TEKRAR HOŞ GELDİNİZ ‘DOBRO POZHALOVAT’

Bugün pandemi nedeniyle Antalya için yine önemli bir gün. Çünkü, Türkiye’nin girişimleri sonuç verdi ve Rusya-Türkiye arısında durdurulan uçak seferleri yeniden başlıyor. Bunun anlamı ise Rus dostlar için tatil kapısının tekrar açılması. İşte bundan dolayı yazıma başlarken turizmdeki sadık dostlarımız Ruslara ‘Добро пожаловать- Dobro pozhalovat (Hoş geldiniz)’ demek istiyorum.

Evet. Geçen hafta Rusya Federasyonu'ndan Türkiye'ye gelen heyet, Antalya Havalimanı'nda, Side ve Belek'teki 5 yıldızlı turistik tesislerde, ören yerlerinde ve çeşitli sağlık kuruluşlarında 3 gün boyunca detaylı inceleme yaptı. Heyet, Antalya’daki temaslarını tamamladı ve ‘Burada tatil yapılabilir’ gibisinden bir rapor verdi. Rapor sonucunda Rusya ile Türkiye arasındaki hava yolu seferlerinin 22 Haziran itibari ile yeniden başlatılmasına karar verildi.

Bu müjdeli haberi de Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova duyurdu. Nisan ayında alınan kararla durdurulan uçuşların başlaması nedeniyle dün gece yarasından itibaren Rus tatilcilerin uçakları Antalya semalarında görüldü. Tabi hal böyle olunca birkaç aydır ertelenen turizm sezonunun açılışı da yavaştan başlamış olacak. Ancak unutmamalıyız ki aşılarımızı ne kadar hızlı yaptırırsak her alanda normalleşme de bir o kadar hızlı olacak.

GEÇEN YIL 3.4 MİLYON

Koronavirüs belası yüzünden 1999 yılını rekor turistle geçiren Antalya geçen yıl sefilleri oynadı. Her zorluğa rağmen 'Güvenli Turizm: Safe Tourism' modeliyle 3.4 milyon turisti ağırladık. Bunun 1.5 milyonunu ise Ruslar oluşturdu. Avrupa’nın kapıları kapatması nedeniyle BDT ülkelerinden geçen yıl gelen turist sayısı 2.5 milyonu bulmuştu.

Her yıl sıralamada Ruslar ile yarışan Alman turistler ise 350 bin kişi ile üçüncü sırada yer almıştı.  Fakat Türkiye’yi kırmızı listeden çıkaran Almanların rotasının yine Antalya olacağı acentelerden gelen haberler arasında yer alıyor. Umarım bu yıl gen yılki rakamlar yakalanır ve kısa vadede ilaç olur.

Bu noktadan itibaren iş yine turizmcilere yani tesislere düşüyor. Pandemi kurallarına göre hareket edip kimseyi yıldırmadan, kimseye virüsü bulaştırmadan bu kısa sezonu atlatmak. Gerisini ise Allah’a havale etmek.

BİSİKLET ŞEHRİ OLMAK

Hep geçmişte övünüp durduk, “Bisiklet şehri Antalya” diye ama maalesef bu öyle olmadı. Yapılanlar söküldü, gelen gideni arttırdı. Bu hayal çok doğru bir hayaldi. Kısa vadede 85, uzun vadede ise 124 kilometre bisiklet yolu yapılması öngörülmüş dünya kenti Antalya’da. Fakat her dönemin hayali farklı olunca torbanın içine atılıp ağzı büzülerek rafa kaldırılmış.

Şuanda ne konumdayız diye soracak olursanız bir arpa boyu yol gidememişiz. 2018’de Konyaaltı’ndan Lara’ya 38 kilometrelik bisiklet yolu yapılıp öylece bırakmışız. Sonra mevcut bisiklet yollarını bir bahane ile kaldırmışız. Aman canım boş verin siz. Sabah kalkın atlayın bisikletinize sürün Konyaaltı’na. Sahil Antalya Yaşam Parkı ve Alışveriş Merkezi’nde hala var olan bisiklet yolunun keyfini çıkarın.

Yok benim evim oraya uzak gelemiyorum diyorsanız Kepez bölgesine gidin. Kır çiçeği Caddesi ile Duacı arasına yapılan 10 kilometrelik bisiklet yolunda basın pedala. Nasıl olsa Büyükşehir Belediyesi’nin söküp attığı hayalleri Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü gerçekleştiriyor.

AĞZIMIZIN SUYU AKACAK

Antalya merkezde yaşayanların yıllardır hayali olan memba suyu kalitesinde su içmesi hayalden öteye geçemedi. Bir dönem Manavgat Irmağı’ndan denize boşa akan su borularla Antalya ve Alanya’ya getirilecekti. Ama ne hikmetse olmadı.

Fakat son birkaç gündür Alanya cenahından gelen haberler Antalya merkezde yaşayanların ağzının suyunu akıttı. Alanyalılar memba suyu içmeye hazırlanıyorlar da ondan.  Alanya’daki Dim Barajı’ndan alınacak su günlük 150 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisinde arıtılacak ve ilçe merkezi ile 16 mahalleye memba kalitesinde içme suyu verilecek.

Bu müjdeyi veren ise AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mustafa Toklu. Tabi perde arkasında yani suyun başında vanayı açan isim ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu var. Eh ne yapalım birileri hayal eder, diğerleri yapar birileri de kana kana suyu içer. Biz ise başka bahara bakıp Düden Çayı’nın denize döküldüğü noktadan kirlenen suyu izlemeye devam edeceğiz.