TURİZM CENNETİNDEN TERAPİ MERKEZİNE

Dün önüme öyle bir fotoğraf düştü ki aklıma hemen Atatürk’ün veciz sözü aklıma geldi. Atatürk, 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya’ya hayran kalmış. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, beraberindekiler ile tekneye binip körfeze açılmış ve lacivert denizlerin ardındaki dağların anlık renk değişimini izlerken; "Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir" demiş.

Atatürk’ün bu sözü tabi o dönemki Antalya içinmiş. Aradan yıllar geçtikten sonra 1983 yılında rahmetli Turgut Özal Başbakan olduğu ilk dönemde Antalya’nın turizmde önünü açan kararlar verdi.

Bakar mısınız tam 53 yıl sonra yine bir siyasi deha olan birisi Türkiye’nin en önemli yeri için bir karar veriyor. İşte 1983 yılından sonra Antalya, Türkiye’nin turizm cenneti olup çıkıyor.

Bugün yani temmuz ayı ilk haftası itibarıyla 6 milyon turist gelmiş şehre. Tabi 2023 yılının nasıl geçeceğinin bir göstergesi bu rakam. Bir aksilik olmazsa rekorlar yılı olabilir. Hal böyle olunca Avrupalısı, Rus’u, 72 buçuk milletten turist akın akın turizmin başkenti Antalya’ya geliyor. Nedeni belli. Öyle laf olsun diye kimse gelmez.

Dün Antalya Dış Hatlar Terminali’nde çekilen bir görüntü ise, Türkiye’nin dünya turizmindeki markasını gözler önüne seren bir fotoğraftı. Almanya’dan Antalya’ya gelen turist grubunun üzerinde Türkiye haritası olan ve “Terapiye ihtiyacım yok, Türkiye’ye gideyim yeter” yazılı tişörtler vardı.

Üste para verseniz bırakın yabancıyı Türk birine bu tişörtü giydiremezsiniz. Çünkü kimse ne böyle bir tişörtü giyer ne de reklam yapar. Tabi tatil her insan için mükemmel bir terapidir. Ama bu turistlerin verdiği mesaj çok önemli. Hem de çalkantıda olan bir dünyaya. Bana göre bu turistler bulunup fotoğrafları yeniden çekilmeli.

Hatta, bu işe Kültür ve Turizm Bakanlığı el atarak iyi bir tanıtım filmi çekilerek tüm dünyaya gerekli mesaj verilmeli. Bu yapılırken de bu tişörtü giyenlere jest unutulmamalı.

Kim ne yapar, kim ne yapmaz bilemem. Ancak bildiğim ve anladığım tek şey Atatürk’ün, “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözünün bugün bu tişörtteki yazılarla bir kez daha kanıtlanmış olmasıdır.

Bu da bize Antalya’nın turizm cennetinin aynı zamanda bir terapi merkezine dönüştüğünü gösteriyor. Şimdi bu noktada üzülelim mi sevinelim mi karar sizin.

Nedeni ise milyonlarca insan Antalya’ya terapi için geldikten sonra bazılarının kalıcı olması sıkıntılara yol açıyor. Sanırım dünyanın en güzel yeri ve terapi merkezi olmanın doğurduğu bir sonuç olsa gerek.

Lakin üzülmeyelim, sevinelim, elimizdeki cennetin kıymetini iyi bilelim. Öyle hoyrat davranmayalım. Çünkü başka ANTALYA yok.

ÖĞRETMENEVİ Mİ DEDİNİZ?

Antalya’nın merkezinde üç ayrı noktada öğretmenevi var. Biri Konyaaltı Sahiline yakın noktada, diğeri İller Bankası yanında, bir diğeri ise Işıklar Caddesi’nde.

Buralar kurulurken ilk etapta öğretmenlere ucuz ve kaliteli hizmet verilmesi amacı taşıyordu. Tabi zaman içinde bu anlayış değişti. Yönetimden yönetime fark var. Son dönemde buralarla ilgili şikayetler arttı. Zaten öğretmene bir indirim uygulanmayan bu tesisler asli amacından uzaklaşmış.

Bunun otelcilik bölümünü bilemiyorum ama en azından yiyecek-içecek bölümü maalesef bu anlayışa bürünmüş durumda imiş. Bana gelen bilgilere göre buralar turistik tesise dönüşmüş.

Öyle ki bir bardak çay bile 10 TL’ye satılıyor. Zaten yiyeceklerin ise yanına yaklaşılmıyor. Öğretmenevini kullananlar genelde emekli öğretmenler. Bu rakamlar ve anlayışla sadece bahçesindeki ağaç gölgesinden faydalanabilirler.

Yahu anladık, piyasada her şey ateş pahası. Amma öğretmene bu tarife uygulanmamalı. Dışarıdan gelenlere normal tarifeyi uygulayabilirsiniz. Bu indirimde öğretmenin en doğal hakkı olur ve kimse itiraz etmez, etmemeli de.

Bakın bu yönetim anlayışı değişmezse inanın çok ah alırsınız. Haberiniz ola.

TARİHİ BİR FOTOĞRAF

Dün tıpkı turistlerin fotoğrafı gibi önüme bir fotoğrafta NATO zirvesinden ajanslardan düştü. Tuzu kuru olan liderler takım elbise janti haldeyken Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ise askeri kıyafetli.

Bu resmi görünce aklıma Arafat, Saddam. Hitler ve Musolini gibi isimler geldi. Onlarda dünyaya hep böyle kıyafetlerle mesaj verirlerdi. Bu ayrı bir konu.

Ancak Zelenski’nin yer aldığı kare herkesin derdinin ayrı olduğunu gösteren bir görüntü havasını verdi bana. İnanın fotoğrafa kim bakarsa baksın aynı düşünceye hakim olur.

Bana işte Zelenski’nin kıyafeti, bakışı ve duruşu tarihi bir karedir.