TARİHİN EN KÖTÜSÜ

Utana sıkıla başladığım maç yazıma başlamadan önce söylemek isterim ki; Fenerbahçe’den 10 gol yediğimiz maçı bile tribünden izlemiş biri olarak tarihte bundan daha kötü bir Alanyaspor ne izledim ne de duydum. O maçta bile 1-0’dan sonra beraberlik yakalamış, 9 gol yemişken son dakikalarda Metin abi ile gol bulmuş mücadeleyi sürdürmüştük. Dün akşam kalecisinden forvetine, hocasından kaptanına rezalet bir akşamı geride bıraktık. Bakın abartmıyorum dakika 88’de Erencan’ın ayağına dolaştırdığı top dışında gole yaklaştığımız tek bir an bile olmadı. Ligde önde baskı işini en iyi yapan Fenerbahçe’ye karşı 90 dakika geriden oyun kurmaya çalışan, her üç pasın birinde topu kaptıran ve kalesinde tehlike gören bir takımdık. Sanki UEFA veya TFF bize uzun topu yasaklamış gibi pas yapmaya, pas yaptıkça top kaptırmaya devam ettik. Farioli hocam bu nasıl bir aşktır ki bu oyundan vazgeçmiyorsun. Beşiktaş maçındaki önde presi yedin 30 dakikada 3 yedin neden akıllanmıyorsun. Ya dünyanın en iyi pas yapan oyuncuları sen de olsa bile önde bu kadar basan bir takıma karşı nasıl uzun top atmasın. Herkes bizi çözmüş önde basıp basıp bizi yeniyor hala ısrar ediyorsun. Ya bu inattan vazgeç ya da git hocam kimse üzülmesin. 

Hoca hatalı tamam eyvallah ya sahadakilere ne demeli? Kalecimiz kapattığı köşeden yer, üstüne geleni yer, bir tane tutuyor üç tane yiyor. Sırf ayağı iyi diye kaleci alınmaz ki. Kalecinin asıl işi kurtarmaktır biraz da onu yapması gerek. Efkan ve Efecan ileri çıkarken top kaptırmaktan bıkmadılar. Fatih sağ olsun çalım yemekten nevri döndü bi de saçma sapan penaltı yaptı. Balkovec hangi mantıkla sahada ben anlamadım dalga geçer gibi yürüyor oralarda. Forvet dediğimiz adam zaten ruh gibi bir var mı yok mu belli değil, maçı yeni kapattım ama ben adını unuttum şimdi açıp bakamıcam. 

Küme düşmesek bile ben böyle rezil olmak istemiyorum. Hocamı gidecek ne olacaksa olsun. Bir an önce…