TURİSTLERE CENNET VATANDAŞA CEHENNEM
Atatürk’ün dediği, “Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir” demiştir. Aksini ispat etmek hayli güçtür. Bu söz günümüzde yerli halk için değil tatile gelenler için geçerlidir. Türk turizminin dünyaya açılan penceresi, yeryüzünün sahte cenneti diye övüne övüne bitiremediğimiz Antalya, yerleşik halk için yeryüzünün cehennemi olmaya başlamıştır.
Cennetten cehenneme dönüşüm son 3 yılda giderek hızlanmış resmen ışınlama olmuştur. Bunda genel ekonomik sıkıntının yanında yerel idarenin beceriksizliği de büyük etkendir. Gelin hep birlikte ortaya çıkan tabloyu dilimiz döndüğünce, klavyemizin tuşlarının bastığı haliyle bir sıralayalım. Nereden nereye gelmiş Antalya’mız.
Türkiye’nin en ucuz suyunu kullanan Antalya’da şu an en pahalı suyu kullanır hale gelmiş. Eh ucuz toplu ulaşım Antalya’da iken şu an en pahalı ulaşım yapıldığı kent Antalya olmuş. En ekonomik taksi ücretinin olduğu şehirlerden biriyken en pahalı şehirlerarasına girmişiz. Konut kiralarında ise İstanbul’da yalı fiyatlarını aratmaz halde. Gece kondu bile 2 bin liradan kiraya verilir hale gelmiş.
Örtü altı tarımın başkentinden bir kilo domates pazarda en ucuzu 10 liradan, salatalık ise 5 liradan satılır olmuş. Zaten biber fiyatlarının yanına bile yaklaşılamıyor! Pazarda yangın 40 dereceye ulaşan hava sıcaklığı ile yarışırken dondurma fiyatları durur mu? Bir kilo dondurmanın en ucuzu 110 lira olmuş. Bir külah dondurmayı 30 TL’ye alırsanız yiyen ve ateşinizi söndürün söndürebilirseniz.
Demem o dur ki, bu memlekette Türk gibi kazanacaksın, turist gibi harcayacaksın. Peki böyle olunca ne oluyor? Güzelim Antalya, turistlerin cenneti yaşayanların cehennemine dönüyor! Bu karamsar tablo karşısında hiç umut veren gelişme yok mu? Olmaz mı var elbette. Konyaaltı Hayat Park’ta bir bardak çay hala 1 TL. İç içebildiğin kadar sınırlama yok!
Bodrum’da bile bir locası 10 bin lirayı bulan plajlar varken Antalya’da ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde plajlara girişler hala ücretsiz! Muratpaşa Belediyesi tarafından Lara falez bandının altında işletilen plajlara girişler de hala ücretsiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işlettiği plajları da unutmayalım tabi ki.
Bir de Antalya’da Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlar, tatile gelecek 18-25 arası gençlerin talep etmeleri halinde konaklamaları yaz sezonu süresince ücretsiz. Hem de 1 Eylül’e kadar.
Döviz kuru dalgalanması nedeniyle otellerde tatil yapmanın yerli halka hayal olduğu Antalya, bu tabloya göre CENNET Mİ yoksa CEHENNEM Mİ? varın siz karan verin orasına.
İNANMAK BAŞARMANIN YARISI
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Başarı, ‘Başarılı olacağım’ diye başlayanın ve ‘’Başarılı oldum’ diyebilenindir”, ABD’nin eski başkanlarından Theodore Roosvelt ise, “İnanmak başarmanın yarısıdır!” diyerek başarının sırrını ortaya koymuşlardır.
Bugün Antalya Milli Eğitimi de aynen bu sözler doğrultusunda ilerlemekte. Bunun en son örneği geçen ay LGS’de elde edilen başarı ile kanıtlanmışken bu başarı önceki gün açıklanan YKS sonuçları ile taçlandırılmıştır. Bana göre büyük bir şans olan Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan ve ekibinin kısa sürede geliştirdikleri metot ve yöntemler başarıyı getiren anahtar olmuştur.
İnanmak başarmanın gerçekten yarısıdır. Yani yarısını elde etmeden bütüne asla ulaşamayız ve inanmak başarmanın ön koşuludur. Çünkü başarılacağına dair duyulan inanç başarmak için gerekli tüm çalışmayı, organizasyonu, motivasyonu ve yılmazlığı bireyin gerçekleştirmesini pozitif yönde etkiler. Ben bu ekibe inanlardan biriyim.
Başarmak için inanmak, kararlı olmak, azimli olmak, sabırlı olmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Biraz daha sabır ile güzel günler çok yakında diye düşünüyorum.
Çünkü, Antalya Anadolu Lisesi’nden Emir Bayram, YKS Sayısal Türkiye 2’ncisi ve TYT Türkiye 20’ncisi, TED Antalya Koleji’nden Bera Nazlı, Sayısalda 48’nci, ve Yabancı Dilde Türkiye 70’incisi, aynı okuldan Turgut Gürel, TYT Türkiye 50’ncisisi Sayısal Türkiye 44’üncüsü, Barış Çakmak TYT Türkiye 52’ncisi, Özel Antalya Koleji Muratpaşa Fen Lisesi’nden Efe Berk Gökmen Sayısalda Türkiye 58’ncisi, Alanya Hüseyin Girenes Fen Lisesi’nden Muhammet Emir Yılmaz, Yabancı Dil Türkiye 5887incisi, Kepez Mahmut Celalettin Ökten AİHL’den Bayram Özdemirci TYT’de Türkiye 13, Emre Erdem ise 24’üncüsü oldu.
Benim buraya yazdığım isimler, alanlarında ilk yüzün içine giren isimler. Liste hayli kabarık. İlk bin kişilik listede onlarca Antalyalı çocuğumuz var. Gurur tablomuz saymakla bitmiyor.
İşte bundan dolayı İNANMAK BAŞARMANIN YARISI imiş. Biz inandık onlar başardı!