STANDARTLARI YIKMAK

Değerli okurum, hiç kendinize “ben kimim?” sorusunu sordunuz mu? Kendimizi ne kadar iyi tanıyoruz? Zevklerimizi, hayat amacımızı, hedeflerimizi, hayallerimizi biliyor muyuz?

***

Benliğinizi ve kişiliğinizi net anlamıyla tanıyabilmeniz için bu soruya açık ve kesin bir cevap vermeniz gerekir. Bazen yaşam tarzınız veya giyim tarzınız oluştuktan sonra bir anda beğenmeyip yeni tarz arayışına gireriz. Sil baştan her şeyi değiştirmek isteriz.

***

Neden mi? Çünkü “ben kimim?” sorusuna net bir cevabınız olmadığı için. Yani arkadaş ve çevremizden etkilenmeye çok müsait olduğumuz anlamına gelir. İnsanın kendisini bulması, sevmesi, olduğu gibi kabul etmesi ve kendisi ile barışık olması hayata bakış noktamızı etkileyen faktörlerdendir.

***

Hepimiz özeliz, benzersiz ve mükemmeliz. Sadece bu yönlerimizi keşfetmemiz ve bilmemiz gerekiyor. Birçok insan bir standardın peşinde gitmeye çalışıyor, modaya uygun olmak, yüz ve bedenimiz üzerinde oynamalar yaparak bir kalıba sığdırmaya çalışıyor kendini.

***

Neden? Kendini kabul ettirmek için mi? Kime? Hepimiz farklıyız bizim en büyük mükemmelliğimiz budur. Son dönmelerde estetik merkezleri büyük ilgi görüyor. Dışarda insanlara baktığımda özellikle bayanlarda şunu fark etmeye başladım: kalıplaşma. Herkes tek kalıptan çıkmış gibi. Silikon dudaklar, kalkık burun, dolgun elmacık kemikleri...

***

Mecburi şartlarda yapılan estetik ameliyatlardan bahsetmiyor modaya uygun olabilmek adına yapılanlardan bahsediyorum. Daha güzel, daha çekici, daha... daha... Hepimizin ayrı bir güzelliği var, doğallığımız. En çekici yanımız ruhumuz.

***

Bazen ilk görüşte etkilendiğimiz, şu standartlara uyan, biriyle konuşmaya başladığımızda geri adım atar bir negatiflik hissederiz, maskenin altında gizlenmiş bir kişilik bizi üzer, hüsrana uğratır. Bazen de tam tersi olur, kendi tarzında belki de tuhaf dediğimiz biri sizi öyle bir çeker ki kendine, adeta ruhunuza dokunur sözleri.

***

Silikonla doldurulmuş dudakları yoktur belki, kıyafeti de marka değildir ama kendi ile barışıktır, içi güzeldir, özeldir. Kıyafet modasına değmeden geçemeyeceğim. Hangi mağazaya girersem gireyim bütün kıyafetler tek kalıptan çıkmış gibi. Yüksek bel pantolon ve kısacık üstler.

***

Ciddi misiniz? Bu kadar mı? Evet, çünkü herkes “standart” olma peşinde. Değerli sanatçımızın Tarkan’ın da söylediği gibi “başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin.”

SON SÖZ

Uzun lafın kısası kendi benliğinizden, karakterinizden, iç güzelliğinizden, tarzınızdan başkaları gibi olmak adına ödün vermeyin. Daima kendinizle barışık olmanız dileği ile.