SÖZÜN BİTTİĞİ YERE GELDİM
Ellezine iza esabethum musibetun, kalu inna lillahi ve inna ileyhi raciun. (Onlar, bir musibetle karşılaştıkları zaman, "Bizler, Allah için varız ve muhakkak O'na döneceğiz." derler.) Bakara Suresi 156. Ayet.
Bugün güne, bu mübarek ayet ile başladım. Aslında içimden hiç yazmak bile gelmedi. Kelimeler boğazıma düğümlendi. Ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilmedim. Sevdiğiniz dostunuz vefat eder, haberini alır almaz şaşırırsınız ya, bende öyle oldum. Kalakaldım.
Çünkü yüreğinin güzelliğini yüzüne yansıtan, dostluğu ahretlik ömrünü yaşadığı memleketine adayan Türkiye sevdalısı Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş’ı kaybettik. Girdiği her savaşı kazanan dostum korona illetine yenildi.
Bir anda hatıralar film şeridi gibi geçti gözümüzün önünden. Nutkum tutuldu, evdekilere dönüp baktım, avazım çıktığı kadar hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim. Gözümden yaşlar süzüldü sessizce.
Sözün bittiği yerdeyim resmen.
İçimiz yanıyor şu korona illetinden dolayı. Korona günlerinde ölüm yağıyor üstümüze üstümüze lakin kimsecikler tınlamıyor ya pes doğrusu! "Hayat eve sığar" diyoruz. Peki, ölüm neye sığar? Sevgili Boztaş’ın ölümü nereye konduracağız?
Tamam… Ölüm rabbimizin bir emridir. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi, “Ölüm güzel olmasaydı ölürmüydü hiç peygamber SAV” ve Hazreti Mevlana’nın dediği gibi, “Ölüm yaradılmışın yaradanına kavuşmasıdır Şeb-i Aruz (düğün günü)dur.”
Ama gelin görün ki öyle olmuyor işte. Hele ölen bir arkadaşınız veya yakınız ise içinizden bir parçanızı alıp götürüyor. İşte Ahmet Boztaş’ın ölümü de bir parçamı alıp götürdü.
Ne yapalım, ölüm geldi, apansız ve beklenmedik bir şekilde. “Her ölüm erken” öyle değil mi?
Mekanın cennet olsun sevgili dostum. Allah-u Teala engin rahmetiyle muamele eylesin, geride bıraktığın kederli ailene ve bütün sevenlerine sabr-ı cemil ihsan eylesin. Tüm Manavgat ve Antalya’nın başı sağ olsun.
KARAR VAR’DAN DÖNDÜ
Bir iki gün önce ‘Hakem VAR’a bile gidemedi’ diye bir yazıyı kaleme almıştım. Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’in gündeme getirdi ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun karar alarak ulusal zincir marketlere getirdiği kısıtlamada başa dönüldü. Tribünlerden esnafın sesi “yeter artık” diye ATSO Başkanı Çetin ve AESOB Başkanı Dere tarafından yükseltilince işin rengi değişti, ses Ankara’dan duyuldu. Yani hakem bu kez VAR’a gittiği ve beklenen kararı verdi. İçişleri Bakanlığı 81 ilin valiliğine bir genelge göndererek küçük esnafa nefes oldu. Bakan Süleyman Soylu imzalı genelgeye göre “Marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyecek. 7 Mayıs 2021 Cuma gününden itibaren temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi ve mamaları satılabilecek. Elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, zücaciye vb. ürünlerin satışına izin verilmeyecek.” İşte bu kadar.
Bu kararın çıkmasında büyük emeği geçen AESOB Başkanı Dere ve ATSO Başkanı Çetin’i tebrik ediyorum, omuz omuza verip haksız rekabete ‘dur’ dedikleri için. Bu arada pazarlarda kontrollü satışın önünün açılacağını duydum. Pazarcılar Odası Başkanı İsmail Öz, sosyal medya hesabından paylaşmış. Umarım böyle olur ve sebze meyve de çöpe gitmekten, vatandaşta markete mahkum olmaktan kurtulur.
ŞİKAYET ETMEYİN
Biz millet olarak önce isteriz sonra isyan ederiz. Tıpkı şu 17 günlük tam kapanma öncesi gibi. Millet koronadan ölüyor diye hep bir ağızdan koro halinde istemedik mi bu yasağı? İstedik. Peki, sonra ne oldu? Başladık şikayete. Neymiş efendim yollar kilitlenmiş, trafik akmıyormuş falan filan. Baştan söyledik bu yasakta hiçbir şey eskisi gibi olmayacak polisimiz de öyle müsamahakar olmayacak diye.
Tedbirler sıkı alındı, her noktada kontroller artırıldı. İyi de oldu! Çünkü önüne gelen eline poşet veya bir yazı alan soka çıkıyordu. Kimse orucu, mübarek günü, pandemiyi falan dinlemeyip yine yollara döküldü. Zaten yolu olmayan Antalya’da her daim olduğu gibi trafik felç. Başladık bu kez “Efendim polis çok kontrol yapıyor, bunlar gereksiz v.s” demeye. Hiç sızlanmayalım şikayet etmeyelim. Yapılan her kontrol bizim iyiliğimiz ve sağlığımız için.
Ha çok rahatsız oluyorsak sokağa çıkmayalım. Başkasını düşünmüyorsak kendimizi düşünelim. Vallahi dışarı çıkarsak tahtalı köy hazır. Yok ben anlamam diyorsanız Kurşunlu Mezarlığı vallahi de billahi de bize dar gelir, yatacak yer bulamayız…