SUÇLU AYAĞA KALKSIN “KRAL ÇIPLAK” DEYİN..!

Birkaç gündür 661. Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri’nin Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in unvanın geri alınması konusu ele alıyorum. Konu kabak tadı verdi.

Ne olmuştu kısaca bir kez daha anlatayım. Pehlivan, 2016 yılında sebebi belli olmadan VADA tarafından Doping Havuzuna alındı. 4 yıl boyunca testleri temiz çıktı.

Sonra, bu takip devam etti. 2020 yılında pandeminin yoğun olduğu dönemde Cengizhan, babasının yaşadığı tam bir mahrumiyet bölgesi Toroslar’ın tepesindeki yaylaya gitti.

İnternet yok, telefon yok, hatta içecek su bile yok. Bu sırada Türkiye Dopingle Mücadele Kurulu ‘Yer Bildirimi’ için email üzerinden birkaç kez çağrı yapmasına rağmen sporcuya ulaşamadı. Öldü mü kaldı mı diye hiç düşünen olmadı. Varsa yoksa BİLDİDİRİM!

Tabi aylar sonra Cenngizhan Şimşek şehre inince olayın farkına vardı. Savunma yaptı ama dikkate alınmadı. Tahkim Kurulu, rapor doğrultusunda DOPİNG olmamasına rağmen Cengizhan’a ‘YER BİLDİRİMİ YAPMADIĞI’ gerekçesi ile 6 ay ceza verdi!

Tebligat 2020 yılında yapılıyor. Cengizhan Şimşek, olayı kulüp antrenörü ve Türkiye Güreş Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Aydın'a anlattı. Oda konuyu Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu ile görüşüp ceza ve dosyayı hallettiklerini söylüyor!

Hatta Şimşek’in anlattıklarına göre Aydın, “Antrenmanlarına ve güreşe devam edebilirsin” demiş. O da 2021 ve 2022 yıllarında her müsabakasına çıkmış ve Altın Kemer’i almış.

Aradan bunca zaman geçmiş, onlarca turnuva, onlarca güreş yapılmış. Tam 2023’e girilirken Başpehlivan Cengizhan Şimşek’in cezası gündeme getirilip ortalık yangın yerine çevriliyor.

Hiç üzerine alınmaması gereken ve ancak olayı sokağa terk edilmiş bir bebek gibi kapısının önünde bulan Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu da cezayı uygulamaya koydu.

Yaşananlardan sonra ilk açıklama Başpehlivandan geldi ve yaşanan süreci açık ve net olarak anlattı. Biz de dilimiz döndüğü aklımız yettiğince olayı analiz etmeye çalıştık.

Gelinen noktada konuyla alakası olan bir cümle herkes tek tek açıklama yaptı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Güreşçimizin Edirne’de yaptırdığı test negatif çıktı. Daha sonra tüm güreşlerde de testleri negatif çıktı. Buna rağmen güreşçimizin böylesine bir kararla haksızlığa uğradığını düşünüyoruz.”

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “661. Kırkpınar'ın yapıldığı tarihte Edirne Belediyesi'ne bildirilen cezalı pehlivanlar listesinde Cengizhan Şimşek'in ismi yoktu, çayıra çıkarak güreşti ve başpehlivan oldu.”

Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim , “Güreşler öncesinde ne Edirne Belediyesine ne de Güreş Federasyonuna ‘bu pehlivan güreşemez” diye bir yazı gelmemiştir. Verilen bu kararı Kırkpınar Güreş Ağası olarak kabullenemiyorum.”

Türkiye Güreş Federasyonu ise  yaptığı yazılı açıklamada topu kendilerinden önceki Musa Aydın yönetime attı. TGF, “Türkiye Dopingle Mücadele Kurulu’nun bir yıl hak mahrumiyeti cezası kararına rağmen 19.10.2021’de Aydın döneminin Disiplin Kurulu kararı ile ceza tayinine yer olmadığına karar verilmiştir. Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, Tahkim Kurulu’na konuyu götürmüş ve 9.3.2022’de karar ceza onanıp 11.3.2022’de federasyon kayıtlarına girmiş. Şubat ayında TGF Genel Sekreterlik görevine atanan Yusuf Gümüş tarafından karar, gereği yapılmak üzere Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu ile federasyonun sorumlu memurlarına havale edilmiştir. Tahkim Kurulu’na 10 gün içinde cevap verilmediği, karar düzeltme için yapılan başvuruya dair karar 13.12.2022’de kayıtlarımıza girmesi üzerine gereğinin yerine getirilmesi için Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’na kararın bir örneği iletilmiştir. TGGF 22.4.2022’de kuruldu ve 29.6.2022’de genel kurul yaparak göreve başladı. Bu itibar ile Geleneksel Güreşler ile ilgili yetki onların sorumluğundadır.”

Açıklama hakikaten uzun ve detaylı. Karardan da 13.12.2022’de haberdar oldukları belirtiliyor. Ayrıca olayın sorumlusunun bulunması için soruşturma açıldığı da vurgulanıyor.

Herkes bir açıklama yapmış, herkes bir şeyler söylemiş. Yani evelemiş gevelemişler amma bir de çıkıp “SORUMLU ŞU” dememiş, diyememiş. Resmen varyata yapmışlar.

Cengizhan Şimşek olayın ortaya çıkması ile yaptığı açıklamada, Hasan Aydın ve Şeref Eroğlu’na ilk ceza anında danıştığını açık ve net olarak söylüyor. Verilen cevaplar yukarıda!

Şimdiiiii. Gelelim sadede gelelim. Soralım ve SUÇLU AYAĞA KALK diyelim. Veya KRAL ÇIPLAK diye bağırıp sorumluları bulalım.

1: Hasan Aydın çıkıp, “Bana danıştı ben de böyle söyledim diyebiliyor mu? Eğer böyle bir konuşma geçti ise kendisini sorumlu hissediyor mu?”

2: TGF Başkanı Şeref Eroğlu çıkıp, “Hasan Aydın bana sordu. Bende konuyu hallettik dedim diyebiliyor mu? Varsa böyle bir konuşma kendisini sorumlu hissediyor mu?”

3: Aydın ve Eroğlu böyle bir şey yaptılarsa olayı sümen altı eden kendileri olmuyor mu?”

4: Eğer Şimşek, Aydın ve Eroğlu arasında böyle bir konuşma geçmedi ise Başpehlivan yalan mı söylüyor?

5: Kayıtlara geçtiği açıklanan ceza niçin Kırkpınar öncesi TGGF’ye bildirilmedi, bildirildi ise onlar niye Kırkpınar Tertip Komitesi’ne bildirmedi?

6: Birisi cezaya 6 ay diğeri 1 yıl diyor. Cezanın tebligat tarihi var mı, var ise ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belli mi? Yapılan tebligatlar nereye gitmiş?

7: TGGF, kendinden önce verilmiş ve uygulanmamış cezayı niçin kabul etmiş ve uygulamaya koymuştur?

8: Suçlu kim, olayı örtbas eden kim, hatalı kim?