“53 terörist etkisiz hale getirildi”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Terör örgütü PKK tarafından 6 Şubat’tan itibaren 8 taciz ve saldırı oldu. Sessiz kalmamız söz konusu değil, gerekli karşılık verildi, 53 terörist etkisiz hale getirildi” açıklamasını yaptı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay Serinyol'daki Türk
Silahlı Kuvvetleri (TSK) Lojistik Destek Üssü'nde yapılan Anadolu Ajansı (AA)
Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük bir felakete neden
olduğunu anımsatan Akar, felaketin ardından devlet kurumlarının ciddi şekilde
vaziyet aldığını ve devlet-millete el ele tek yürek mücadele yürütmeye devam
ettiğini söyledi.
Yaşananlardan ötürü acılarının büyük, üzüntülerinin derin
olduğunu ifade eden Akar, şöyle konuştu:
"O gece saat 04.30 ila 05.00 arasında çok yoğun bir
faaliyetimiz oldu. Hem durumu öğrenmek için astlarımızla özellikle Malatya'daki
2. Ordu Komutanımız ile yaptığımız görüşmeler oldu. Bunların hepsini süratli
bir şekilde derledik, toparladık. O anda bize gelen bilgiler çerçevesinde Hatay
Antakya'da bir binanın çöktüğü, 3 askerimizin şehit olduğu haberini aldık. Bu
konularla alakalı bilgi almaya devam ederken, ilk bilgi olarak da süratle Sayın
Cumhurbaşkanı'mızı aradık. Saat takriben 05.10 civarındaydı. Sayın
Cumhurbaşkanı'mız telefona hemen cevap verdiler. Kendilerine toplayabildiğimiz
bilgileri arz ettik. Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız ile
bölgeye gitmek için hazırlık yaptığımızı kendilerine arz ettik. Bütün birliklerimizin
de bu konuda sefer edilmesini uygun buldular. Ondan sonra da bu süreç
başladı."
"TÜM İMKANLARINI
SEFERBER ETMELERİ EMRİNİ VERDİK"
Depremin ardından kriz merkezlerinin aktif hale geldiğini,
birliklerin, uçakların, gemilerin ve Türk Silahlı Kuvvetler İnsani Yardım
Tugayı'nda arama-kurtarma konusunda uzman personeli saat 04.30'da seferber
ettiklerini vurgulayan Akar, şu bilgileri verdi:
"Saat 11.00 civarında İncirlik'e vasıl olduk. Burada
çeşitli zorluklar vardı. Birincisi son derece olumsuz hava şartları vardı. Bazı
bölgelerde kar bazı bölgelerde yağmur söz konusuydu. Ayrıca, Hatay özelinde
havaalanı pistinin depremden zarar gördüğü ve uçuşlara kapandığı bilgisi de
işlerimizi zorlaştırdı. Hatay'a gelemedik, İncirlik'e inmek zorunda kaldık.
İncirlik'e indikten sonra da helikopter kullanamadık. Burada Amanoslar'ın
geçilmesinin mümkün olmadığını pilotlarımız bize rapor ettiler. Dolayısıyla biz
kara yolunu kullanmak zorunda kaldık. Kara yolunda ise Belen bölgesinde
felakete uğrayan vatandaşlarımızla belirli bir süre kalmak zorunda kaldık.
Bizim bu çerçevedeki faaliyetlerimiz özet olarak saat 04.30'dan itibaren
başladı. Bütün birliklerimiz o andan itibaren vatandaşlarımızın yanına koştu.
Deprem bölgesinin askeri anlamda sorumluluğuna sahip olan 2. Ordu Komutanımız
saat 04.45-04.50 civarında makamındaydı. Süratle birliklerden, personelin
durumuyla ilgili tekmil aldı. Ulaşabildiği bilgileri derleyip, toparladı.
Karargahtan bir grup teşkil etmek suretiyle saat 05.45'te
enkazdaki vatandaşlara yardımcı olmak için çalışmalara başladılar. 2. Ordu
Komutanımız ile konuşmamızda valiler ve kaymakamlarla temasa geçmelerini ve
koordineli bir şekilde tüm imkanlarını seferber etmeleri emrini vermiştik.
Arkadaşımız zaten beklemeden bu emri birliklerine vermişti. Dolayısıyla
arkadaşlarımız ilk andan itibaren felaketle ilgili konulara vaziyet ettiler.
Saat 06.17'de 2. Ordu İstikam Alayımızın personeli Malatya Yeşilyurt'ta 8'i
sağ, 3'ü vefat etmiş 11 vatandaşımızı enkazdan çıkardılar."
"UÇAKLAR
RİSKLERİ GÖZE ALARAK MUHAREBE KALKIŞI YAPTI"
Bakan Akar, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay
Başkanlığının afetin hemen ardından aldığı tedbirler ve yaptığı çalışmaların
resmi kayıtlarda yer aldığına dikkati çekerek, "Mehmetçiğin geç çıkması asla
söz konusu olmadığı gibi, geri çağırılması da kesinlikle söz konusu değil.
Böyle bir şey düşünülemez. Arkadaşlarımız duruma süratle vaziyet ediyorlar ve
ellerindeki imkanları seferber ediyorlar. Valilikler ve AFAD ile koordineli
yapılması gerekli ne varsa ilk andan itibaren yaptılar, bugün de yapmaya devam
ediyorlar. Bundan hiç şüphe yok. Bunun dışında söylenenlerin hepsi ya bilgi
noksanlığından ya da art niyetten kaynaklı. Bu söylediklerimizin hepsi resmi
olarak ceridelerimizde söz konusu olan konular" şeklinde konuştu.
"Doğal Afet Arama-Kurtarma timlerimizi saat 04.30'da
seferber ettik. Uçaklarımızı seferber ettik, gemilerimizi seferber ettik"
ifadelerini kullanan Akar, şöyle devam etti:
"Saat 07.00'de bizim ambulans uçağımız pist başındaydı.
A400M'ler var. AFAD personelinin Ankara, İzmir ve İstanbul'dan taşınması için
talep ettikleri. Onlar da Kayseri'den saat 07.00'de hazır oldu ama kar yağışı
nedeniyle pist müsait değildi. O şartlarda kalkış yapılmaması lazım. Fakat
olayın aciliyeti nedeniyle bazı riskleri göze alarak muharebe kalkışı yapmak
suretiyle saat 08.00 civarında üç A400M uçağımız Ankara, İzmir ve İstanbul'a
kalkış yaptı. Bunun dışında, İskenderun'da saat 08.00'de Sahil ve Eda
apartmanlarında 26 depremzede vatandaşımız enkazdan sağ olarak Mehmetçik
tarafından kurtarıldı."
Bakan Akar, Milli Savunma Bakanlığının afetlere müdahale
çalışmalarının güçlendirilmesi yönündeki çalışmalara da değinerek, şunları
söyledi:
"Burada aldığımız tedbirlerin daha etkin olması için
gereken neyse bunlar yapılacak. Mehmetçik tedbirlerini aldı ve yoğun bir
şekilde intikaller başladı. Örneğin Nurdağı gibi asker olmayan yerler vardı.
Oraya Gaziantep'ten birlik sevk edildi. Kıbrıs'tan, Gelibolu'dan, Kars'tan
birlikler geldi. En önemli unsurumuz, Türk Silahlı Kuvvetler İnsani Yardım
Tugayı'ndaki arama-kurtarma timlerimiz. Burada 34 timimiz bulunuyor. Bu
timlerin eğitimli köpeklerini var, tüm bunları süratle bölgeye sevk ettik.
Bununla birlikte ilave güç olarak 23 istikam kurtarma timini de bölgeye
gönderdik."
"ENKAZDAKİ 2 BİN
784 VATANDAŞA ULAŞTIK"
Hava Kuvvetlerinin inşaat taburlarını "taşıma ve arama
kurtarmada yardımcı olabilirler" düşüncesiyle deprem bölgesine sevk
ettiklerini belirten Akar, "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, Bakanlık
bünyesinde arama kurtarmayla, depremle mücadeleyle alakalı kimler varsa bunları
ilk andan itibaren seferber ettik. Gözden kaçmasın, Türk Silahlı Kuvvetleri
insani yardım tırlarıyla saat 04.30'da alarm verildi. Dolayısıyla 04.30'dan
itibaren arkadaşlarımız duruma vaziyet etmek için gayretlerini sürdürdüler ve
en kısa zamanda bölgeye ulaşmak için çalıştılar" şeklinde konuştu.
Bu çalışmaları da yeterli görmediklerini anlatan Akar, bütün
imkanları seferber etmek manasında fabrikalardaki teknik personel ve işçilerden
de 80 arama kurtarma timi oluşturduklarını söyledi. Bakan Akar, "Yapılan
bu çalışmalarla enkazdaki 2 bin 784 vatandaşa ulaştık. 327 vatandaşa sağ
ulaştık, 2 bin 457 vatandaşın da cenazesine ulaştık. Dolayısıyla bizim oradaki
faaliyetlerimizi bu şekilde görmek lazım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin arama
kurtarmayla ilgili, depremle mücadeleyle ilgili ne kadar imkan ve kabiliyeti
varsa bunların hepsi seferber edildi. Kıbrıs dahil" bilgisini verdi.
"ELİMİZDEKİ
BÜTÜN İMKANLARI DA SEFERBER ETTİK"
Akar, "Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en büyük
ordularından biri. Depremde TSK'nın lojistik imkanlarını tam anlamıyla
kullanabildiniz mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu deprem döneminde 35 ve 36 günde dahi terörle
mücadelemiz aralıksız devam etti, ediyor. Hudut güvenliğimiz devam ediyor. Semalarımızda
ve denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizin korunmasıyla ilgili hava ve deniz
kuvvetlerimizin faaliyetleri devam ediyor. Ayrıca Somali başta olmak üzere
Libya'da, Azerbaycan'daki görevlerimiz devam ediyor. Bunun bu şekilde
düşünülmesi lazım. Bu çerçevede, hal böyleyken elimizdeki bütün imkanları da
seferber ettik. Bizim bu yaptığımız işlerden birincisi hava köprüsünün teşkili,
ikincisi deniz seyir imkanının sağlanması. Bu manada biz 65 uçağa kadar
sayımızı çıkardık. Yurt dışından gelen bazı dost ve müttefik ülkelerin
katkılarıyla 65 uçak, 71 helikopterle ciddi bir hava köprüsü sağlamak suretiyle
arama kurtarma ekiplerinin malzemesiyle birlikte bölgeye intikalini sağladık.
Hava alanları, başlangıçta Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş kapalı olmaktan
dolayı bunlar İncirlik'te toplandılar. İncirlik'ten bunları ilk fırsatta hava
şartları müsaade ettiğinde helikopterle bölgele gönderme fırsatı bulduk."
TİHA ve İHA'ları da kullandıklarını dile getiren Akar,
Göktürk Uydusu'ndan aldıkları fotoğrafları Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere ilgili Bakanlık ve birimlerle
paylaşarak olayları olabildiğince yakından takip etme fırsatı bulduklarını
ifade etti.
"BİR AYDA 6 BİN
320 SORTİMİZ VAR"
Bakan Akar, "Bir ayda 6 bin 320 sortimiz var. Hava
Kuvvetlerimizin normal şartlarda ulaştırma sortisi olarak 6 bin 500 sortiyi bir
yılda yaptığını düşünürsek, bizim ne kadar yoğun çalıştığımız ortaya
çıkacaktır" dedi.
Bu süreçte deprem bölgesinden başka illere 21 bin civarında
vatandaşın tahliye edildiğini aktaran Akar, uçaklarla, personel ve malzemenin
öncelikle İncirlik'e geldiğini, AFAD ve valilikle yapılan planlamalar
çerçevesinde oradaki malzemeyi ve personeli 12 ilde, toplam 32 ilçede 311 köye
naklettiklerini söyledi.
Akar, vatandaşın memnuniyetinin oradaki personele,
Mehmetçiğe çok ciddi şekilde moral ve motivasyon olduğunu vurguladı.
"103 SİLAH
ARKADAŞIMIZ, MESAİ ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"
Milli Savunma Bakanlığı personelinin depremden etkilenmesine
ilişkin soru üzerine Akar, kendi personellerinden de ciddi şekilde depreme
maruz kalanlar ve kayıplar olduğunu söyledi.
Kışladaki binanın zarar görmesinden dolayı 3 Mehmetçiğin
şehit olduğunu dile getiren Akar, bir Mehmetçiğin de yaralı olarak kaldırıldığı
hastanede şehit düştüğünü vurguladı.
"Diğer bölgelerdekilerle birlikte toplam 103
personelimiz, silah arkadaşımız, mesai arkadaşımız hayatını kaybetti"
diyen Akar, yaklaşık 70 yaralıdan 62'sinin taburcu olduğunu, personelin 3 bin
695 yakınının da bir şekilde bu depremlerden olumsuz etkilendiği bilgisini
verdi.
Kayıpları olanlar ya da bizzat depremi yaşayanların bu şoku
süratle atlatarak hemen görevlerinin başına döndüğüne işaret eden Akar, şunları
kaydetti:
"Diğer bölgelerde askerlik görevi yapmakta olan
personelimiz arasında subay, astsubay, uzmanlardan veya mükelleflerden toplam
16 bin kişiye süratle sıla izni vermek suretiyle bir an önce anneleri,
babaları, yakınlarının yanına gidip onların da buradaki çalışmalara katılmaları
imkanını sağladık. Ayrıca deprem bölgesinden celpler vardı, askerlik görevini
yapmak üzere mart ve nisanda gitmesi gerekenler vardı onları da gerekli
tedbirleri almak suretiyle mayıs ayına erteledik ve bu şekilde olabildiğince
buradaki külfeti, sıkıntıyı personelimiz nezdinde hafifletmeye gayret
gösterdik."
"TÜRKİYE'YE
DOĞRU HERHANGİ BİR ŞEKİLDE GEÇİŞ, HERHANGİ MÜLTECİ AKINI ASLA SÖZ KONUSU
OLMADI"
Bakan Akar, "Deprem bölgesi aynı zamanda Türkiye'nin
güney sınırı dolayısıyla burada Türk Silahlı Kuvvetleri aynı zamanda sınır
güvenliğimizi de temin etmek üzere görev yapıyor. Sınır güvenliği konusunda
deprem sürecinde bir sorun oluştu mu? Sınırlarımıza ya da bölgedeki Silahlı
Kuvvetlerine ilişkin herhangi bir saldırı söz konusu oldu mu bu süreçte?"
sorusuna şu cevabı verdi:
"Hudut konusu zaman zaman gündeme gelmekte. Bilgi
sahibi olmayanların yorumlarıyla karşı karşıya kalmaktayız. 'Hudut namustur'
anlayışıyla Mehmetçik gerçekten gece gündüz demeden, büyük bir fedakarlık ve
kahramanlıkla hudutlarımızı korumaktadır ve korumaya devam etmektedir. Şunu da
söylemek lazım, en ileri teknolojiye sahip araçların da kullanılmasıyla
hudutlarımız gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en yoğun şekilde birlik ve
malzeme olarak korunduğu, kollandığı, kontrol edildiği bir dönem yaşıyoruz.
Bundan emin olabilirsiniz. Bu dönemde de yaptığımız bu çalışmalar çerçevesinde,
herhangi bir şekilde Suriye tarafından Türkiye'ye doğru herhangi bir şekilde
geçiş, herhangi mülteci akını vesaire asla söz konusu olmadı, böyle bir şey söz
konusu değil. Zaten bu bölge yoğun bir şekilde kontrol edilmekte fakat bu
depremle birlikte böyle bir tezviratın çıkmasına müteakip biz her şeye rağmen
hududu bir kez daha kontrol ettik, oradaki bizim askeri ve sivil yetkililerle
konuştuk, valilerle, kaymakamlarla oradaki gümrük muhafaza yetkilileriyle ve
bizim hudut birliklerimizdeki bölük, tabur ve alay komutanlarımızla görüştük.
Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunları da yine bir kısım basında
paylaştık."
"HUDUTLARIMIZ
HER ZAMANKİNDEN ÇOK DAHA YOĞUN VE DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE KONTROL ALTINDA"
Bakan Akar, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin bir kısmının
depremde ailesini, evini, işini kaybettiğini ve büyük sıkıntı yaşadıklarını
anımsattı.
Depremden etkilenen bazı Suriyelilerin kendi istekleriyle,
gönüllü ve güvenli bir şekilde dönmeyi arzu ettiklerini dile getiren Akar,
tamamen yasal yollarla gümrük kapılardan geçmek suretiyle kayıtlı bir şekilde
Türkiye'den ayrıldıklarını anlattı.
Şu an 56 bin civarında Suriyelinin bölgeden çıkış yaparak
Suriye'ye geçtiği bilgisini veren Akar, "Herhangi şekilde mülteci girişi
asla söz konusu değil. Hudutlarımız her zamankinden çok daha yoğun ve dikkatli
bir şekilde kontrol altında. Herhangi bir şekilde zaten böyle kaçak bir girişe
de hudutlarımıza izin vermeyeceğimiz açıktır" diye konuştu.
"53 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Bakan Akar, "Güvenlik boyutu itibarıyla PKK, YPG terör
örgütünün sınırlardan bu bir aylık süre zarfında Türkiye topraklarına Türk Silahlı
Kuvvetlerine dönük saldırıları gerçekleşti mi?" sorusu üzerine şöyle
konuştu:
"Bizim hudutlardaki birinci görevimiz hudutlarımızın
güvenliğini sağlamak, 85 milyonun rahat ve huzurunu sağlamak. Bunun için görev
yapıyoruz. Bu manada hudutlarımız da bizim terörle mücadele, Irak'taki
yaptığımız operasyonlar, Suriye'deki yaptığımız operasyonlar da aralıksız devam
ediyor. Bu yaptığımız faaliyetler çerçevesinde en son bu depremle birlikte
maalesef bazı saldırılar da oldu. Mücadelemiz devam etti, orada bir saldırı
oldu bu saldırıya karşı biz elimizden gelen karşılığı anında verdik. 6
Şubat'tan itibaren özetlemek gerekirse 8 taciz ve saldırı oldu."
Bu saldırıların ilkinin birinci gün olduğuna işaret eden
Akar, "Herhangi bir saldırıya bizim sessiz kalmamız asla söz konusu değil.
Hakkımızı, hukukumuzu korumak, güvenliğimizi sağlamak bakımından gereken neyse
yaptık, yapıyoruz. Bu dönemde de bu yapılan 8 taciz ve saldırıya karşı gerekli
karşılık verildi ve 53 terörist etkisiz hale getirildi." diye konuştu.
'İSVEÇ VE
FİNLANDİYA'NIN SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNİ BEKLİYORUZ'
Akar, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili,
"Sözlerini yerine getirmelerini bekliyoruz, biz hiçbir zaman NATO'nun açık
kapı politikasına karşı değiliz" dedi.
ABD İLE F-16
GÖRÜŞMELERİ
Bakan Akar ABD ile F-16 görüşmelerine ilişkin, "Kongre
aşamasını bekliyoruz, genel olarak yapıcı bir ortam var. Bu konuda çaresiz
olmadığımızı, elimizde seçenekler olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz "
diye konuştu.
"TAHIL
KORİDORUNDA SÜRENİN UZATILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Rusya-Ukrayna arasında tahıl koridorunda süre uzatımıyla
ilgili de konuşan Akar, "İki taraf da olumlu yaklaşıyor, olumlu
sonuçlanacağına inanıyoruz. 18 Mart'ta sürenin uzatılacağı kanaatine
sahibiz" ifadelerini kullandı.
DEPREM SONRASI
HASTANEYE ÇEVRİLEN GEMİLER
Akar, deprem sonrası hastaneye çevrilen gemilerle ilgili,
"16 bin vatandaşımıza ayakta ve yatarak tedavi hizmeti verildi, 150
civarında da ameliyat yapıldı" bilgisini paylaştı.
AA