TARİHİ GÜNÜMÜZE TAŞIYAN FESTİVAL

Antalya’nın kadim ilçesi Elmalı. Bir süre adına yakışmayan olaylarla anıldı. Artık o izleri silmenin zamanı geldi. İlk kez düzenlenen 'Elmalı Eskihisar Köyü Domates Festivali' bu işin ilacı oldu.

Elmalı Kaymakamlığı himayesinde İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile S.S. Eskihisar Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi  öncülüğünde yapılan festival yaralara merhem oldu.

Kooperatif Başkanı ve aynı zamanda Eskihisar Köyü Muhtarı Ali Çankırlı ve İlçe Tarım Müdürü Dilek Boğatimur, gece gündüz bu festival için ter döken iki isim oldu.


İki gün süren festival öncesi bu ikili havanın sıcaklığına aldırış etmeden oradan oraya koşuşturdu. Ben şahidim. Muhtemelen fitness salonuna gitmeden epeyce kilo vermişlerdir.

Festivalin ilk günü, Elmalı yöresine ait motifler taşıyan kıyafetler ile 300 yıllık Elmalı

Gelinliğinin sergilendiği 'Yörük Defilesi' yapıldı. Kortejde bir gelenek canlandırıldı.

Bu etkinlikle birlikte Elmalı’nın yayla seracılığında bölgede bir numara olduğu kanıtlanmış oldu. Çünkü 14 bin 200 dekar kurulu serada yayla domatesi ile bölge ünlenmeye başladı.

Fuar tadındaki festival ilk olmasına rağmen gelecekte Kumluca’yı bile gölgede bırakmaya namzet göründü. Çünkü hiçbir yerel idarenin desteğini almadan yapıldı.

Bana aktarılanlara göre, kortej ilçeden geçtiği sırada Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk ile Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi belediye binasından camdan izlemekle yetinmiş.

Tabi sonrası malum. İş konuşmaya gelince bizim Başkan Halil Efendi fırsatı kaçırmamış ve kürsüye çıkıp iki kelamda o etmiş. AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Elmalı Kaymakamı Faruk Erdem ve İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca da birer konuşma yaptı. Konuşmalara bakınca bu festivalin çok uzun soluklu olacağı net.


Festivalin ilk günü, Yeşilçam'ın usta sanatçıları ve Hababam Sınıfı oyuncularının yaptığı gösteri ve Sanatçı Hüseyin Kağıt'ın ikinci gün ise Duygu Kutlu’nun konseriyle sona erdi.

Antalya Olgunlaşma Enstitüsü'nün düzenlediği ‘Yörük Defilesi’, organizasyonun en büyülü anlarından birini, en renkli görüntüyü de ‘Domates Yeme Yarışması’ oluşturdu.

Festivale şöyle bir bakınca herkese sıradan gelebilir ama Eyyam-ı Bahur sıcaklarından kaçış için iyi bir bahane olabilir. Hatta gelecek yıllarda Elmalı’nın Karadeniz yaylalarındaki şenliklerine rakip bir festivali bile olabilir.

Tarih, tarım, gelenek adına her şeyin bir arada buluştuğu bu festivale emeği geçenleri kutlamak gerekiyor. Hatta bununla da kalmayıp gelecek yıllarda daha iyi olması için teşvik edilip desteklenmeli.

Bu hem manevi hem de maddi anlamda olmalı. İlçenin tüm kurumları 'Elmalı Eskihisar Köyü Domates Festivali' için el ele vermeli. Kooperatif Başkanı ve organizasyon komitesi cesaretlendirilmeli.

Benim ne demek istediğimi sanırım anlayan anlayacaktır. Aksi halde öylesine yapılmış bir festival olur ve tozlu raflara kaldırılarak kaybolup gider.


BU İŞTE BİR İŞ VAR

Ne zaman Türkiye’de önemli bir yatırıma imza atılsa ya çevreciler ya da adı sanı ilk kez duyulmuş STK’lar ortaya çıkıyor. Tabi bunu da ganimet bilen siyasetçiler hooop atlıyor.

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağı açmak için başlatılan çalışmalar baya bir patırtı gürültü kopardı. O patırtıcıların yüzleri bildik simalar!

Şimdi bu çalışma niye yapılıyor ona bir bakalım. Yeniköy Termik Santrali; Muğla’nın Milas ilçesinde yerli linyit kömüründen elektrik üretmek amacıyla 1987 yılında faaliyete geçirilmiş. Kemerköy Termik Santrali; Muğla’nın Milas ilçesinde yerli linyit kömüründen elektrik üretmek amacıyla 1995 yıllarında faaliyete geçirilmiş. Yani tarihleri baya eski sayılır.

Şöyle bir hacı Google’de gezinti yaptım ve karşıma hayli ilginç görüntüler çıktı. Dünyanın her yanında sistem aynı şekilde işliyormuş Bir ülkenin madenlerinin bulunduğu yeri değiştirme şansı yokmuş.

Madenler nerede keşfedilirse bulunduğu yerden çıkarılıyor. Amerika, İngiltere, Kanada ve İsveç'ten fotoğraflar buldum.  Amerika Pensilvanya Kömür Madeni, Colorado Altın Madeni ve Mermer Ocağı gibi.

Bursa’daki bir maden sahası 1993 yılında açılmış ve 2019’da rehabilite edilmiş. Karaçam, akasya, defne, ıhlamur, lavanta, yabanıl meyve gibi türlerden binlerce fidan toprakla buluşturulmuş haliyle karşıma çıktı.

Yani ABD ve Avrupa’da nasıl yapılıyorsa bizde de öyle yapılıyormuş bu çalışma. Ancak mesele ‘Üzüm yemek değil bağcıyı dövmek’ olunca patırtı gürültü de çok oluyor.

LAYLAYLOMU BIRAKIN

Antalya’da CHP’li belediyeler maalesef yaz sezonu geldi mi işi gücü bırakıp LAYLAYLOM belediyeciliği yapmaya başlıyor. Bulundukları bölgeye bırakın hizmeti çöpleri bile almıyorlar.

Bu LAYLAYLOM belediyeciliği yapanların arasında işçi maaşlarını ıkına tıkına ödeyebilen Döşemealtı var. Halk TV’ye milyonları akıttığı CHP ambargosu ile ortaya çıktı bunların.

Yahu, bu işlerle uğraşacağınıza ilçenizdeki 400 konutluk koca bir sitenin iki kapısından birinde bulunan çöp konteyner sayısını artırın. Hadi artırmadınız bari çöpleri toplayın be.

Lakin siz artık vakit doldurmak için gün sayıyorsunuz. Döşemealtı’nda oturanlar umurunuzda değil ki. Varsa yoksa LAYLAYLOM. Tabi Kıbrıs’tan fırsat kalırsa bu işlere bakacaksınızdır!