Toprağın Sesi'nde 'kooperatif' zirvesi
Lider Haber TV ekranlarında Ziraat Yüksek Mühendisi Levent Özdemir’in hazırlayıp sunduğu “Toprağın Sesi” programına konuk olan Köy Koop Genel Başkanı Mehmet Varol, kooperatifçiliğin önemine vurgu yaptı. Varol, kooperatifçiliğin üretimde standartları yüksek tutma ve piyasalarda etkin olma açısından kritik olduğunu belirtti.
Programda Türkiye Köy Kalkınma ve diğer Kalkınma amaçlı Kooperatif Birlikleri’nin (Köy Koop) tarihçesi ve bugünkü durumu hakkında da bilgiler veren Varol, 1980'lerde Köy Koop’un kapatılmasının ardından yaşanan gelişmeleri anlattı. Köy Koop’un, o dönemde tarımsal girdiler ve ürünlerin dağıtımı konusunda önemli bir rol oynadığını vurgulayan Varol, köylülerin ihtiyaçlarını karşılama noktasında yaptıkları faaliyetlerin, tarım sektöründe önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti. Günümüzde köy kooperatiflerinin tarımsal faaliyetler, su üretimi ve enerji gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösterdiğini belirten Varol, "Köy Koop olarak 19 Bölge Birliği ile kırsal kalkınmayı desteklemeye devam ediyoruz. Her bölgenin ihtiyacına göre farklı projeler geliştiriyoruz" dedi. İzleyicilere, köy kooperatiflerinin üretici ile tüketici arasındaki köprü rolünü üstlendiğini ve kırsal kalkınmaya katkıda bulunduğunu vurgulayan Varol, programın sonunda sürdürülebilir gıda ve sağlıklı gıda konularına dikkat çekti.
EN BÜYÜK SORUN PAZAR
Kooperatifçilikte en büyük problemin pazarlama olduğun belirten Varol, “En büyük problemimiz bizim pazar problemi. İşte bu pazar probleminin mutlak surette çözülmesi. Şimdi aslında biliyorsunuz bu, yine Köy Koop'un eski dönemlerinde tanzim satış kooperatifleri o zaman gündemdeydi. Şimdi birileri üretmeli. Birileri üretmeli ama birileri de bunun pazarlamasını yapmalı. Üretilmeli, pazarlayamıyorsan bir anlamı yoktur. Onun pazarlanıyor olması lazım. Şimdi biz şu anda onu yapmaya çalışıyoruz” dedi
PAKETLEME VE MARKALAŞMA SORUNU
Pazarlama içinde adımlar attıklarına kaydeden Varol, üreticilerin ürünlerini satmak için marketler açmaya başladıklarını belirterek bu marketlerde kar amacı gütmediklerini ifade etti. Varol, “Bu bizim kooperatiflerimizin ürettiğimiz gıda kodeksine uygun, etiket yönetmeliğine uygun ve kontrol altındaki ürünler kooperatif aracılığıyla direkt tüketicilere ulaştırmak. Şimdi aslında bu yeterli değil. Aslında olması gereken şu, ham madde olarak satmaktansa, işlenilmiş ürüne dönüştürülmesi lazım. Yani ambalajlanmış, paketlenmiş, bu da gıda kodeksine uygun olarak. Bunun yapılması lazım. Bir taraftan da tüketim kooperatiflerinin hayata geçirilmesi lazım” diye konuştu.
RAFLARA GİRMEK LAZIM
Üretimde standardı yüksek tutup, piyasalarda yer edinebilmek gerektiğini vurgulayan Varol, “Piyasalarda yer edinebilmek için de raflarda olmak lazım. Raf satın almanız lazım. Şimdi bazı artık şu anda öyle bir şey ki raflar tekelin eline geçti. Tekelci sermaye şu anda rafların sahibi. Oralara bizlerin koyabilmemiz. Mümkün değil” dedi.
Türkiye genelinde Kooperatif yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin asıl ve yedekleri olamsı gerektiğini ve kooperatifçilik yapabilmesi için eğitim alan kişiye 40 saat eğitim verdiklerini ve kaydeden Varol, “Eğitim verip bunların sertifika almasını sağlıyoruz. Onlar zaten normal o sertifikası olmayanlar kooperatif yöneticiliği yapamayacak. Mutlaka o sertifikayı almak zorunda. Yeni bir çalışmamız var. Çalışma Bakanlığının'a bağlı Mesleki Yeterlik Kurumu var. Mesleki Yeterli Kurumu’ndan akredite olup akreditasyonu tamamlayıp öyle kooperatif açabilecek” diye anlattı.