Türkiye'nin ikinci astronotu Atasever yurda döndü
Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, Mevlana'nın "Her nefeste dünya yenilenir" sözüne atıfta bulunarak, "Ben 8 Haziran'da uzay aracının içinde 90 kilometrelik irtifaya çıkıp o çok küçük zaman içinde çok derin bir nefes aldım, yepyeni bir dünyaya gözlerimi açtım, yeniden doğdum diyebilirim" ifadesini kullandı.
Atasever, Türk Uzay Bilim Misyonu kapsamında
gerçekleştirdiği "Yörünge Altı Araştırma Uçuşu" sonrası Türkiye'ye
döndü.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında, Bakan Mehmet Fatih Kacır
ve astronot Alper Gezeravcı'nın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında
konuşan Atasever, üstlendiği görevden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Atasever, çocukken hiç astronot olma hayali kurmadığını
belirterek, insanların uzaydan dünyayı gördüklerinde yaşadıkları değişim ve
dönüşümü anladıkça uzay konusunun içinde bir hayal gibi yeşermeye başladığını
söyledi. Bu hayalin kendisini ROKETSAN'da çalışmaya ittiğini vurgulayan
Atasever, şöyle konuştu:
"2017 yılında Uzay Sistemleri Direktörlüğü'nde,
geliştirmekte olduğumuz milli fırlatma aracının aviyonik sistemlerinden sorumlu
sistem mühendisi olarak çalışmaya başladım. İşe ilk başladığımda Türkiye bir
sonda roketini uzaya göndermek üzere çalışıyordu. Sinop'tan fırlatması icra
edilen sistemin gövdesine dokunduğum an, o zamana kadar yaşadığım en büyüleyici
anlardan birisiydi. Daha sonrasında Türkiye'nin milli fırlatma aracına giden
yolda geliştirdiği diğer sistemlerde de bilfiil çalışma şansını elde ettim.
Gönlümde hep uzaya yönelik Türkiye'nin daha geniş projelerinde çalışmak, katkı
vermek ve önümüzdeki yıllarda katlanarak artacak uzay ekosisteminden ve
ekonomisinden Türkiye'nin maksimum payı alabilmesi için çalışmalarıma devam
ettim."
"LUNAPARKTAKİ
BİR ÇOCUK GİBİ HEYECANLIYDIM"
Atasever, Türkiye Uzay Ajansı kurulduktan sonra da Milli
Uzay Programı'nın açıklanmasının ardından kendisini en çok heyecanlandıran
anın, bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderileceğini
duyduğu an olduğunu belirtti.
O andan itibaren başvuruların başlayacağı anı heyecanla
beklemeye başladığını ifade eden Atasever, şüphe etmeden başvurusunu
gerçekleştirdiğini ve yoğun bir eleme sürecinin ardından Türkiye'nin iki
astronotundan birisi olarak seçilme şansını elde ettiğini anlattı.
Atasever, bu süreçte 8 ay boyunca aldıkları eğitimlere
değinerek, bu bilgileri edinme sürecinde "lunaparktaki bir çocuk gibi heyecanlı"
olduğunu dile getirdi.
Eğitim sürecini "en mutlu olduğu dönem" olarak
belirten Atasever, ardından Astronot Alper Gezeravcı'nın ISS'de başarıyla
gerçekleştirdiği bilimsel çalışmaları izleme, kendisinin de bu süreçte yer
yüzünde bilim merkezlerini gezerek gençlerle buluşma şansı elde ettiğini
söyledi.
Atasever, gençlerin dilinde yaşadıkları bu tecrübeyi anlatan
birisinin olmasının, onların hayal dünyalarında belki bugüne kadar
yaşamadıkları pencereler ve kapılar açtığını aktardı.
Bu sürecin ardından 8 Haziran'daki görevinde 7 bilimsel
deney icra ettiğini hatırlatan Ataever, bunların 3'ünün kendi uçuş tulumu
üzerine entegre edilmiş halde kendisiyle uzaya çıktığını, diğer 4 deneyin ise
insan fizyolojisi deneyleri olduğunu belirtti.
Atasever, uçuş haftasında ve uçuştan hemen önce ve sonra
kendisinden toplanan birtakım biyolojik örneklerin analiz edilmesiyle
araştırmacıların genetik bilimi, metabolik değişiklikler, kanser hücrelerindeki
farklılaşmalar ve hücre dışı veziküller gibi özel konularda araştırmalar yapma
şansını elde edeceğini anlattı.
Böylece hem Türkiye hem de dünyada uzay bilimine katkı
sağlayacaklarını vurgulayan Atasever, fırlatmaya kadar aldığı eğitim, deney
çalışmaları ve araca yönelik aşinalık kazanabileceği çeşitli çalışmalar yaparak
uçuşa hazır hale geldiğini belirtti.
"YENİDEN
DOĞDUM"
Mikro yer çekimi ortamında geçirdiği sürede ilk görevinin
üzerindeki bilimsel deneyleri icra etmek ve ilgili operasyonları
gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Atasever, şunları kaydetti:
"Daha sonra kemerimi açıp o mikro yer çekimi koşullarında
adeta kanatsız bir şekilde uçmaya ve süzülmeye başladım. Beyin aktivitemi ölçen
BEACON deneyinin amacı, astronotların o noktadan dünyayı gördüğünde
beyinlerindeki değişimin izlerini ortaya koymaktı. Dolayısıyla süzülmeye
başladığım andan itibaren de aslında pencereye yönelmiştim. Dünyanın tarifi çok
güç olan manzarasına kendimi bıraktım. Hakikaten aktarması, anlatması çok güç
bir tecrübe, dünyayı o noktadan görmek ve bunu bir süzülme durumu
içerisindeyken yaşıyor olmak... 'Her nefeste yenilenir dünya' demiş Mevlana.
Ben 8 Haziran'da uzay aracının içinde 90 kilometrelik irtifaya çıkıp o çok
küçük zaman içinde çok derin bir nefes aldım, yepyeni bir dünyaya aslında
gözlerimi açtım, yeniden doğdum diyebilirim. Dolayısıyla bu süreçten sonra
edindiğim bu hazineyi, bu tecrübeyi gençlerimizle paylaşmak, onlara aktarmak,
onların bizim bu attığımız ilk adımlardan daha iddialı adımları atabilmelerini
sağlamak üzere onlarla paylaşmak için de sabırsızlanıyorum."
Atasever, bu sürecin gerçekleşmesi dolayısıyla Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Kacır ve Türk milletine teşekkür etti.
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da Türkiye'nin
yeni yüzyıla dair uzay alanında koyduğu hedeflerden biri olan "Türk
Astronot ve Bilim Misyonu"nu gerçekleştirdilerini belirterek, "Uzay
alanında konulmuş 9 hedefin daha kendi takviminde ve planlamasında devam eden
projenin ilerleyen süreç içinde gurur ve mutluluklarını yaşamak üzere
sabırsızlıkla bekliyoruz" dedi.
AA