TARIMDA AR-GE PROJESİ TOPLANTISI YAPILDI

ASKON Antalya olarak başlatılan Tarımda Ar-Ge Projesi’nin 3.toplantısı BATEM ev sahipliğinde gerçekleşti.

Antalya İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Ünlü, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Antalya İl Başkanı Cahit Urfan, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdür Yardımcısı Ali Öztop, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TIGEM) Müdürü Olcay Akın, GENÇASKON Antalya İl Başkanı Sinan Büyükata, ASKON İl Başkan Yardımcısı Onur Kaçar, ASKON Yönetim Kurulu Üyesi Şevki Öncel, ASKON Sektörler Başkan Yardımcısı Ali İhsan Burak Aykut, Antalya Komisyoncular Derneği Genel Sekreteri Mutlu Ekı̇ncı̇’nin de katılımları ile gerçekleşen toplantıda; bütün katılımcılara verilen söz hakları ile gündeme dair konular masaya yatırıldı.

‘ENFLASYON DÜŞÜRÜLMELİ’

Toplantıda söz alan ASKON Başkanı Cahit Urfan, “Tohumun fiyatı ve kalitesi ürünün fiyatını da direkt etkilemektedir. Sebze tohumundan alınan % 8 KDV de ürünün ilk madde malzeme gideri olarak fiyatları artırmaktadır. %1 olması, enflasyonunun düşürülmesi tüketicinin daha ucuz ürün tüketmesi açısından önemlidir.” Tarımda "uçtan uca yerlileşme politikasının" hayati önem taşıdığını belirten Cahit URFAN, "İleride dışarıya bağımlı olmak istemiyor, tehdit ve yaptırımlarla karşılaşmak istemiyorsak bugünden yarına gerekli tedbirleri alıp kendimizi milli tarım konusunda 2023’lere 2053'lere hazırlamamız gerekiyor" dedi.

Antalya’da artan nüfus ile birlikte gıda talebinin de arttığına dikkat çeken Urfan, "Tohuma duyulan ihtiyaç da artacak. İklim değişikliği, kuraklık, farklı gen yapısına sahip tohumları gerekli kılacak. Biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji sayesinde toprağı koruyup iklim değişikliklerinin etkisini azaltan ve ürünün verimliliğini arttıran bir teknoloji, insanlığın hayat kalitesini yükselterek tarımın da devamlılığını sağlamaktadır. Üretim masraflarının azaldığı, tabiatla uyumlu tarım faaliyetleri artık mümkün" dedi.

BİLDİRİM MADDELERİ

Sözlerine bildirim maddeleri ile devam eden Urfan, “Tarım politikaları, günlük siyasi politikaların üzerinde konumlandırılmalıdır. Tarım teşkilatı özerk bir yapı olarak (Merkez Bankası benzeri) tasarlanmalı ve yapılandırılmalıdır. Ülkemizde üretici örgütlenmesi (kooperatifler, birlikler vb.) yürürlükte olan birçok kanunla teşkil edilmektedir. Üretici örgütlenmelerinin, üretimden, tarımsal sanayiye, ürün pazarlamaya kadar tüm aşamalarda yer alabilecek şekilde tasarlanması ve örgütlenme modeli çeşitliliğinin sadeleştirilmesi gerekmektedir. Dünyada var olan üretici örgütlenme modelinin ülkemizde birebir uygulanarak başarıya ulaşılacağı inancı yanlıştır. Ülkemiz tarım sektörü dinamikleri göz önüne alınarak milli bir üretici örgütlenme modeli üzerinde çalışmalar yapılması gerekmektedir. Ülkemizde işletme ortalama arazi büyüklüğü yaklaşık olarak 6 ha seviyelerinde olup, parçalı ve küçük arazi büyüklükleri nedeniyle de tarım dışı kalan, ekonomik olarak değerlendirilmeyen yaklaşık 2,6 milyon ha tarımsal arazi mevcuttur. Arazi bankacılığı sisteminin ülkemizde hayata geçirilmesi bu arazilerin ekonomiye kazandırılması büyük bir öneme sahiptir. Ülkemizde uygulanan tarımsal destekleme modelinde birçok kalemde destek üreticiyle buluşturulmaktadır. Üreticiye sağlanan desteklerin sadeleştirilmesi ve verime, üretilen ürün miktarına göre verileceği bir destekleme sistemi hayata geçirilmelidir. Tarımsal desteklemeler tarımsal üretim planlamasının en önemli bileşen taşıdır. Ülkemizin yıllık bazlı tarımsal üretim planlamasına tarımsal desteklemelerle yön verdiği bir destekleme modelinin hayata geçirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.

GIDA GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TIGEM) Müdürü Olcay Akın ise “Tohum günümüzde Endüstri gıda güvenliğinin ilk halkası olarak stratejik bir önem kazanmıştır. Pandemi yaşadığımız bu günlerde ve buna benzer felaketlerde bırakın tohum satın almayı ülkeler arası ulaşım dahi olmamaktadır. Fakat nüfusumuzu eldeki imkânlarla beslemek ve doyurmak zorundayız. Bu nedenle 2016 yılında TAGEM(BATEM) ile yapılan protokol kapsamında 5 tür 7 çeşitte % yüz yerli ve milli sebze tohumu üretimine 2018 yılında başlanmıştır. Kavun, domates, patlıcan, biber ve hıyar tohumları yetiştirilmektedir. Fiyatları muadillerine oranla çok daha ucuzdur. 170TL - 350 TL 1 paket fiyatıdır. Paketler içerisinde 1.000 adet sebze tohumu bulunmaktadır. Sadece hıyar tohumu 500 adetlik paketlerdedir. İthal tohuma verilen dövizin yurt içinde kalması, istihdam ve katma değer yaratması ülke yararınadır. Tamamen kadın yetiştiriciler tarafından üretilen sebze tohumları PTTAVM ve TIGEM işletmelerinden satılmaktadır” şeklinde konuştu. Kamudan özel sektöre, üniversitelerden çiftçi örgütlerine kadar sektörün tüm paydaşlarının katılım sağladığı zirvede destekleme politikaları, kooperatifleşme, tarım ve gıda sanayiinin entegrasyonu, tarım üretimde verim ve kalite artışı gibi farklı başlıklar konunun uzmanlarıyla ele alındı. 

HABER MERKEZİ