TAM ZAMANINDA
Pek çok köşe yazımda kullandığım ifadeler gibi Sivasspor
karşısında alınan yenilgiden sonra, “Benim için artık klasikleşmiş bir ifadeyi
yineleyeceğim: Fredy, sakat ya da cezalı değilse bu takımda ilk 11 oynar”
sözlerine yer vermiştim.
Orta sahaya Fredy’den daha kreatif, oyunu iki taraflı olarak
daha iyi oynayabilen, daha iyi top tutabilen, daha iyi rakip eksiltebilen,
bileklerine daha hakim bir futbolcu gelmediği sürece benim için bu görüş
değişmeyecek. Çünkü Antalyaspor’un kadrosunda bu anlamda Fredy’den daha iyi bir
oyuncu yok.
İlk yarıda Antalyaspor’un değerlendiremediği en net gol
pozisyonlarının da kilit noktasında Fredy’nin yer alması, Angolalı futbolcunun
değerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Güçlü orta saha ve çok düşük hata oranıyla oynayan savunma
sayesinde Diagne, Borini ve Lobjanidze’nin pas bağlantısını kesmeyi başaran
Kırmızı-Beyazlılar, galibiyetin en önemli hamlesini bu başarısıyla yaptı.
Süper Lig’in en fazla hücum gücü olan takımlarından birisine
karşı çok iyi savunma yapan Akrep, belki de Haji Wright kendisi yerine takımın
başarısını ön plana alsa maç çok daha erken kopabilirdi. Ancak Bordeaux
yetkililerinin takip etmesinden midir bilinmez hem Sivasspor hem de Karagümrük
karşısında öne çıkma çabasının, takıma olumsuz etki ettiğini söylemek çok da
zor değil.
Sonuca geldiğimizde özetle Antalyaspor belki de sezonun en
değerli galibiyetlerinden birisine imza attı. Uzun süren deplasmana hüsranına
son veren, düşme hattıyla olan bağlantıya net bir set çeken ve son haftaların
en formda takımlarından birisine karşı bu galibiyet, hiçbir şeyi bitirmeyecek
ama birçok şeyi sona erdirecek.
Artık öz güveni olan bir ekip olarak sahaya çıkacak
Antalyaspor için düşme muhabbetleri de yok denecek kadar azalacaktır.