SURİYELİLER SEÇİMDE 'OY' KULLANACAK MI?

Her seçim öncesi sahte seçmen tartışmaları yaşanır. Olmayan dairelerde, olmayan kişilerden söz edilir. 14 Mayıs seçimleri öncesi bu tür iddialar yine alevlendi. Yıllar önce benim de başıma geldi…

2010 yılında Antalya’nın Kepez ilçesi Güneş Mahallesi’ndeki tek katlı elektrik ve suyu bile olmayan 24 metrekare büyüklüğündeki depom yapılan imar planında 27591 ile 27594 adayı birbirinden ayıran imar yolunda kaldığı için belediyenin talebi üzerine yıkılmıştı.  

***

Yıkımdan sonra deponun emlak vergisini ödemeye devam etmemek için belediyenin ekiplerine bunun tespitini de yaptırmıştım. 2013 yılında belediyeye bir başka işlem yapmak için gittiğinde tesadüfen yıkılan depomda 8 kişinin yaşadığını öğrenmiştim. Ortada depo yok. 

3 yıl önce yıkılan, belediyeden de yıkıldığına dair elimde yazı olan depoda 8 kişi ikamet ediyordu. Bunun üzerine 28 Haziran 2013 tarihinde 8878 kayıt numarası ile Kepez Kaymakamlığı ilçe nüfus müdürlüğüne dilekçe vermiştim. O dilekçenin akıbetini bilmiyorum. Çünkü aradan 10 yıl geçmesine rağmen o dilekçeyle ilgili bana geri dönüş yapan olmadı.  

***

Olmayan depoya kimler nasıl kaydedilmiş halen de bilmiyorum. Bir de şöyle bir durum olabiliyor. Özellikle haklarında icra takibi olan ya da karıştıkları adli bir olaydan dolayı haklarında yakalama kararı olanlar, izlerini kaybettirmek için ikamet etmedikleri adreslerde görünebiliyor. Diyelim ki müstakil bir eviniz var. Burayı birine kiraya verdiniz. 

Sonra bu kişi evi tahliye etti. Ancak ikametgahını taşımadıysa halen sizin evinizde görünmeye devam ediyor.  Bu tür kişilerin son adresi sizin evinizde göründüğü için burada ikamet etmediği halde; resmi, işlemlerde o adres görünüyor. Evinizi yıktığınızda da o kişi orada görünmeye devam ediyor.  


***

Tebligatlar da ev olmasa bile o mahallenin muhtarına bırakılıyor.  Bu konu kentsel dönüşümlerde de büyük sıkıntıya yol açıyor. Çünkü tapuda cins değişikliği yapabilmek için buradaki ikametgah sorununun giderilmesi gerekiyor.

Kağıt üzerinde de olsa burada kimsenin yaşamaması gerekiyor. Bu da evini yıkıp arsaya dönüştürdükten sonra tekrar bina yapmayı planlayanlara sıkıntı yaşatıyor. Bu sorunu çözebilmek de bir hayli zaman alıyor. 

***

Kağıt üzerinde bu adreslerde görünenlerin kaydı silindikten sonra taşınmazın cins değişikliği yapılabiliyor. Bu durumdan eskisini, yıktırıp yeni bina yaptırmak isteyen mülk sahiplerinin yanında müteahhitler de muzdaripler.  

Çünkü yıkılan evlerde kağıt üzerinde görünen bu kişilerin kayıtlarının silinebilmesi için, nüfus müdürlüğü, emniyet müdürlüğü, belediye ve tapu müdürlüğü ve muhtarlık arasında bir trafik yaşamak gerekiyor.  Bir müteahhit arkadaşım bu işleri iş takipçilerine yaptırdığını söyledi. 

***

Yani vakit alan bu çalışmalar için bile iş takipçileri gerekebiliyor. Kentsel dönüşümün önündeki engellerden biri de bu. Yani birilerinin ikametgahınıza, hatta deponuza yerleştirilmesi halinde;  tek bir kişi bile orada yaşıyor görünüyorsa; kentsel dönüşüm yapamazsınız.   

***

Nitekim 2010 yılında yol için yıkılan depomun olduğu adreste kalan arsam çok ortaklı olduğu için bugüne kadar kentsel dönüşüm konusunda bir adım atılamadı.  Orada yaşayanlar taşınmaya başladı. Bu yüzden mahalleyi Suriyeliler istila etti ama kağıt üzerinde bu adreslerde başkaları yaşıyor. Ağırlıklı olarak Suriyeliler kalıyor. Suriyeliler ise kağıt üzerinde görünmüyorlar. Çünkü Antalya’da Suriyelilere ikamet izni verilmiyor. 


***

Onlar da kayıt dışı olarak yaşamaya devam ediyorlar. Ekonomiye katkıda bulundukları gerekçesiyle görmezden geliniyorlar. Kağıt üzerinde kalan başka, yaşayan ise başka. Bu seçimlerde Suriyeliler oy kullanmayacak. Ama Suriyelilerin kaldıkları evlerde kağıt üzerinde ikametgahı olan Türk vatandaşları ise oylarını kullanabilecekler. Bu da olayın bir başka boyutu.