SU FATURASI MESELESİ DRAMA DÖNÜŞÜYOR!

Herkes elektrik ve doğal gaz faturasından şikayet ederken Antalya’da bu ikiliye su faturası eklendi. Son günlerin değişmez konusu olan su faturaları giderek drama dönüşüyor.

Antalya’da eskilerin yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini ifade etmek için kullandığı bir kelime veya terimdin ‘Eyyam-ı bahur’. Bu şehrin yerleşik insanlarının korkulu rüyasıdır.

Her yıl temmuz ayının sonu ile ağustos ayının başına denk geliyor bu sıcaklar. Tamda o girdabın yaşandığı günlerin içindeyiz. İklim değişikliği falan derken bu ‘eyyam-ı bahur’ bu bu sene de etkisini hissettirecek ve hayli kavuracak gibi.

Sadece ‘Eyyam-ı bahur’ kavursa iyi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hangi akla hizmetse aldığı kararla uyguladığı su faturalarındaki aylık enflasyon oranına göre artışlar.

Hadi elektrik ve doğalgaz fiyatlarını devlet sabitledi ve azda olsa dar gelirliyi rahatlattı. Amma bu otomatik zamlanan su faturalarında bir ay gelen miktar bir sonraki ay artıyor.

Döviz kuru gibi mübarek. Yalnız bunun bir huyu var hiç aşağı düşmüyor hep yukarı çıkıyor. Bu gidişle yıl sonunu bulmaz dolar ile eşitlenir, hatta ondan önce 18’e girip reşit olur!

Su meselesi yeni bir konu değil. CHP’li Mustafa Akaydın döneminde de hayli zamlar yapılmıştı. 2014’te Menderes Türel göreve gelince suya yüzde 50 oranında indirim yapıldı.

Aradan 2 yıl geçtikten sonra bu kez Türel suya yüzde 10 oranında zam yaptı. O dönem CHP’li Meclis Üyeleri yüzde 10’luk zamma baya bir tepki göstermişti. İnanmayanlar tutanaklara baksın.

Yüzde 50 indirime teşekkür etmeyen muhalefet yüzde 10’luk zamma itiraz edip sesini yükseltiyor. Tabi Menderes Türel durumu; “Bu zamla dahi sizin bize bıraktığınız fiyata ulaşamıyoruz” diye cevabı yapıştırmıştı.

Şimdi o dönemden bugünlere kadar geldik. Suyun en bol olduğu memlekette en pahalı suyu kullanan biz olduk. Evlerine gelen faturalardan kavrulanlar sosyal medyada otomatik artışın durdurulması için adeta yalvarır hale geldi.

Yılmaz Koca isimli bir vatandaş, “Sayın Başkanım 3 dönemlik su faturalarımız nerdeyse her ay zam yapılıyor. Türkiye’nin en pahalı suyunu kullanıyoruz. Lütfen sosyal belediyecilik adına vatandaşa destek olun. Temel ihtiyaç olan su fiyatını makul seviyelere getirmek için talimat verin fiyatlarını indirin” çağrısı yapmış.

Salih isimli bir vatandaşımız ise “1 ve 2’nci ay faturası 11 metreküp kullanım için atık su 36.30 TL toplamı 144.69 TL, son gelen 6 ve 7’nci ayların faturası 13 metreküp. 65 TL atık su ile toplam 243.17 TL. Bu nasıl bir fiyatlandırma. Hiç mi insafınız kalmadı. Derhal indirime gidilmesini istiyoruz” diye serzenişte bulunuyor.

Gülsüm isimli bir kadında, “Bu ay ki gelen fatura ile geçen ay ki fatura arasında 100 TL fark var. Bu nasıl oluyor. Suyu kullanan kişi sayısı aynı değişen bir şey yokken nasıl bu kadar fark olabiliyor? Neyin bedelini ödüyoruz haksız yere. Bu sıcaklarda su kullanımını azaltırsak ne yapacağız acaba?” ifadeleri ile tepki gösteriyor faturaya.

Mehmet adındaki bir abone de, “200 lira olan 4-5. ay faturam 6. ayda 275, 7. aya geldik 448 lira. Ey ASAT siz ne yapıyorsunuz. Başka şehirlerin 2-3 katı fiyat. Fakir fukaraya zulüm ediyorsunuz. Hiç mi insaf kalmadı. Bu mu sizin belediyecilik anlayışımız. Hakkım helal değil size” diyerek yüksek faturaların zulme dönüştüğünü anlatıyor.

Bu ve buna benzer binlerce tepki var sosyal medyada. Umursayan var mı? Olsa birileri çıkar bir açıklama yapar. En azından otomatik fiyat artışını durdurup insanları rahatlatır.

Ama nerede o akıl nerede feraset. Bu çöl sıcaklarında varsa yoksa yağlı güreş. Ama bu halkın bedduası, seçim çayırında sizin sırtınızı yere getirirse şaşırmayın.

BU KEZ İNANALIM MI BAŞKAN?

Doğu Garajı Kültür ve Ticaret Merkezi. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitin Böcek göreve geldiği günüden beri tam 14 kez, “Bitti bitiyor, sona gelindi” dendi ama bir türlü bitmedi.

Ben bu “Bitti bitiyor, sona gelindi” açıklamalarını saymaktan yorulduğum için 14’te bırakmıştım. İş “Benim oğlum mektep okur, döner döner bir daha okur” melesine dönmüştü.

Yazmaktan bıkmam ama kabak tadı verdiği için uzun bir süreden beri hiç üzerine düşmüyordum. Ta ki Başkan Böcek’i sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşıma kadar.

Başkan Böcek, “Festival Çarşısı Halk Pazarı Dernek Başkanı Muzaffer Canoğlu ve yönetimini ağırladık. 30 yıldır yaşanan sorunlar nedeniyle kangren haline dönüşen Doğu Garajı Kültür ve Ticaret Merkezi'mizi 30 Eylül Cuma günü hizmete açacağımızın müjdesini verdik” diye bir açıklama yaptı.

Seçimden 3 ay sonra açılacak olan merkezi kim geciktirdi acaba? Önce bunun cevabını bir verin. Sonra verdiğiniz tarihe inanalım mı yoksa diğerleri gibi gaz alma tarihi mi?

Ancak gördüğüm kadarıyla gününe kadar vermiş Sayın Böcek açılışın müjdesini. Bir de saatini verseydi diğer açıklamalar gibi olmaz ve daha inandırıcı olurdu.

İnşallah bu kez son olur ve o bölgede çile biter.

YAYA ÖNCELİĞİ!

Yaz sezonu yani tatil mevsiminin gelmesiyle Antalya’ya yerli ve yabancı turist akını son hızla devam ediyor. Aman nazar değmesin iç ve dış turizm maşallah iyi gidiyor.

Hal böyle olunca yerleşik nüfus, Ukrayna’dan gelen falan derken yoğunluk 3-4 katına çıktı. Nüfusumuz 2.5 milyon civarı iken 5-6 milyonu bulmaya başladı. Araç trafiği de hakeza öyle.

İnsan sayısı ile yollardaki yaya oranı da artı tabii ki. Antalya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri de yaya geçitlerinde ‘Yaya önceliği’ denetimini artırdı.

“Önce insan, önce yaya” diyelim ve bir kazaya sebebiyet vermeyelim. Tatil zehir olmasın.