cebinden çıkan anahtarla cüzdanı görünce durumu Hatunsuyu Mahalle Muhtarına bildirmiş. Vatandaşın unuttuğu eşyaları teslim alan muhtar ise ilçe merkezinde kurulan Ardeşen yardım çadırına giderek emanetleri Ardeşen Belediye Başkan Yardımcısı Kenan Hatipoğlu'na teslim etmiş.

***

Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü’nde yaptığı konuşmada yardımların devamı için çağrıda bulundu. 13 milyondan daha fazla insanın yaşadığı 10 ili vuran bu depremin yaralarını sarmak için aralarında haber müdürlüğünü yaptığım Lider haber TV’nin de olduğu medya kuruluşları 15 Şubat akşamı akşam saat 20.00’de “TÜRKİYE TEK YÜREK” mottosuyla yardım kampanyasının startını verecek.

***

Yerel, bölgesel, ulusal tüm medya kuruluşlarımızın katılmak için harekete geçtiği bu kampanya ile 15 Şubat akşamı televizyon ekranları ile radyolar tek yürek olacak. RTÜK’ün de destek verdiği bu kampanyayı bu aziz milletimiz sahiplenip Marmara depreminden üç kaz daha büyük olduğu belirtilen bu depremin yaraları el birliği ile sarılacaktır.

***

Öte yandan depremde meydana gelen bazı hırsızlık ve yağma olaylarından yola çıkarak ülkemize sığınan Suriyeli ve Afganlara karşı şovenistçe, ırkçı yaklaşımları doğru bulmuyorum. Abuk subuk laflar, uydurma yalanlar, aslı astarı olmayan iddialar kol geziyor. Can kurtarma derdinde olan yetkililer bir de bunlarla uğraşmak durumunda kalıyor.

SUÇ, SUÇTUR

Oysaki suçun dili, dini, ırkı yoktur. Hiçbir toplum potansiyel suçlu ilan edilemez. Her milletten ahlaklı, erdemli insanlar da çıkar. Bu tür yalanlarla insanları karalamaya çalışanları, şovenistlik yapanları her şeyden önce vicdanlarıyla hesaplaşmaya davet ediyorum.