SPORLA HAYATA TUTUNUYORLAR
Down Sendromlu onlarca çocuk sporla hayata tutunurken, o çocukların başarı dolu hikayeleri ise görenlere umut veriyor. Yıllar önce duşa girdiğinde bile sudan korkan 15 yaşındaki Şeyma Aygün, şimdilerde arkadaşları ile birlikte kulaç atıyor. Tıpkı Şeyma gibi birçok arkadaşı da spor tesislerinde havuzla buluşuyor.
21 Mart, 'Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü' olarak biliniyor. Dünyada ve Türkiye'de 750 ila bin doğumda bir görülen Down Sendromu, genetik bir farklılık olarak biliniyor. Bu sendroma sahip çocuklar fiziksel ya da öğrenme sorunuyla mücadele etmek zorunda kalırken, ailelerin ise sorumlulukları daha da artıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) iştiraki olan şirketlerden Spor İstanbul'un engelli bireyler için spor merkezine dönüştürdüğü Yeşilvadi Spor Tesisi'nde Down sendromlu onlarca çocuk, sporla hayata tutunmaya çalışıyor. Temel becerilerinin gelişmesi için hareket egzersizleri yapan çocuklar ardından havuzla buluşuyor.
"DENİZ KIZI GİBİ YÜZMEK İSTİYORUM"
Sporla hayata tutunan o çocuklardan biri de 15 yaşındaki Şeyma Aygün. Duş alırken bile sudan korkan Aygün, 8 yıl önce yüzmeye başladı. Şimdilerde yüzmeyi çok seven Şeyma, arkadaşlarıyla birlikte suya meydan okuyor.
Havuza girmeyi çok sevdiğini belirten Şeyma Aygün, "Okula gidiyorum, kitap okuyorum. Havuzu seviyorum. Korkmuyorum, yüzmeyi biliyorum. Doktor olmak istiyorum. Deniz kızı gibi yüzmek istiyorum. Arkadaşlarımla aram çok iyi, çok mutluyum" diye konuştu.
"HAYATA DAİR HER ŞEYİ ÖĞRETİYORUZ"
Şeyma'nın annesi Sibel Aygün, kızının duş alırken bile duş başlığından korktuğunu ancak korkuların üzerine gittiklerini ve kızını hep desteklediğini söyledi. Özel çocukların sorunlarının, zorluklarının büyüdükçe daha iyi anlaşıldığını belirten 3 çocuk annesi Sibel Aygün, “Okuma yazma öğrendi, erken başladığı için yaşıtlarından ileride. Deniz korkusu vardı, duş alırken duş başlığından korkuyordu. Korkularının üzerine gittik. Aşama aşama yapabildikçe kendine özgüveni geldi. Başardığını gördükçe mutlu oluyor ve bizi de mutlu ediyor. İlk başlarda suya dalamaması, hareketleri yapamaması sonra hepsini aşması eğitimler sayesinde" dedi.
Kızını sürekli cesaretlendirdiğini dile getiren anne Aygün, “Yapabilirsin diyorum, onu hep cesaretlendiriyorum. Yaptıktan sonra hep çok mutlu oluyor, yapabildim, başardım diyor. Hayatın tecrübesini, hayatın nasıl olacağını öğretiyoruz. Eve kapatmayı bırakın her şeye alıştırıyoruz. Otobüse binmeyi, evdeki öz bakımı öğretiyoruz. Diğer çocuklara nasıl öğretiyorsak onlara da öyle öğretiyoruz ve özverili olmak gerekiyor. Eksiklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Meslek sahibi olmasını istiyoruz. Meslek okulunda öğrenci ve her meslekte başarılı. Hangisini yapabiliyorsa onu destekleyip, o yolda devam etmesini sağlamak. Her çocuk gibi bunlar da sevgiye, özgüvene ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
"HAYATIMIZ KAYRA İLE DEĞİŞTİ"
Spor salonunda eğitim alan çocuklardan birisi de 8 yaşındaki Kayra Temel. Daha önce oğlu Kayra'nın deniz ve havuz kenarında kıpırdamadan durduğunu dile getiren 4 çocuk annesi Arzu Temel, şimdi yüzebiliyor olmasının kendileri için çok önemli olduğunu belirtti. Oğlu Kayra ile hayatlarının değiştiğini kaydeden Arzu Temel, "Biz öğrenmeye başladık. Bir doktor, 'Kitap gibi, her gün bir şey öğreneceksiniz, sayfasını aç aç oku' dedi. O bana bir umut verdi. Down'ın son ve yük olmadığını öğrendik. Kayra bütün çevremize ışık oldu" dedi.
"EMEK İSTEDİĞİNİ ÖĞRENİNCE HER ŞARTI ZORLADIK"
Kayra'nın oturamayan, ayakta durmakta güçlük çeken bir çocuk olduğunu hatırlatan anne Temel, “Hamur gibi bir çocuktu. Sporla, eğitimle, fizyoterapi ile 3 yaşına doğru yürüdü. Emek isteyen bir çocuk olduğunu öğrenince her şartı zorladık. Engelimize engel koydular. Kayra, havuz ve deniz kenarlarına asla gitmeyen oralarda kıpırdamayan bir çocuktu. Havuza başladıktan sonra bunları yenmeye başladık. Şimdi bunların hepsini yendik. Şimdi 'Anne başardım, kazandım' diye geliyor. Normal insanlar için bu sıradan olabilir ama Kayra'nın suya korkmadan girebilmesi bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.
DHA