TERMESSOS’U YEDEK PARÇA YAPAN ZİHNİYET

Türkiye bir gariplikler ülkesi derim her daim. Her dönem olurdu ama son dönemlerde garip gureba işlerin yapıldığı, enteresan enteresan gelişmelerin yaşandığı bir ülke haline geldik. Hele Antalya. Hangi garipliği arasanız ki aramanıza gerek yok. Başınızı çevirip baktığınız her yerde mutlaka garip bir şey görürsünüz. Yani garip gureba işlerde üstümüze yok.

Dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından üç deniz otobüsü alınmıştı. Termessos, Olimpos ve Aspendos adı ile Antalya-Kemer arasında sefere konmuştu. Hatta eski Başkan Mustafa Akaydın döneminde çokta istenmese bile kısa süreliğine de seferlerine devam ettirilmişti. Sonrasında ikinci Türel döneminde tekrar vira etmişlerdi.

Üçü de 45’er yolcu kapasiteliydi bu deniz otobüsleri. Ne hikmetse Muhittin Böcek’in göreve başlaması ile Ulaşım A.Ş.’nin başına getirildi. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Sanırım DENİZ hanım DENİZ OTOBÜSÜ adında kendi adının olmasına içerlemiş olmalı ki ZARAR EDİYOR gerekçesi ile Termessos, Olimpos ve Aspendos’un önce KİRALANMASINA talip çıkmayınca da SATIŞINA karar verdi.

Oysaki, en son 2014-2019 dönemlerinde faaliyet gösteren deniz otobüsleri 150 bin kişiyi taşımıştı. Yaz aylarında, Antalya-Kemer arasında günlük karşılıklı 4 sefer yapıyordu. Alınan karar gereği 2021 yılında her biri muhammen bedelle KDV hariç 3 milyon 950 bin TL’den satışa çıkarıldı. Ancak sudan ucuz fiyat biçilen bu deniz araçları bu kez de elde kaldı.

Elde kaldı derken Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş.’nin mali. Onlarda ne yapacaklarını bilemediği için Kaleiçi Yat Limanı’na KIÇTAN KARA bağlandı bu üç deniz otobüsü. Denizcilikte bu çok vahim durum olarak görülüyor. Nedeni ise uzun süre böyle bağlı kalan bir deniz aracı OSMOZ riski taşıyor. Yani teknelerin KANSER olma veya başka bir deyişle FİBERİN ÇÜRÜMEYE başlaması anlamına geliyor.

Lakin asıl mesele bununla bitmiyor. Hem Türel hem de Akaydın döneminde tıkır tıkır çalışan deniz otobüsleri bu dönem maalesef bakımsızlıktan arızalanmaya başlamış. Zaten ZARAR EDİYOR diye satışa çıkaran zihniyet para harcamak istemediği için arıza yapan parçaları satın almak yerine en kolay yolu seçmiş. TERMESSOS kurban seçilmiş.

Olimpos ve Aspendos’un çalışır halde tutulması ve olası bir müşteri çıkması halinde satılabilmesi için Termessos yedek parça haline getirilmiş. Birçok parçası sökülmüş. Bakar mısınız şu zihniyete Allah aşkına. Yahu bunun adına ne denir biliyor musunuz? BECERİKSİZLİK, İŞ BİLMEMEZLİK.

Bundan Başkan Böcek’in haberinin olduğunu sanmıyorum. Eğer bu gelişmelerden haberi olsa anında olaya el koyar ve mutlaka bir çıkış yolu bulurdu. Kendisinden gizlendiğine eminim. Ben konuyu sağa sola eğip bükmeden, bildiklerim ve sorup soruşturduklarım ile kaleme aldım. Sanırım konuyu herkes anlamıştır ve umarım acilen gereği yapılır.

Yoksa OSMOZ karayı sıçrayıp Aspendos, Termessos ve Olimpos’a bunu reva görenlere sirayet edecektir.

BİZE DE EŞEK HEYKELİ LAZIM

Oldum olası park ve bahçelerde çekirdek yiyip kabuğunu sağa sola atanlardan hiç hoşlanmam. Hele hele maçlarda tribünleri çöplüğe çeviren bu zatlardan hiç haz etmemem. Yasaklamayı sevmem ama bu illet için ,yapılan yasaklamayı sonuna kadar alkışlarım. Çünkü bu tip insanlar çevre düşmanı olduğu kadar orayı temizleyen insanlarında düşmanı bana göre.

Geçen gün eşimle birlikte Işıklar Caddesi’nde dolaşırken biraz soluklanalım diye eski Atatürk Stadı’nın yerine yapılan Millet Bahçesi’ne gittik. Bir banka oturduk ve manzara berbat. Birisi gelip o bankın etrafında bir güzel çekirdek yemiş ve kabuklarını da o güzelim çimlerin üzerine atmış. Manzara berbat. Çevrenin kirletildiğine mi yanarsın buraya temizleyecek insana mı acırsın?

İnanın içim yandı desem az bile söylemiş olurum. Aklımdan geçenleri buraya yazmaya terbiyem elvermedi. Kızdım ve kızdığımla kaldım. Ancak aklıma Eskişehir’de Porsuk Çayı düzenlemesi sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in önerisi konulan ÇEKİRDEK YİYEN EŞEK heykeli geldi.

Vallahi oraya konulan heykel BÖYLE EŞEKLİKLERİN önüne geçti mi geçmedi mi bilemem ama Antalya’da azda olsa işe yarayacağını düşünüyorum. Yoksa bizim EŞEKLER durmayacak ve ÇÜŞTEN anlamayacak gibi.

OLACAĞI BUYDU

Antalya “Sahipsiz şehir” dediğim zaman özellikle siyasi çevreler alınganlık gösteriyordu. Yalan mı söylüyorum kardeşim; ANTALYA SAHİPSİZ. Yol geçen hanı gibi oldu. Bu serzenişimi kim hangi konuyla ilgili algılıyorsa algılasın, ,yarası olan gocunsun, üzerine alınan alınsın. Ben doğru bildiğimi ve gördüğümü yazmaya devam edeceğim.

Benim işim siyaset değil. Yanlışları yazım doğru olanın yapılmasını sağlamak. Bunlardan biri de parklar. Yani bu şehirde yaşayan herkesin ortak kullanım alanı olan yemyeşil yerler! Ama bu maalesef son dönemde öyle değil. Birileri buraları hunharca kullanmaya devam ediyor. İlgili kurumlar görmezden geliyor, gören vatandaş uyarınca kavga çıkıyor.

Bunlardan birisi önceki gün Falez Parkı’nda yaşandı. Bir grup yasak olmasına rağmen MANGALINI alıp burada tüttürmeye başladı. MANGAL gibi yürekli bir adammış ki kimseyi tınlamadı bile. Beydağları manzarası eşliğinde yedi, içti, kirletti ve sonra arkasına dönüp bakmadan gitti. Saatlerce süren bu VAHŞİLİĞE bir Allah’ın kulu DUR diyemedi. Zaten ortada ne BELEDİYE ne de ZABITA var! Dedim ya ANTALYA SAHİPSİZ diye.

Yalan mıymış?