Teleferikte mahsur kalan anne ve kızı yaşadıklarını anlattı
Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki Tünektepe Teleferik Tesisi'ndeki kaza anını mahsur kaldıkları kabinde telefonu ile görüntüleyen üniversite öğrencisi ve annesi, yaşadıklarını anlattı.
Serik ilçesinde yaşayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
öğrencisi Nur Çeken, bayram tatili için ailesinin yanına geldiğini, aktivite
olsun diye teleferiğe gitmeye karar verdiklerini kaydetti.
Teleferiğe ilk defa bineceği için heyecanlı olduğunu
belirten Çeken, ilk anlarda her şeyin güzel gittiğini ve eğlendiklerini
kaydetti.
Kazadan kısa süre önce teleferiğin kitlendiğini, annesi ve
kuzeninin korktuğunu aktaran Çeken, "Ben de onları 'rahatlasınlar,
gülelim, anı olarak kalsın' diye çekiyordum. Video çekerken bir anda sallanmaya
başladık. Kabinin içerisinde yere düştüm. Teleferik aşağı doğru çökmeye başladı
ve bir anda sağa sola gittik. Halata çarptık. Karşımda oturan iki kişi de
benimle beraber yere düştü." dedi.
Uzun bir süre teleferik kabininde sallandıklarını dile
getiren Çeken, "Koptuk ve düşeceğiz sandım. Altımız da yamaçtı. 'Öleceğiz'
diye düşünmeye başladım. Hemen 112'yi arayarak yardım istedim. Olayın
büyüklüğünü ilk başta anlamadık. Teleferik hata tespit ettiğinde kendini
kilitliyormuş. Biz de öyle bir şey sandık. Bu sırada annemi ve kuzenimi
sakinleştirmeye de çalıştım. O anda bir halata çarptığımız için kabin camımız
patladı. Çok korktuk ve hala o korkuyu atlatamadık." diye konuştu.
Mahsur kaldıktan 5 saat sonra kurtarıldıklarını söyleyen Nur
Çeken, kurtarma ekiplerinin hayatlarını hiçe sayarak zorlu bir görev
yaptıklarını ifade etti. Çeken, AFAD ve iftaiye ekipleri başta olmak üzere
bütün kurtarma ekiplerine minnettar olduklarını kaydetti.
"PARÇALANAN
TELEFERİK KABİNİ VE DEVRİLEN DİREK HEMEN KARŞIMIZDAYDI"
Anne Rabia Küçük de teleferiğe bindikten sonra yükseklik
korkusu yaşadığına dikkati çekti. Kazanın ardından çok sallandıklarını ve kızı
ve yeğeninin üzerine kapandığını anlatan Küçük, "Sadece onlara bir şey
olmasın istiyordum. Panik haliyle çığlık atmaya başladık. Kayalıklara
düşeceğimizi düşündüm. Bir süre sonra sarsıntı durdu. Parçalanan teleferik
kabini ve devrilen direk hemen karşımızdaydı. Onları görüyorduk. Kabindeki
kişilerin olmadığını ve düştüğünü 112'ye bildirdik." ifadelerini kullandı.
Küçük, mahsur kaldıkları kabinden kurtarılıncaya kadar
sallanmamak için sabit bir şekilde durduklarını vurguladı.
Kendilerini kurtaran itfaiye eri ile bir araya gelmeyi çok
istediğini söyleyen Küçük, şöyle konuştu:
"Kurtaran itfaiye eri, canını hiçe sayarak ekip
arkadaşlarıyla çalıştı. Hatta biz ona 'Dikkat et. Bizim yüzümüzden sana bir şey
olmasın diye' seslendik. O hep bizi teselli etmeye çalıştı. 'Canınızı sıkmayın.
Sakin olun. Sizi kurtaracağım.' diye bizi sakinleştirmeye çalıştı. Onu bir daha
görürsem candan sarılmak istiyorum. Hakkı ödenmez. Kabinde bizimle mahsur kalan
diğer 3 kişiyle de sürekli görüşüyoruz. Onlar bizim ikinci yaşam arkadaşımız
oldu."
Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla yoğunluğun yaşandığı
teleferik tesisinde 12 Nisan'da meydana gelen kazada parçalanan kabinden düşen
avukat Memiş Gümüş (54) yaşamını yitirmiş, Özlem Şahin, Kaan Akgün, Fatih
Gümüş, Keziban Çapar Gümüş, Lütfullah Kerim Gümüş, Herdem Eyüpoğlu ve
Kırgızistan uyruklu Akmaral Abdyldaeva yaralanmıştı.
Sistemin durması nedeniyle havada asılı kalan 24 kabindeki
174 kişi yaklaşık 22,5 saat süren çalışmaların sonunda kurtarılmıştı.