Türkiye'de ilk kez rastlanan arkeolojik bulgu
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Nevzat Çevik, Antalya'nın Demre ilçesindeki Andriake liman yerleşiminde yapılan kazılarda bulunan, "Millefiori" tekniğiyle yapılmış duvar dekorasyon levhalarına rastlanan binanın önemli konumdaki bir yapı olduğunu aktardı.
Likya Birliği'nin Metropolisi olan Myra ve liman mahallesi
Andriake'de kazı çalışmaları 2009'dan bu yana devam ediyor. Akdeniz
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Myra ve
Andriake Kazıları Kazı Başkanı Nevzat Çevik, Andriake liman yerleşiminde
yapılan kazılarda bulunan, farklı renklerdeki cam çubuklardan kesilmiş çiçek
motiflerinin birleştirilmesi ve desen oluşturulması olarak bilinen
"Millefiori" tekniğiyle yapılmış dekorasyon levhaları hakkında bilgi
verdi.
“ARKEOLOJİ PAHALI BİR
İŞTİR, DEĞİLSE BU ÇALIŞMALAR YÜRÜMEZ”
Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı “Geleceğe Miras”
projesi kapsamında kazı çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Nevzat Çevik,
bakanlığın Türk arkeolojisi için büyük bir finans kaynağı temin ettiğini ve bu
sayede kazı çalışmalarının daha verimli düzeye çıktığını açıkladı.
Çevik, şöyle devam etti:
“Geleceğe mirasın önemli izlerini de her kazıda bu
keşiflerle beraber ortaya çıkarıyoruz. Miras başka bir kelime ben kutsal koruma
adına emanet demeyi tercih ediyorum, bu sebeple Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bu
organizasyon için bu kaynakları temin ettiği için de müteşekkiriz. Arkeoloji
böceği özellikle koruma pahalı bir iştir, değilse bu çalışmalar yürümez.”
“İLK ÇIKTIĞINDA
ŞAŞIRDIK”
Myra ve Andriake kazılarını Kültür ve Turizm Bakanlığı ve
Akdeniz Üniversitesi adına yaptıklarını dile getiren Nevzat Çevik, her yıl
önemli bulgulara rastlandığına işaret ederek, bu senenin sürprizinin ise
"Millefiori" olduğunu aktardı.
Çevik, “Millefiori olarak adlandırdığımız bin çiçek anlamına
gelen bir cam tekniği, bundan üretilen cam plakalar duvar kaplama tekniğidir.
Ama bundan Anadolu'da şimdiye kadar ilk defa keşfediliyor ve zengin formlarda
ve sayıda çıkıyor. Önemli olan düz plaka şeklinde çıkmış olması, yoksa
Millefiori'den üretilmiş bazı kap örnekleri vardı ama burada karşımıza duvar
kaplaması olarak çıktı. Böyle bir şey beklemiyorduk ama kazılar devam ettikçe
bundan yüzlerce ortaya çıktı. Bu bulgu; arkeoloji için kıymetli bir yeni bilgi
olarak, sanat tarihine ve arkeoloji tarihine yazılmış oldu. Bu senenin
sürprizinin gerçekten sansasyonel bir şey olduğunu düşünüyorum, hatta yılın
bulgularından birisi olarak sayılabilir” şeklinde konuştu.
“ÇOK PAHALI LÜKS BİR
TEKNİK”
Millefiori'nin limandaki gümrük bölgesinde yapılan kazı
çalışmalarında ortaya çıktığını belirten Nevzat Çevik, bulunduğu yerin,
tekniğin pahalı niteliği nedeniyle limanın idare merkezi olabileceğini tahmin
ettiğini söyledi. Çevik, şöyle devam etti:
“Bu teknikte çubuklar çekiliyor ve bu stickler yan yana
dizilerek bir kalıba konup kaynaştırılmıştır ve 10 cm ebatlarında plakalar
halinde ve çerçeveleriyle birlikte duvara yerleştiriliyor. Bir tablo gibi
çerçeveli olarak yerleştiriliyor ve köşelerine de diskler yerleştirerek duvar
dekorasyonu kuruluyor. Bu bulgu, Andriake Limanı'nda gümrük bölgesi dediğimiz
alanda 42 numaralı yapıda ortaya çıktı, bu önemli konumdaki bir yapı. Bu kadar
önemli duvar tezyinatının olduğu bir yerde de bu binanın bence limanın idare
merkezi olması lazım. Çünkü bu çok pahalı bir teknik, onun için binasının da
önemli bir bina olması gerekiyor. Herhangi binada bu tür kaplamaları
görmüyoruz.“
KUŞ, DEVE VE AZİZ
FİGÜRLERİNE DE RASTLANDI
Çeşitli renklerde taş ve mermer malzemelerin kesilip
duvarlara ve zeminlere döşenerek bir desen oluşturulduğu "Opus
Sectile" tekniğiyle yapılmış kuş, deve ve aziz figürleri de görüldüğünü
belirten Çevik, muhteşem bir dekorasyonla karşı karşıya olduklarını ve bu
teknikte aziz figürlerine de Türkiye'de ilk kez rastlandığını vurguladı.
Çevik, “Şimdi rengarenk ve yepyeni bir bulgumuz var. Bu
unsuru da arkeoloji bilgilerine kattığımız için bu sene çok heyecanlı ve memnun
bir yıl geçirdik. Ofisimizde binlerce kırık parça var, on arkadaşımız daha
fazla plakayı tümlemek için sürekli parça arıyor. Şu an en az 20 30 tane
plakayı tümlemiş olmak bize keyif veriyor, büyük ihtimalle daha fazla da
tümlenecek. Parçaları buldukça plakalar tümleniyor. Ve her birisi de farklı
desenlerde ayrı eser niteliğinde çıkıyor” dedi.
LİKYA UYGARLIKLARI
MÜZESİ'NDE SERGİLENECEK
Rengarenk bir duvar kaplaması ile karşı karşıya olduklarını
kaydeden Çevik, bulguların kazı alanın 20 metre uzağındaki Likya Uygarlıkları
Müzesi'nde sergileneceğini dile getirdi. Çevik, konuşmasını şu şekilde
tamamladı:
"Millefiori"leri kazı çalışmalarının 15'inci yılında ülkemiz arkeolojisine bir armağan olarak kabul ediyorum.”
İHA