TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU
Bu bölümde tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını önlemeye yönelik çok önemli yaptırımlar içermekte olan ve 2005 yılında çıkarılan “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” üzerinde durmak uygun olacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki; söz konusu kanun tarım arazilerinin ve tarım topraklarının amacı dışında kullanılamayacağını hüküm altına almıştır.
Tarım topraklarını korumaya yönelik söz konusu önlemler MADDE 13’te yer almıştır. Bu çerçevede Madde 13 şöyle demektedir;
- "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; (a-Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, b-Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, c-Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ç-İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, d-Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar, için) bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.
- Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
- Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır.
- Birinci fıkra (c ve ç bentleri) kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.
- Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır. Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir.” şeklindedir.
Madde 14’te ise “tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması” üzerinde durulmaktadır ve “Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir.” şeklinde büyük ovaların topluca korunmasına yönelik hükümler içermektedir.
Madde 15’te ise; “erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunması” üzerinde durulmaktadır. Buna göre Madde 15: “Doğal ve yapay olaylar sonucu toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya bozulma ihtimali olan araziler ile millenmeden önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar havzalarında toprak kayıplarını ve millenmeyi önlemek, koruma, geliştirme ve kullanmayı esas alan teknikleri yerleştirmek amacıyla, kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile erozyona duyarlı alanlar belirlenir.
Erozyona duyarlı arazilerin belirlenmesi ve korunması amacıyla bu arazilerin kullanım plânları ve altyapı projeleri kamu kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini aksatmayacak şekilde bir uyum ve zaman plânlaması içerisinde, havza bazında ilgili kamu kuruluşları tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan veya yaptırılan rüzgar perdeleri, sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi fizikî yapıların korunması, arazi sahiplerine aittir.
Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az yağışlı yerlerde iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dâhil olmak üzere, çeşitli nedenlerle toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak gerekli önlemleri alır veya aldırır.” şeklinde düzenleme getirmektedir ve tarım topraklarının kaybını her ne gerekçeyle olursa olsun önlemeye dönük hüküm içermektedir.
Madde 16’da ise Toprak kirliliği konusu ele alınmakta ve “Valilikler, tarımsal veya tarım dışı faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu olumsuzlukların izlenmesi ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve aldırır. Toprağı kirletenlere (9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı) Çevre Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
Görüldüğü gibi; 2005 yılında çıkarılan “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” tarım topraklarının her türlü kaybını önlemeye yönelik önlemleri hüküm altına almaktadır.
Söz konusu kanunun beşinci bölümünde ise kanunun uygulanması için “Özendirme, Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve Giderler” konuları yer almaktadır. Özellikle tarım topraklarının korunmasına yönelik olarak özendirici etkinlikler arasında; “Toprağın korunması, üretim gücünün geliştirilerek sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine yönelik toprak ıslahı ve tarla içi geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun arazi kullanımı konularında projeye dayalı yatırım yapan, toprak işleme, sulama ve yetiştirme tekniklerini uygulayan üreticilere, tarımsal desteklemelerde öncelik verilir, yatırımları Bakanlık imkânlarıyla desteklenir.” şeklindedir.
Özendirme yanında tarım arazilerinin yanlış kullanımlarında(madde 20) ve tarım dışı amaçlı arazi kullanımlarına(madde 21) ilişkin cezalar ve yükümlülükler kapsamında uygulanacak cezalara da açıklık getirilmektedir ve buna göre;
- “Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerine uyulması zorunludur. Bu plân veya projelere aykırı hareket edilerek arazi tahrip edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilmiş ise valilikçe tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan tahsil edilir.
- Ayrıca, araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için ve marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için idarî para cezası verilir.
- Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur. Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanılması veya hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde yaptırımlar uygulanır.”
Görüldüğü gibi 3 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilen ve 18 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” hobi bahçelerine konu olan alanları da kapsamakta ve toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyecek tüm önlemleri içermektedir. Bu çerçevede çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak arazi kullanımının sağlanmasına yönelik usûl ve esasları ortaya koymaktadır.