TÜRKİYE’DE YAŞAMAK

TÜRKİYE’DE YAŞAMAK

Yıllardır her gün olmasa bile birkaç günde bir mutlaka Konyaaltı Sahiline giderim. Hava müsaitse yüzerim. Kimi zaman bisikletime biner gezerim. Kimi zaman yürüyüş yaparım. Kimi zaman da oturup dalgaların sesini dinlerim. 

Yüzerken ya da güneşlenirken sürekli aynı yere gitmem.  Kilometrelerce uzunluğu olan sahilin her gün bir başka noktasından güzelliği seyrederim.

Geçenlerde Kent Meydanının önünü tercih etmiştim. Ben yüzerken sahile kalabalık bir grup geldi.  Kadınlı erkekli, genç ve orta yaş ağırlıklı 50 kadar kişi.

Arapça konuşuyorlardı.

Baktım,  üstlerindeki kıyafetler; donlarına kadar markalıydı. Öyle böyle, çakma filan da değil.  Soyunup denize girdiler. Erkeklerden bazıları atletleriyle girmişlerdi. 

Gruptan 2 genç yanımda yüzmeye başlamıştı.. Sordum nerelisiniz diye?  Gençlerden biri Türkçe yanıt verdi,  Iraklılarmış.  “Irak’tan bu pandemi döneminde nasıl geldiniz” diye sordum.

Meğer Irak’tan gelmemişler. Yalova’da yaşıyorlarmış.  “Yalova’da ne yapıyorsunuz” dedim. Konuştuğum genç, “ Savaştan kaçan Iraklıların büyük bir bölümü Yalova’ya yerleşti. Yalova’da 12 binin üzerinde Iraklı yaşıyor. Ruslar nasıl Antalya’yı tercih ediyorsa, Iraklılar da Yalova’yı tercih yaşıyor” diye karşılık verdi. 

Ne iş yaptığını sorunca; “ Üniversite öğrencisiyim. Uluslararası İlişkiler okuyorum. Eğitim dili İngilizce. Mezun olunca Antalya’ya yerleşmeyi planlıyorum.  Burası turizmin başkenti. Turizmde lisan çok önemli.  Ben dört dil biliyorum. Lisan sayesinde ve aldığım eğitim sayesinde Antalya’da iyi bir kariyer yapabileceğimi düşünüyorum” dedi. 

Antalya’ya Yalova’dan turla gelmişler.   Önce Alanya’yı gezmişler. Sonra da Antalya’ya gelmişler.  Türkiye’nin güzelliklerini keşfediyorlar.  Belki farkında değiliz ama; yaşadığımız sıkıntılara rağmen ülkemize gıptayla bakan yığınla insan var.