TÜKÜRÜKLE KİRLENEN SİYASETİN HAZİN SONU

Cumhuriyet Halk Partisi bugün olağanüstü kurultaya gidiyor. Yolsuzluktan tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Divan Başkanlığını yaptığı bu kongre, bizzat CHP’nin kendi üyeleri tarafından ortaya atılan "şaibe" iddialarını ortadan kaldırmak amacıyla düzenleniyor.

***

Elbette bu kurultayın, apar topar, yangından mal kaçırır gibi yapılması, devam eden mahkeme sürecini, yani "şaibe" iddialarını ortadan kaldırmayacak. Yani kurultay yapılınca her şey pirüpak olmayacak. Partinin bizzat delegeleri tarafından dile getirilen iddialar bir anda yok olup gitmeyecek. Çünkü devam eden bir mahkeme ve soruşturma süreci var. Sürecin sonunda nasıl bir karar çıkacağını hep birlikte göreceğiz ama şimdilik en azından kayyum tehlikesinin ortadan kalkabileceği bazı hukukçular tarafından dile getiriliyor.

***

Bu süreçte benim asıl dikkatimi çeken husus ise, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm ısrarlara rağmen aday olmayacağını açıklaması oldu. Öyle bir açıklama yaptı ki "Bay Kemal", bazı cümleler adeta kurşun gibiydi. “Aday olursan yüzüne tükürürler” diyen siyasetçilerin tehditleri değil bu sözler, çünkü çalanların yüzüne tükürülür; ve "Ben çalmadım," diyor Bay Kemal. Eee peki, kim çaldı? Ne çaldı, nerede çaldı? Oy mu, para mı?

***

Tam da yolsuzluk iddialarının zirve yaptığı, birçok belediye başkanının tutuklandığı bir dönemde bu sözleri kim üstüne alacak, ilerleyen süreçte hep birlikte göreceğiz. Ancak açıklamalardan da anlaşılıyor ki "Bay Kemal" yalnızca "yüzüne tükürme" meselesine değil, aynı zamanda "hangi yüzle aday olacaksın" ifadelerine de ciddi anlamda alınmış. Bu sözleri sarf edenlere de “muhalif sanılan, müesses nizamın askerleri ve paranın tetikçileri” diyerek okkalı bir gönderme yaptı.

***

Hadi buyrun, açıklayın bakalım CHP'nin içindeki malum ekip bu durumu. "Bay Kemal"i siyasi olarak beğenmeyebilirsiniz, Genel Başkanlık dönemini seçim açısından başarısız bulabilirsiniz; hepsine eyvallah. Ama kardeşim, siz Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördüğünüz bir adamı nasıl olur da Genel Başkanlık makamına layık görmezsiniz?

***

Sizin için önemli olan parti mi, Türkiye Cumhuriyeti mi? Yoksa "Bay Kemal" sonrası oluşan düzeninizin bozulmasından mı korkuyorsunuz? Veyahut önceki dönem Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in sosyal medya paylaşımında dediği gibi, "Sureti haktan görünüp, sanki muhalifmiş gibi görünüp, pis işkembesini haramla doldurmaya çalışan omurgasızlar"dan mısınız? İşkembenizin boş kalmasından mı korkuyorsunuz?

***

Bu durumda öyle bir tablo ortaya çıkıyor ki, sizin vatan ve millet gibi bir derdiniz yok. Derdiniz “küçük olsun benim olsun” zihniyetinin devam etmesi. Ancak unutmayın ki, Sultan Süleyman’a bile kalmayan bu dünya size de kalmaz. Bu arada, demokrasi, özgürlükler ve insan hakları gibi kavramları dillerinden düşürmeyenlerin kurultay salonunu “yer yok” bahanesiyle basın mensuplarına ve partililere kapatması, CHP’ye hâkim olan anlayışı net bir şekilde ortaya koyuyor.

KUTU

KURŞUN GİBİ SÖZLER

Ne diyelim… Hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem de Semih Esen’in okkalı sözlerini yiyip yutanlara, hem de “bu düzen devam etsin, çarkımız tıkır tıkır işlesin” diyenlere hayırlı olsun bu kurultay. Çünkü gerçek partililere hayırlı olmayacağı, şimdiye kadar çıkan sonuçlardan zaten belli oldu.