Fatma ARSLAN/Rabia DEMİROK

Hayatımızın her alanını derinden etkileyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını yeme ve içme alışkanlarındaki olumsuz etkisini hala sürdürüyor. Uzmanlar ise vatandaşları sağlıklı beslenmeye ve hareketli yaşama davet ediyor.

“İNSAN HAYATINI ETKİLİYOR”

Konuya ilişkin Lider Medya’ya özel açıklamalarda bulunan Doktor Tolga Temel, Kovid-19 salgının insanların yaşam şartlarının birçok noktasını etkilediğin ve değiştirdiğini söyledi. Temel, salgın döneminde insanların ev ortamında çok sık vakit geçirdiğini belirterek, “Salgın öncelikle psikolojimizi etkiledi. Yaşam şartlarımızı değiştirdi, dışarı daha az çıktık. Spora faaliyetlerine de çok fazla ilgi göstermeyen bir kesim olduğumuz için bu konuda da eksiklikler yaşadık. Bu da yeme içme problemlerini beraberinde getirdi” diye konuştu.

Yeme içme problemlerinin insan hayatını derinden etkileyecek bir sorun olduğunu ifade eden Temel, Kovid-19 salgını etkisini her ne kadar yitirse de insanların yaşantısında bu gibi sorunların devam ettiğini vurguladı.

HÜCRE VE BAKTERİLER DE ETKİLENDİ

Temel, beslenme alışkanlıklarının insan vücudu için önemine değinerek, “Vücudumuzda 35 ila 40 trilyona yakın hücre var. Bu hücrelerin yaklaşık 10 katı kadar da bakteriler barındırıyoruz. Bunlar bizimle yaşıyor ve biz sadece kendimizi değil bu bakterileri de besliyoruz. Bakteri ve hücreler insan sağlığında olduğu kadar, hastalıklarda ve yeme bozukluklarında da çok önemlidir. Bu süreçten stres ve yeme bozuklukları nedeniyle onlarda etkilendi” ifadelerini kullandı.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ

Öte yandan insanların daha ağır gıdalarla beslenmeye başladığına dikkati çeken Temel, “Daha sık ve kalorili gıdalar tüketiliyor. Aldığımız kiloları veremiyoruz. Daha az besleyici ürünlerin, basit karbonhidratların ve şekerli gıdaların tüketimi arttı” dedi.

Temel, vatandaşların bir an önce sağlıklı yaşam için harekete geçmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Kovid-19 salgını sonrasında yeme içme bozukluklarımız da diğer sağlık sorunlarımız gibi devam ediyor. Biraz daha hareket etmeli, su alımını arttırmalı ve özellikle Antalya’da elimizin altında bizi bekleyen Akdeniz mutfağına yönelmeliyiz.”