Marketlerde ve zincir marketlerde sık sık karşılaşılan son kullanma tarihleri geçmiş ürünlerin satılması konusuna tüketicilerin yaşadıkları sorunları çözmek adına bireysel mücadelelerin yeterli olmadığını vurgulayan Gündüz, devletin daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Ürünlerin son kullanma tarihlerini geçirmiş olması durumunda cezaların caydırıcı olması gerektiğine dikkat çeken Gündüz, "Tüketicilerin korunması için cezaların daha etkili ve caydırıcı olması şart" diye konuştu. 

Ayrıca, tüketicilerin zarar gördükleri durumlarda yasal haklarını aramaları gerektiğini belirten Gündüz, 6502 tüketici yasasının yanı sıra 2013'te kabul edilen 6098 borçlar yasasının da tüketicilere önemli haklar tanıdığını vurguladı. Bu yasaların tüketicilere maddi ve manevi tazminat talep etme imkanı sunduğunu belirten Gündüz, “Ticaret İl Müdürlükleri veya Ticaret Bakanlıkları internetten web sayfalarından şikayette bulunabiliriz. Burada ürün karşılığında bir ceza gelmektedir. Oysa ki bizim istediğimiz burada tüketicilerin artık ferdi olarak mücadele etmesini istemiyoruz. Burada devletin resen şikayet geldiyse; ‘Getir kardeşim bakalım şu defterlerini? Getir bakalım kardeşim şu evraklarını,  Sen hangi ürünleri geciktirmişsin’ diyerek incelemesi lazım ve ona göre cezanın caydırıcılığı olması lazım. Caydırıcı ceza olmazsa tüketicinin burada korunması da mümkün değildir” dedi. 

DAHA ETKİN MÜCADELE VURGUSU
Tüketicilerin bireysel mücadelelerinden ziyade devletin daha etkin bir şekilde soruşturma, inceleme ve cezalandırma süreçlerine dahil olması gerektiği ifade eden Gündüz, “Tüketicilerimizin ferdi mücadele etmesini beklemiyoruz. Ferdi verilen mücadele insanlara bıkkınlık veriyor. Tüketici yasası bir evrensel hukuktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak da biz bunun altına imza attıysak bunun sorumluluğunu da yüklenmek zorundayız” diye konuştu.