TEŞEKKÜRLER ABD, MİNNETTARIZ

Bir zamanlar ABD’de ikinci dünya savaşında kullanılıp hurdaya çıkarmaya hazırlandıkları uçak gemi ve denizaltılar için kapılarında bekleyip yalvarıyorduk..

Bir külüstür sözü aldığımızda, manşetlerde “HURRA” çekiyorduk..

İsrail’in kapısında bile İHA’lar için çok yalvardık..

Şimdi ise..

İnsansız hava araçları konusundaki taleplerimiz yerine getirilmeyince kalktık kendi İHA’larımızı SİHA’larımızı ürettik..

***

Bugün, yeryüzünde hemen her gün Türk SİHA’ları ve savunma sanayimiz manşetlere taşınıyor..

Örneğin, İngiltere Savunma Bakanı bu konuyu gündeme getirdiği konuşmasında dedi ki;

“Türkiye dünyanın önde gelen yabancı askeri programlara erişiminin engellenmesinin ardından savunma sanayinde büyük yenilikler yaptı..”

Ve itiraf etti:

“Biz savunma teknolojisinde geride kaldık.. Düşmana gerçek zorluk çıkarmaya muktedir Türkiye’nin İHA ve SİHA’ları İngiltere’nin artık savunma teknolojilerine liderlik edemediğinin göstergesidir..”

İngiliz Bakan bu cümlesini, kendisini dinleyen generallerin ve uzmanların beynine çaktı..

***

Adamın, “Türk’lerden geri kaldık” açıklamaları boşuna değil..

Bizi; bir asıra yakındır, “siz domates üretin, sanayi ve silahı bizden alın” diye kafamıza vura vura yönettiler..

İstediğimiz silahların hiçbirini vermediler..

Ama, böylece bize Cumhuriyet tarihimizin en büyük iyiliğini yaptılar..

Çünkü..

Türkiye ilk kez, “vermezseniz vermeyin” diyen ve kendi silahlarını üretmenin önünü açan bir lidere sahip..

***

Hatırlarsanız, geçtiğimiz günlerde ABD Senatosu’nda yeni bir gelişme yaşandı..

740 milyar dolarlık savunma bütçesi kabul edildi..

Tasarıya eklenen bir maddeyle, “Türkiye’ye CAATSA yaptırımları” da onaylanmış oldu..

Bu kararıyla Senato, Türkiye’yi HASIM olarak niteliyor ve Rusya’dan S-400 aldığı ve kullandığı için yaptırım uygulanmasını istiyor..

F-25 vermeyeceklermiş..

Türkiye’den alınan F-25 parçaları da başka tedarikçilerden temin edilecekmiş..

Ve Türkiye, “Rusya’dan bir daha S-400 almayacağını, aldığını da kullanmayacağını, Ruslarla da artık bu konuda işbirliği yapmayacağını” taahhüt edene kadar da HASIM ÜLKE olarak kalacakmış..

***

Bundan iyisi, Şam’da kayısı..

Milletimiz adına, “teşekkürler ABD” diyorum..

YERLİLEŞMEMİZİ hızlandırdığınız ve daha da hızlandıracağınız için teşekkürler..

Türkiye’ye, “sen artık küresel bir güçsün, kendi kendine yetersin, başkasına ihtiyacın yok” gerçeğini hatırlattığın için teşekkürler..

Teşekkürler ABD, çok teşekkürler, minnettarız..

 

…………………….

GONG

Derviş Celal er Rühavi’nin şu sözüne bayılırım;

“Bazı suallerin cevabı sükuttur.. Ya cevabın zamanı gelmemiştir ya da muhatap cevaba layık değildir..”

Anladınız siz onu..

……………………..

TURUNÇ MASA AKLANMIŞ..

“Turunç Masa” nedir biliyor musunuz?

“Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin, önceki dönemlerde 4 kişi ile yaptığı HALKLA İLİŞKİLER işini 100 kişiyle yapamadığı bir çalışma birimi..”

Ümit Uysal’ın afişlerinde zaman zaman görürsünüz..

“460 küsür bin komşumuzun başvurusu olumlu sonuçlandı” şeklinde reklamı yapılan yer var ya, işte O MASA..

Trilyonlarca lira ile var edilen ve yürütülen bu MASA, Danıştay denetçileri tarafından DENETLENMİŞ VE AKLANMIŞ..

Açıklamayı yapan, Muratpaşa için bu sistemi kuran GÖNEN ORHAN..

“Aleyhimize yürütülen kampanyalara rağmen, 1 yıldır yapılan araştırmada bizde hiçbir usulsüzlük çıkmamıştır” dedi..

***

Bu haliyle bin kere denetlense, yine usulsüzlük çıkmaz..

Çünkü, USULSÜZLÜK sistemin kuruluşunda ya da çalışmasında değil, “GEREKLİ Mİ GEREKSİZ Mİ” olduğunda....

1- Süleyman Evcilmen döneminde belediyenin HALKLA İLİŞKİLER görevini, hemen girişte sağ tarafta konuşlandırılmış 4 ADET memur yapıyordu..

Çok da iyi yapıyordu..

Ve masrafları, sadece maaşlarıydı..

2- Ümit Uysal’ın seçilir seçilmez Gönen Orhan’la birlikte kurduğu Turunç Masa ise, AYNI GÖREVİ 100 kişi ve 100’e yakın araç yapıyor..

Ama, o 4 kişi kadar bile yapamıyor..

Ve masrafları, TRİLYONLARCA LİRA..

***

İşte denetçiler buna bakacak..

1- “AYNI GÖREV aylık masrafı 25 bin lira civarında 4 kişi ile yapılırken, maliyeti trilyonlarca lirayı bulan TURUNÇ MASA niye kuruldu” diye soracak..

2- Eski ve yeni başkanları dinleyecek..

“Usulsüzlük, görevi kötüye kullanma, kamuyu zarara uğratma” var mı yok mu, işte o zaman görecek..

Ve bunu raporuna yazıp GEREĞİNİ yapacak..

SAYIŞTAY’a takdimimdir..

 

…………………..

TRAFİK

Şansa bel bağlama, yersiz sollama..