3 T’DEN SUK’A NASIL GELDİK, ANLAMADIM!
Ulu önder Atatürk’ün dediği gibi, “Şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel şehridir” Aksini söylemek memlekete ihanet ol (ur) (du)! Ama maalesef öyle oldu. Antalya’mız 3T (Tarım, Turizm, Ticaret) olarak bırakın ülkemizi tüm dünyaya nam salmıştı. Lakin günümüzde bu tersine döndü. Bu nam şöhret elde kalsa bile şöhrete aday çıktı.
Türk turizminin dünyaya açılan penceresi olarak görülen Antalya’mız yakın döneme kadar en ucuz ve yaşanılması gereken bir şehirdi! Şimdi? Söyleyenin ağzına acı biber sürerler vallahi. Ne zaman seçim bitti o güzelim şehir 3 T’deki unvanını yavaş yavaş SUK’a (Pahalı Su, Pahalı Ulaşım, Pahalı Kira) kaptırmaya başladı. Bu son üç yılda böyle oldu.
Türkiye’nin en ucuz suyunu kullanan Antalya biranda bir metre küpü 13 lirayı aşan şehir haline geldi (getirildi). Toplu ulaşım desen hakeza öyle. En ucuzdan en pahalıya yükseldi. Hadi konutlardaki kira fiyatları başka bir konu diyelim ama inanın Antalya bu konuda da ülkemizin en pahalı şehri unvanını aldı. Çünkü rakamlar öyle böyle değil.
Ev sahiplerinin Rus ve Ukraynalıları ‘Çantada keklik’ görüp fiyatları abartması en çok dar gelirli ve öğrencileri vurdu. Sonuçta 3 T’den SUK’a terfi etmiş olduk. Bu işler olurken bu kenti yönetenler ne yaptı dersiniz? Kocaman bir hiç. Sadece su konusunda komisyon kurdular. O komisyonun raporu da Kasım ayında ASAT Genel Kurulu’na gelecek!
Hani bir deyim vardır, “Ölme eşeğim ölme yaza yonca bitecek. Yonca biter de yersin’ diye. Bu su meselesindeki komisyonda aynı bunu benziyor. Yahu yaz bitti bitti bitti. Antalya’da suyun en çok kullanıldığı dönem haziran, temmuz ve ağustostur. Bu dönemde bu şehirde yaşayanların tamamı sanki hamam işletir gibi su faturası ödedi arkadaş!
Siz hala neyin kafasını yaşıyorsunuz. “Yok kademelendirmeyi düzenleyeceğiz, yok indirim yapacağız, falan filan” Bırakın bu maveraları, insanlar yakıp kavurdunuz be. Eyyam-ı bahur sıcaklarında insanları su kısıtlamasına sek ettiniz. Bari yaz mevsiminin son günlerinde bari bu işe çözüm getirin ve insanları azda olsa ferahlatın.
Ferahlatın ki bu şehir hiç değilse 3 T’deki unvanını SUK’a kaptırmasın. Aksi halde kimin karşısına çıkarsanız çıkın sizi bir kaşık suda boğacaklar haberiniz ola.
KONUMUZ BİSİKLET YOLU
Antalya’mız bir dönem birçok unvana sahipti. Bunlardan bir diğeri de uzayıp giden tren yolları misali bisiklet yollarımız idi. Daha çok şehir merkezinde göze çarpıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde Konyaaltı’ndan Lara’ya 28 kilometrelik bir yol yapımına başlanmıştı. Hatta büyük bir bölümü de tamamlanmıştı.
Fakat muhittin Böcek’in yönetime gelmesiyle birlikte yolların bir kısmı, güzergahlarının doğru olmadığı gerekçesiyle UKOME kararı ile kaldırdı. Bu olay büyük tepki çekmişti. Bunlar yapılırken Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Cem Oğuz, uzun vadede 124 kilometre bisiklet yolu yapmayı planladıklarını söylemişti!
Sonuçta bir tek bisiklet yolu yapıldığını ben görmedim. Gören varsa bilmiyorum. Sadece Çakırlar tarafına ‘Yeşilçam Doğa Yürüyüş ve Bisiklet Yolu’ yapıldı. Onun amacı da başka.Bisiklet yolları kaldırılırken, yerine yeni yollar söz verilirken yapıla yapıla belediyeye ait otobüslere bisiklet aparatı yapıldı. Güler misin, ağlar mısın!
Tabi diğer bir fecaat ise Muratpaşa Lara’da yaşanıyor. Bisiklet yolu olarak ayrılan bölgedeki yol kayma nedeniyle trafiğe kapatıldı. Yol çimlendirildi, yerine kafeler ve restoranlar açıldı. İnsanlar ve bisikletliler nereden gitmeli kestirmek güç. Ha birde tehlike için asılan uyarı tabelaları var. Varda takan ve uyan yok. Bisiklet yolu ise param parça!
Şehir merkezinde bunlar yaşanırken Alanya Belediyesi adeta ders verir nitelikte bir çalışma yaptı. Alanya merkezden Kargıcak’a kadar 21 km bisiklet yoluna açıp kör gözlere soktu!
Ne diyelim. Darısı Konyaaltı-Lara arasına. Eskisi gibi, eskisinden daha iyi.
BAŞKAN TUNUS’TA OLUNCA MI?
Hayvanseverler, Muratpaşa ilçesinin Meydankavağı Mahallesi’nde bir haftada 8 köpeğin zehirlenerek ölmesi üzerine ayaklandı. Polis olayla ilgili inceleme başlattı. Muratpaşa Belediyesi bu konuda nasıl bir işlem yaptı dersiniz? 1551 Sokak’taki iki parkta zirai zehir tespit edildiğini belirten uyarı afişi asarak parkları 15 gün süreyle kapattı.
Böyle vahim bir olay yaşanırken Belediye Başkanı Ümit Uysal ise Tunus’ta Kaleiçi tanıtımında görüldü. Hani her defasında kucağına kedi-köpek alıp göstermelik seven Uysal. Sarınım ‘Koltuk boşluk kaldırmıyor’ Başkan yurt dışına gidince böyle bir olayın yaşanması alttaki ekibin işi savsakladığını açık ve net gösteriyor.
Bu işin siyaseti ve şovu olmaz ama maalesef bizim yöneticiler şov yaparken can dostları korumayı ihmal ediyor. Bırakın korumayı önlem almadıkları için ölümüne sebep oluyorlar. Şimdi kalkmışlar, “Otopsi sonucuna göre hareket edilecek” diyorlar.
Arkadaş sonucu beklemeden siz o vahim olayların yaşandığı parkları tepeden tırnağa temizlemelisiniz. Çünkü bu kedi köpeğin oralara tekrar girmeyeceğini kimse garanti edemez.