Türkiye’nin Beyaz Kıta'daki araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası’nda yer alan Shoesmith buzulundan 10 katlı bina boyutunda buz eridiği tespit edildi.
07.03.2025 - 09:00
YAYINLANMA17.05.2025 - 08:47
GÜNCELLEMECumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yapılan 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi devam ediyor.
Sefere katılan araştırmacılar "Ulusal Kutup Bilim
Stratejisi" kapsamında ulusal ve uluslararası boyutta önemli ve öncelikli
bilimsel temalardan biri olan "küresel iklim değişikliği" konusunda
da çalışmalar yürütüyor.
Küresel iklim değişikliğinin fiziksel değişiklikleri,
biyoçeşitlilik, ekosistem işleyişi, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin
yükselmesi ve bu konulardaki izleme programları, uzaktan algılama yöntemleriyle
buz alanlarındaki değişimler gibi çalışmalar doğrultusunda, Türk bilim
insanları farklı teknolojik araç ve yöntemlerle izledikleri buzlara ilişkin,
son 4 yıldır gerçekleştirdikleri proje verilerini değerlendirerek bir rapor
oluşturdu.
Horseshoe Adası’nda çalışmalar yürüten bilim insanları,
insansız hava araçları ve uydu tabanlı ölçme yöntemleriyle kar ve buzul
alanlarındaki erimelerin, küresel konumlandırma sistemi (GNSS) ile atmosferik
su buharı, deniz, buz ve kar seviyeleri gibi önemli parametrelerin takibini
yaptı.
Son bir yılda atmosferik su buharı, deniz, buz ve kar
seviyeleri gibi önemli parametrelerin değişimlerini ve İHA görüntüleme yöntemiyle
tespit ettikleri kar ve buzul alanlardaki azalmanın izlendiği projenin ilk
sonuçları özellikle Horseshoe Adası üzerinde bulunan Shoesmith buzulunda büyük
oranda alan kaybı olduğunu gösteriyor.
Bilim insanları, buzulların bu hızla erimeye devam etmesiyle
atmosfere daha fazla su buharı salınması ve sera gazı konsantrasyonlarının
artması sonucu küresel iklim değişiminin hızlanmasının kaçınılmaz olacağını
ifade ediyor.
"SEFER SIRASINDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ
YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan 9.
Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Hasan Hakan Yavaşoğlu, sefer
sırasında iklim değişikliğinin etkilerini yakından takip ettiklerini ifade
ederek, "Horseshoe Adası’nda kurmuş olduğumuz farklı istasyonlarımız var.
Bunlardan bir tanesi GNSS istasyonumuz. 2 GNSS istasyonumuz da 5 yıldır veri
topluyor ve bu veriler yaptığımız çalışmalar için çok anlamlı. Aynı zamanda
meteoroloji istasyonumuzla bu verileri koordine ettiğimizde iklim değişikliği
için önemli parametreleri elde etmiş oluyoruz." diye konuştu.
Yavaşoğlu, atmosfer değişimleri, buz kalınlıkları, kar
artışı, karın yağış şekliyle ilgili farklı bilgiler elde ettiklerine dikkati
çekerek, şöyle devam etti:
"Atmosferin modellemesi üzerine farklı bilgilerimiz var.
Ayrıca bu sistemleri çalıştıracağımız enerji sistemlerini de burada test
ediyoruz. İklim değişikliğinin bir etkisi olarak buzullarda oluşabilecek
değişimleri, deformasyonları da dinleyebileceğimiz veya sismik dalgalardan elde
edebileceğimiz verileri, TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsünün
geliştirdiği sistemle toplamaktayız. Bununla birlikte deniz seviyesindeki
değişimler ve albedometre ile güneşten gelen yansımaları da takip ediyoruz ki
iklimi etkileyebilecek tüm parametrelerin verilerini adamız üzerinde
toplamaktayız."
Birleşmiş Milletler'in 2025 yılını “Buzulların Korunması
Uluslararası Yılı" olarak ilan etmesiyle, Dünya Meteoroloji Örgütünün
(WMO), BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile ortaklaşa başlattığı bu
girişim tatlı su kaynaklarını korumayı ve güçlendirmeyi hedefliyor.
Dünya Meteoroloji Örgütünden derlediği bilgilere göre, 2023
yılında tüm buzul bölgelerinde üst üste rapor edilen en fazla buz kaybı
yaşanırken, buzullarda son 50 yılın en büyük su kaybı gerçekleşti.
Verilere göre, 2024 yılı tarihteki en sıcak yıl olarak
kayıtlara geçerken, dünya üzerindeki buzullar tatlı su kaynaklarının yüzde
70’ini bulunduruyor ve son yıllarda bu kaynaklardaki kayıp hızlanıyor. Bu
konuda yapılan çalışmalar doğrultusunda ise bilim insanları yaşanan kayıpların
büyük bir çevresel ve insani krize yol açacağını düşünüyor.
SON 1 YILDAKİ BUZUL
KAYIPLARI 10 KATLI BİNAYA EŞDEĞER
Sefere katılan bilim insanı Mustafa Fahri Karabulut, 5 ayrı
ulusal ve uluslararası projede araştırmacı olarak yer aldığını ifade ederek,
"Bu seferimizde dronla üç boyutlu görüntüleme amacıyla görüntüler çektim,
yine bu yıl fotometre ölçümlerimiz ve albedometri gözlemlerimiz var. Bu
çalışmaları, Antarktika'daki küresel iklim değişikliğini gözlemlemek ve
bunların nicel olarak sonuçlarını elde etmek için yürütüyoruz." dedi.
Karabulut, bu yıl da buzulların eridiğine dikkati çekerek,
"Ada üzerinde çalışmalarımızı yaparken bile milyonlarca yıl içerisinde
oluşan buzulların gözle kopup eridiğini ve denize karıştığını gözlemledik. Son
bir yılda yaptığımız 3 boyutlu modellemelerden elde ettiğimiz sonuçlara göre
yaklaşık 30 metrelik buzul kalıpları denize düşerek kaybolmuş. Bu da yaklaşık
10 katlı bir binaya eşdeğer oluyor." ifadelerini kullandı.
Atmosferle ilişkisini gözlemlemek için albedometre, fotometre
ölçümleri yaptıklarını ve deniz seviyesi değişimlerini incelediklerini ifade
eden Karabulut, "Deniz seviyesi değişimi insanlık için önemli bir olay.
Buzulların tamamen erimesi halinde deniz seviyesinde ciddi oranda artış
bekleniyor. Yapılan çalışmalarda ise bu artışın dünya nüfusunun yaklaşık dörtte
birini etkileyeceği öngörülüyor." diye konuştu.
Karabulut, söz konusu değişimlerin çeşitli modellere
dayandığını aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu modellerin geliştirilmesi için Antarktika'da olsun,
diğer dünyadaki kıtalarda olsun ölçümlerin yoğunluğunun ve çözünürlüğünün nokta
sayısının artırılması gerekiyor. Biz de buraya istasyon kurarak gelecek yıllara
yönelik yapılan modellemeler için katkı sunmayı amaçlıyoruz."
AA