TOPLU ULAŞIMDA YENİ KRİZ KAPIDA

Günler sonra nihayet Antalya’nın gerçek gündemlerine dönmeye başladık. Amma ne gündem! Elini tuttuğun yer dökülüyor. Can sıkıca bir sürü konu, olay. Üzüntü ve sevinç bir arada.

Öncelikte bu şehirde yaşayan herkesi ilgilendiren ilk konuda başlamak istiyorum. Bitmek bilmeyen toplu ulaşım sıkıntısı vardı ya, kısa süreliğine durulur gibi oldu ama yine nüksetti.

Herkesin malumu olduğu üzere Antalya Halk Otobüsü İşletmecilerinin talebi üzerine bilet fiyatlarına yüzde 20 zam yapılmıştı. 6 lira 70 kuruş olan toplu taşıma ücreti 8 TL olmuştu.

Yani Antalya bir anda Türkiye’nin en pahalı toplu ulaşımının yapıldığı şehir haline gelmişti. Neyse ki Hatay’da 9, Muğla’da ise fiyat 8.65 olunca şampiyonluğumuz kısa sürdü.

Şöyle fiyatlara bir baktım, İstanbul 7.67, İzmir 6.50, Mersin 7, Konya ise 2.50 TL. Neresinden bakarsanız bakın mesafeler göz önüne alınınca Antalya yine pahalının pahalısı bana göre.

Antalya Otobüsçüler Esnaf Odası, bu fiyatı bile az bulmuş ve en az 10 lira olmasını istemişti. Tabi yakıt ve parça fiyatları ile şoför maaşını dikkate alınca hak veriyorsun Nasrettin Hoca gibi.

Ben bu işten sadece Otobüsçüler Esnaf Odası’nın sorumlu olduğunu zannediyordum. Ama öyle değilmiş. Birde Antalya Esnaf Ulaşım Taşımacılık Ve Ticaret A.Ş. varmış.

Onlar diğer gruptan daha dertlimi dertli. Antalya Esnaf Ulaşım Taşımacılık Ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İnce içini bizim arkadaşlara dökmüş.

İnce, “Büyükşehir Belediyesi ulaşım konusunda yanlış bir işletim şeklinde sahip” demiş. Gerekçeleri ve ayrıntıları haberin içinde okuyacaksınız. Önemli mesajlar var.

İnce, Büyükşehir ile defalarca masaya oturduklarını ancak sonuç alamadıklarını söylüyor. Aylık 90 bin lira kazandıklarını, 70 bin liraya yakıt alıp geriye kalan 20 bin lira şoför maaşı, tamir, sigorta ve kaskosu gibi masrafları karşıladıklarını anlatıyor İnce.

Bu hesaba göre zarardalar. Esnaf bunlarda. Zarar ettiği işi yapmaz, zararın neresinden dönersen kar mantığı güder. Onlarda öyle yapmak için bir dizi karar almış.

Antalya Esnaf Ulaşım Taşımacılık Ve Ticaret A.Ş., şirket bünyesindeki 59 aracın tamamını satılığa çıkarma kararı almış. Ulaşımda derin bir krizin habercisi bu. Çünkü halen 180 otobüs zaten kontak kapatmış durumda.

Şimdi bu satış gerçekleşecek olursa 239 otobüs Antalya’da seferden çıkmış olacak. Zaten Antalya’da 489’u halk otobüsü, 1637’ü belediyeye ait toplam 652 toplu ulaşım otobüsü vardı.

Kriz öyle azımsanacak bir kriz değil. Krizin önüne geçmek için Antalya Esnaf Ulaşım Taşımacılık Ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İnce’nin talebi ne?

İnceye göre, araçlar kilometrede 12 lira yakıyor. Büyükşehir Belediyesi kilometre başına 20 lira destek verirse araçlar satılmaz ve sefere devam eder. Olur mu, olmaz mı bilemem.

Ancak bu öneri esnafı rahatlatır da belediye bunu cebinden vermez. Verecek olursa bilet fiyatını artırır. Yani bu da yeni bir kallavi zam anlamına gelir.

Neresinden bakarsan bak kriz. Esnaf istediğini alamazsa otobüsü satar vatandaş yolda kalır. İstediğini alırsa belediye zam yapar halkın cebinden çıkar. Öylede kriz böylede kriz.

Bir başka deyişle aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

DURDURUN BU CİNAYETLERİ!

Aylardır günlerdir bu satırlardan elektrikli scooter sorununu dile getiriyorum. Yaşanacak olumsuz olayları anlatmaya çalışıyorum. Deyim yerinde ise kendimi parçalıyorum.

Sonuç “Sıfıra sıfır elde var sıfır” diyemeyeceğim. Çünkü önceki gece yaşanan elim bir kazada iki gencimizi kaybettik. Tüm uyarılara rağmen tedbir almayan yetkililer mi yoksa kullanıcılar mı suçlu bilemiyorum.

Mahmut Yağız Balcı ile kız arkadaşı Ada Kayahan yasak olmasına rağmen birlikte scootera binmişler. Portakal Çiçeği Bulvarı'nda yolun karşısına geçerken de otomobil çarpmış.

İki lise öğrencisi kurtarılamazken, iki genç yaşam elimizden bu alet yüzünden uçup giderken iki eve de ateş düşürdü. Bu gidişle daha çok can yanacak ve çok eve ateş düşecek gibi.

İlk önce sayıları Antalya il genelinde 12 bin 400 civarında olan bu araçların sayısı şu an sanırım 15 bini bulmuş durumda. Çekirge sürüsü gibi mübarek. Her renkten her yerdeler.

Yönetmelik çıkarıldı; kasksız, yeleksiz ve bir kişiden fazla ve 15 yaşından küçükler binemeyecek diye. Dinleyen kim, denetleyen kim? Varsa yoksa üç kuruş park parası!

Beyler, sevgili kent idarecileri; Allah aşkına bu işi zapturapt altına almak çok mu zor sizin için. Kanun var nizam var. Sadece uygulayacaksınız, uyulmasını sağlayacaksınız.

Öyle oturduğunuz yerden, “Kanun var, yönetmelik var. Binmesinler” diyemezsiniz. O zaman alkollü araç kullananları da kontrol etmeyin olsun bitsin, “Ölen ölsün kalan sağlar bizimdir” mantığı mı güdelim yani?

Allah aşkına şu işe bir çözüm bulun. Bugün bu gençlerin evine düşen ateşin yarın sizin evinize düşmeyeceğinin bir garantisi var mı? Hadi bir çözüm üretin ve durdurun bu cinayetleri.