TÜRK MİTOLOJİSİ VE MEZAR TAŞLARI

Son zamanlarda Türk mitolojine karşı yoğun bir ilgi ve uyanış görmekteyim. Şüphesiz şimdiye kadar yeterince bilinmeyen, Türk medeniyetinin paha biçilmez serveti olan bu değerlerimize özellikle gençlerin sahip çıkması beni son derece mutlu ediyor.

***

Elbette her milletin kendi kültürel değerlerini kapsayan bir mitolojisi olduğu gibi Türk medeniyetinin de sosyal gerçekliğini yansıtan mitolojik bir geçmişi vardır. Kökeni tarihten daha kadim milletlerin sosyal, siyasi hatta dini tarihi olarak da nitelendirebileceğimiz mitler, esasında sosyal bilimlerin çekirdeği durumundadır.

***

Tarihi “söz” kadar derin olan Türklerin, kültürel belleğinin şifreleri mitlerde gizlidir. Ne yazık ki Türk milletinin dirliği için büyük önem taşıyan Türk mitolojisi, Cumhuriyet’e kadar Türk aydınlarından gereken ilgiyi görememiştir.  Bu arada bir çeşit “Efsaneler Bilimi” olarak da isimlendirebileceğimiz mitolojinin mezar taşları ile ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Pek tabii sizi daha fazla meraklandırmadan bugünkü konumuza dönelim.

***

Söz gelimi eski Türklere ait bir dönemde yapılmış bir mezar taşının üzerinde tespit edilen bir figürü doğru değerlendirebilmek ve anlamlandırabilmek için mitolojiye ihtiyaç duyulur. Zira o figürle ilgili eski Türkler arasında yaygın olan inanıştan, onunla ilgili söylencelerden; kısacası söz konusu figürün mitolojik arka plânından haberdar olunduğunda her şey anlam kazanır.

Bu anlamda figürün nasıl işlendiği, taşın nerede bulunduğu, ne zaman üretilmiş olabileceği gibi ayrıntıların eski Türklerin yaşam tarzları, hayata bakış açıları ve mitolojik birikimleriyle birlikte değerlendirilmesi sağlıklı bir sonuca varılmasını sağlar.

***

Netice itibarıyla atalarımız her dönemde değişen yaşam şartlarına ayak uydurmuş fakat uyum sürecini gerçekleştirirken kültürel kodları ile arasındaki bağlantıyı yok etmemiş, aksine yeni inanç, kültür ve düşünce yapılarını kendi kimliklerine uyarlamışlardır. Bunun en somut örnekleri arasında yer alan Antalya mezar taşları, barındırdığı motiflerle geçmiş kültürün oldukça canlı örneklerini sergiliyor.

***

Geçmişten gelen inanış ve pratikler bugün “batıl inanç, hurafe” gibi adlandırmalarla gözden çıkarılmak istense de toplum atasından aldığı birikimle bilinçli veyahut bilinçsiz olarak bu pratik ve uygulamaları sürdürmeye devam etmekte. Antalya mezar taşlarından yola çıkarak yapılan gözlemler, o dönemin toplum yapısının kendi kökeninde yatan kültürel ögeleri günlük hayatın içinden çıkarmadığını bizlere göstermektedir.

***

Bu vesileyle sayısız göç ve savaşlara ev sahipliği yapmış, hemen hemen her milletle kültürel etkileşimlerde bulunmuş binlerce yıllık Türk tarihinin asimile olma noktasında gösterdiği bu milli duruş gerek mezar taşları, gerekse günümüz âdet, gelenek ve yaşam biçimiyle gözler önündedir. Görüldüğü gibi Türk medeniyetinin paha biçilmez mirası niteliğindeki Türk mitolojisine gün geçtikçe artarak duyulan bu ilgi şüphesiz benim için çok kıymetli.

***

Bu bağlamda, Türk Tarihi araştırmalarına öncülük eden isimlerin başında gelen, Türk Mitolojisi Biliminin duayenlerinden Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’i de anmamak mümkün değil. Esasında benim mezar taşlarına ilgi duymamı sağlayan ve bu yazıları yazarken bana kılavuzluk eden onun eşsiz eserleri olmuştur.