TAKIM PROFESYONEL ANTRENÖR AMATÖR!

Yazımın futbolla uzaktan yakından alakası yok. Benimkisi sadece bir benzetme. Takım profesyonel olunca, teknik adamda eş düzeyde olması lazım. Tam aksi ise takım sürekli gol yer ve küme düşer.

Antalya’da maalesef anlattığım gibi. Antalyaspor olsa sadece taraftar üzülecek amma işin içinde Antalya Büyükşehir Belediyesi var ise 7’den 70’e herkes üzülüyor.

İşin en kötü noktası Antalya Büyükşehir profesyonel, kadro yarı profesyonel, teknik direktör ise tamamen amatör. Takımın Başkanı Büyükşehir Belediye Başkanı şüphesiz Muhittin Böcek.


Kadroyu tek tek saymayayım. Amma takımın başındaki teknik adam rolünü üstlenen Genel Sekreter Cansel Tuncer. Biraz daha ileri gideyim. ANSET’in başındaki teknik direktör de Cansel Hanım.

Mevzu ise 60’ıncı Altın Portakal Film Festivali. Cansel Hanım burada da İdari Koordinatör. Festival Jürisi Demet Akbağ gibi ünlü bir profesyonel ve takımda profesyonellerden kurulu. Ama takımın başındaki antrenör amatör olunca bir şey fayda etmiyor.

Lafı çok eveleyip gevelediğimin ve konuya bir türlü girmediğimin farkındayım. Konu 60. Altın Portakal Film Festivali’ndeki SKANDAL. Daha festival başlamadan nasıl SKANDAL olur demeyin. Vallahide billahi de oldu.


Altın Portakal Ulusal Belgesel Yarışması’na katılacağı açıklanan ve Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu olan KANUN HÜKMÜ diye bir FETÖ övgüsü belgesel var. Sözde bu belgesel, FETÖ’den ihraç edilen iki kamu çalışanının mücadelesini anlatıyormuş!

Bu olay patlak verince belgesel FESTİVAL YÖNETİMİ tarafından alel acele YARIŞMADAN ÇEKİLDİ VEYA ÇIKARTILDI.

Nedeni ise Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in SKANDALIN patlak vermesi ile Cansel Tuncer ile tartışıp talimat verip, ‘BELGESELİ FESTİVALDEN ÇIKARTIN’ talimatı imiş.

Bana gelen bilgiler anlatılanlar böyle. Sonra iş büyüdü. Bu kez devreye FESTİVAL JÜRİSİ girdi. Bir açıklama yaparak, FETÖ’yü savunurcasına, “Kanun Hükmü belgeseli yarışmaya dahil edilmemesi halinde jüri üyeliklerinden çekileceğiz” dedi.

Sadece bu mu? FETÖ’nün KALKIŞMASINA, 300’den fazla kişinin ŞEHİT edilmesini TİYATRO diyecek kadar alçalanlar devreye girdi. FETÖ’nün sesi olmaya çalışan KANUN HÜKMÜ belgeselini savunan savunana. Türk Tabipler Birliği dahil. Ne işleri varsa?

Şimdi tekrar başa dönelim. Bu belgesel filmi ki, belgeselde yer alan isimlerden biri halen FETÖ’DEN YARGILANIYOR! Hiç mi yazılıp çizilenlerden bir haberdiniz? Hiç mi gazete okumadınız, hiç mi sosyal medya takip etmediniz?

Yahu bu belgesel çekilirken bir sürü olaylar oldu. Devletin en üst kademesindeki isimler sert tepki gösterdi. Siz neredeydiniz? Yoksa sizde mi FETÖ’nün 15 Temmuz Darbe Girişimine TİYATRO diyenlerden misiniz?

Eğer öyle değilseniz bu film daha ilk başvuruyu yaptığı zaman gerekli önlemi alır ve ANTALYA’YI böyle bir SKANDALIN içine sürüklemezdiniz?

İşte TAKIM PROFESYONEL, teknik direktörde AMATÖR olunca maalesef böyle oluyor. 60 yıllık Antalya Altın Portakal Film Festivali FETÖ’nün cirit attığı bir alana çevriliveriyor.

Bunda bana göre Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tek hatası PROFESYONEL TAKIMIN başına yanlış hoca (Teknik direktör) getirmesinde.

Hal böyle olunca, Başkan Böcek gözünü açıp kapayıncaya, bir iş için şehir dışına çıkıp dönünceye kadar takım bir düzine GOL YİYOR. Vallahi önümüz seçim. Bu takım böyle

devam eder, teknik adamda ısrar edilirse daha çok gol yenir ve TAKIM LİGDEN DÜŞER! Benden söylemesi.

İşte sevgili dostlar. Yazımın girişinde anlatmaya çalıştığım futbol, teknik adam, gol ve ligden düşme mevzusu bana göre bu benzetmeye denk düştüğü için öyle giriş yapmıştım. Haksız mıyım?

TEŞEKKÜRLER VALİ BEY

Geçen hafta Perşembe günü ‘YUH OLSUN HEPİMİZE!’ diye bir yazıyı kaleme almıştım. Mevzu birçoğunuzun malumu olan Lara yolunda kaldırımda yaşayan bir kadıncağızdı.

Akli melekelerini kaybetmeye başlamış KRONİK ŞİZOFREN tanısı konulmuş 60 yaşlarındaki emekli hostes Sibel Baltacıbaşı’nın hazin öyküsü ve durumu!


Bu hanımefendinin vasisi olarak atanmış avukatının bile olduğunu bahsetmiş, yaşanan durumu herkesin görmezden geldiğine isyan edip Antalya Valisi HULUSİ ŞAHİN’den yardım istemiştim;


“İnsanlık adına rica ediyorum. Sayın Valim, kanunlar el vermiyorsa bile ALLAH RIZASI için bu işlemi yaptırın. İnanın benim gibi binlerce insanın vicdanı sızlıyor. Eminim sizin de öyledir. Umarım el atarsınız” cümlelerini kullanmıştım.

Sayın Vali Şahin, adam gibi adam olduğunu, insan gibi insan evladı olduğunu, nasıl insan olunacağını gösterdi. Ve yürekleri sızlatan konuya bizzat el atı Vali Şahin.


Önce Sağlık Müdürlüğü ekipleri, ardından Antalya İl Emniyet Müdürlüğü ile Demircikara Polis Merkezi devreye girdi. Sibel Hanım, vasisi avukatı ile birlikte Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

Yarın raporları tamamlanacak. Büyük ihtimalle kendisi Türkiye’nin önemli bir hastanesinde tedavi altına alınacak. Umarım tedavi başarılı olur ve Sibel Hanım güzel bir hayata geri döner.


İşte buraya kadar olan gelişme için Antalya Valisi Sayın Hulisi Şahin’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Kendilerine insanlık adına minnettarım. Böylesine yürek sızlatan bir konuya duyarsız kalmadığı için.

Keşke daha önceleri de Sayın Vali gibi duyarlı insanlarımız ve yöneticilerimiz çıksaydı da yürek sızlatan görüntüler yaşanmasaydı.