ŞÜKÜR HER HALİMİZE

Birini kaybettiğimizde yas sürecine gireriz. Kabullenilmesi ve yaşanması gereken bir süreçtir yas süreci. Özellikle bulunduğumuz pandemi döneminde yakınlarımızı kaybedince bu konuyu kaleme almak istedim.

Ölüm kapıyı çaldığında, ayrılık kapıya dayandığında bu acılı süreci yaşarız. Yas acılı ve zorlu bir süreçtir kabul etmek lazım.

Sevdiğimiz uzaktan, yakından birçok kişiyi kaybetmiş insanlar olarak bunun nasıl bir süreç olduğunu hepimiz biliyoruz.

*

Anılara hapsolup kalmak, rüyalarda bir kere olsun görmeyi dilemek, her an bir yerden çıkıp geleceğini umut etmek ve hayatı sorgulamak  ile başlayan bu süreçte içimizde ki zehir gözlerden akan yaşla, dilimizden dökülen sitemlerle çıkar ama gitmez hep yüreğimizin bir köşesinde bu acıyı yaşamaya mahkumuzdur.

Aynı süreci ne yazık ki ayrılıklarda da yaşarız ancak ayrılıklarda hayatın bize hazırladığı sürprizlerle bu acıları telâfi etme şansımız hep vardır.

*

Yaşanan yas sürecinde kabullenişe kadar geçen sürede çeşitli evreler geçiririz.

Mesela, önce inkâr ederiz hayır olamaz benim babam, annem, kocam, arkadaşım ölemez.  Benim sevgilim beni terk edemez. Bizim daha yaşayacağımız  günlerimiz var  ölemez, gidemez beni yalnız bırakamaz, kocam bana bunu yapmaz, arkadaşım bırakıp gitmez  ediğimiz inkar sürecinden sonra öfke sürecine gireriz ve soracağımız yegane sorular şunlardır;

Neden ben? Bu niye benim başıma geldi? Nasıl olur? Bu kadar kötü insan var tecavüzcüsü varken ben  olamam benim sevdiğim insan olamaz, olmamalı deriz.

Çünkü her zaman ölmeyecek gibi yaşarız ve başımıza geldiği anda kabulleniş bir direniş haline dönüşür, öfke evresinde ve bu süreçten sonra artık uzlaşma yoluna gideriz. İyi tavır sergileyerek ölümü ya da ayrılığı geciktiririm ve bu duyguları ertelerim düşüncesi hakim olur benliğimize ve sağlıklı beslenirsem bu hastalık benden gider, alttan alırsam bu ayrılık süreci ortadan kalkar.

*

Dünyaya güzel gözle bakarsam beynimdeki tümör eriyip gider diye iyi niyet çerçevesinde başımıza gelen kötü olayı def edeceğimizi sanırken, bir bakmışız depresyona girmişiz.

Yaşanan  duruma tepki gösterme ve vedaya hazırlanma evresindeyiz. Depresyonda depresif bir ruh hali vardır. Kendine bakmazsın, telefona bakmazsın, konuşmak istemezsin, hiç anlam veremediğin bir şekilde sinirli olursun.

*

Ve işte son evre.

Kabullenme evresi artık bu oldu.

Yapacak bir şey yok dediğimiz  evredir. Daha yetişkin daha olumlu bir hale geliyoruz kabulleniş evresinde tabi bu kişiden kişiye değişir. Ruhsal olarak derinleşmiş bu anlamda yükselmiş  kişiler bunu yaradana kavuşma olarak kabullenirken inkar ve öfkede takılıp kalmış kişiler ise biraz daha destek alarak bu süreci kontrol altında götürmek zorundadır.

Hayatın gerçeği ölümler, ayrılıklar, kabullenişler ve direnişler hep olacak ama hayat devam ediyor ve biz bir süre daha buradayız. Ve kalan süremizi sevgiyle geçirmekle mükellefiz ve bu olgunlukla yaklaşmalıyız yaşanan süreçlere.

Unutmayın  ki

İnsan vedalarla büyür.

GÜNÜN SÖZÜ

Gözyaşının bile bir görevi var, ardından gelen gülümseme  için temizlik yapar.

Keyifli okumalar dostlar. Bereketli huzurlu, sağlıklı, mutlu bir hafta diliyorum.