TENCERE DİBİN KARA

Antalya Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne atanan Yavuz Gürhan, sosyal medyada şöyle bir paylaşım yapmış:

“Tarihi ve doğal güzellikleri ile dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Antalyamıza hizmet etme fırsatı veren başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu’na, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na, Antalya valimize, il başkanımıza çok değerli milletvekillerimize teşekkür ediyorum..”

Gürhan’ın yaptığı bu TEŞEKKÜR paylaşımı, CHP’lileri çok kızdırmış..

Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, Spor Bakanı’na sadece SORU ÖNERGESİ vermekle yetinmemiş..

Cevabı beklemeden yazılı bir açıklama yaparak, “devletin bürokrasisi, AKP’nin bürokrasisine teslim edilmiş durumdadır” diye bir de suçlama yapmış..

Bununla da yetinmemiş..

“Yavuz Gürhan bakalım devletin mi yoksa Ak Parti’nin mi müdürü olacak, takip edeceğiz” diyerek, aba altından sopa göstermiş;

***

Rafet Zeybek bunları söylerken, önce CHP’li belediyelere bakacak..

CHP’li bütün belediyeler, CHP il ve ilçede yöneticilik yapanlar ve partililerle, partililerin yakınlarıyla doldu..

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü gibi, Belediyeler de DEVLETİN BİR ORGANI..

CHP’li belediyelerde Başkan Yardımcılığı’na, daire başkanlıklarına, müdürlüğe ya da şefliğe atananlar, hatta işe alınanlar kime teşekkür ediyor, Ak Parti’ye mi?

“Tencere dibin kara….” diye başlayan laf, tam da Zeybek için söylenmiş..

***

Kaldı ki..

Bir ilde devletin kurumlarına atama yapılırken o ilin şartlarını ve bu şartlara göre görev yapacak kişiyi en iyi kim tanır?

Tanımasa bile, “o görevi yapabilir mi yapamaz mı” diye en iyi o kentin mülki amiri, milletvekilleri, iktidar partisinin il başkanı araştırmaz mı?

Muhalefet milletvekilleri araştırdı ve “Yavuz Gürhan bu görevi ŞU NEDENLERLE yapamaz” dedi de, atamayı yapanlar bunu dikkate mi almadı?

Yakıştıramadım, milletvekili olmuş birine BU TAVRI hiç yakıştıramadım..

Meğer Zeybek de (partidaşları ve paydaşları gibi) “AKILCILIK”tan çok uzakmış..

***

Şimdi, yaptığı açıklamaya göre ben de Rafet Zeybek’ten şu sorularıma cevap bekliyorum;

1- CHP’li de olsa DEVLETİN BİR KURUMU olan belediyelerin bürokrasisi, CHP’nin bürokrasisine teslim değil mi?

2- CHP’li belediyelerdeki atamalar Ak Parti’den mi geçiyor?

3- “CHP’li Başkan’ın atadıklarını da devlete mi yoksa CHP’ye mi çalışıyor” diye takip edecek misin?

Bunlar gerçekten tam bir KÖYLÜ KURNAZI..

 

…………………….

GONG

Muhalefet, “Erdoğan’ın Türkçeyi dünya dili haline getirme amacını anlattığı konuşmasının bir kısmı 2017 yılında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı bir konuşmayla aynı” diye TANTANA yapıyor..

Ne var bunda?

Kemal Kılıçdaroğlu ile Selahattin Demirtaş her gün her konuda AYNI ŞEYİ konuşuyor..

Buna bir diyeceğiniz yok mu?

 

…………………….

BU MAÇ SÜPER LİG’DE OYNANSA NELER OLURDU?

Hürriyet, ülkemiz futbolunun en büyük yarasına parmak basmış..

Geçtiğimiz Salı gecesi PSG'nin, Barcelona'yı deplasmanda 4-1 yendiği maçın konuşulmayan tek ismi, Hollandalı hakem Björn Kuipers ve VAR görevlileri oldu..

Maçta;

1- 26. dakikada Barcelona'nın Messi ile 1-0 öne geçtiği penaltı pozisyonunda De Jong kendi ayağına takılıp ceza sahası içerisinde yere düştü, Hollandalı hakem penaltı noktasını gösterdi..

VAR hiç devreye girmedi..

2- Bir PSG atağında Griezmann, vatandaşı Mbappe'nin BİLEĞİNE BASTI, hakem kart bile göstermedi..

VAR hakemleri bu pozisyona da müdahale etmedi..

***

Geceye damga vuran HAKEM KARARLARI bizim Süper Lig'de yaşansaydı eğer..

Maçtan sonra sahadaki OYUNDAN ÇOK hakem kararları konuşulur, spor programlarında günlerce tartışılır, VAR sistemi yerden yere vurulurdu..

Ama Barcelona-PSG maçında, VAHİM HATALARA rağmen bakın ne oldu;

- Futbolcular ve saha kenarındaki teknik görevliler, hakemin veya dördüncü hakemin etrafında toplanmadı..

- Maçın ardından düzenlenen basın toplantılarında hakem Björn Kuipers ile ilgili tek kelime YORUM yapılmadı..

- “Bu hakemi maçlarımızda istemiyoruz” gibi mantıksız çıkışlar olmadı..

- Sosyal medyada DEMEÇ SAVAŞLARI yaşanmadı..

- VAR hakemlerinin geçmişte yönettiği maçlar hiç konu edilmedi..

- Karşılaşmada itirazlardan dolayı oyun duraksamadı, ekstra bir İLAVE SÜRE eklenmedi..

- UEFA Hakem Komitesi istifaya davet edilmedi..

***

Sadece FUTBOL konusunda değil..

Futbolcu, teknik direktör-yönetici, yorumcu, seyirci olarak “ÇEKEMEZLİK ve KOMPLEKS” konusunda da öğrenmemiz gereken çok şey var..

 

………………….

TRAFİK

Sevgili çocuklar; hareket halindeki araçların arkasına kesinlikle asılmayınız..