Sosyal medya ruh sağlığı üzerinde bozukluklara yol açabilir
Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, sosyal medyanın ruhsal sağlığı üzerinde stres, anksiyete, depresyon ve tükenmişlik sendromu gibi bozukluklara yol açabileceğini belirterek, bu duygu durumundan korunmak ve önlem almak için neler yapılabileceğini anlattı.
Gittikçe artan sosyal medya kullanımının birçok kişiye kendini yetersiz hissettirdiğini belirten Uzman Psikolog Ümit Ege Canyurt, “Sosyal medyada başkalarının sürekli gösterdiği mutluluk ve eğlence duygusuyla günlük hayatımız daha sıkıcı görünmeye başlayabilir” dedi. Canyurt bu noktada, sosyal medya kullanımını belirli saatlerle sınırlamak ve bildirimleri kapatmak gerektiğini dile getirdi. Sosyal medya uygulamalarının ekserisinin kullanıcılar için yemek, sosyallik, korku gibi temel duyguları uyandırmaya çalıştığını belirten Canyurt, “Beynimizin ödül sistemi bölümü sürekli çalışarak bize mutluluk salgılatacak hormonlar harekete geçiriliyor. Bu da sosyal medyada geçirdiğimiz sürenin yavaş yavaş artmasına sebep oluyor ve giderek bağımlılığa dönüşüyor” şeklinde konuştu.
“'ACABA BİR ŞEY Mİ
KAÇIRIYORUM?' DÜŞÜNCESİ TETİKLENİYOR"
Sosyal medyanın kolay erişilebilir olması nedeniyle kişileri
çok hızlı etkilediğinden bahseden Psikolog Canyurt, “Her zaman erişilebilir
olmak da ‘yetişememe korkusu’ ya da FOMO (Fear of Missing Out) olarak bilinen
duyguyu tetikliyor. Sürekli olarak yeni bir şeyleri kaçırma kaygısı, bireyleri
devamlı ekran başında kalmaya zorluyor. Bunun sonucunda zihinsel ve fiziksel
yorgunluk kaçınılmaz hale geliyor. Örneğin sabah uyanır uyanmaz sosyal medya
hesabınızı kontrol ediyorsanız bu durum FOMO’ya örnek olabilir” diye konuştu.
“HAYAT SIKICI
GELEBİLİR, KENDİMİZİ YETERSİZ HİSSEDEBİLİRİZ”
Sosyal medyanın ne zaman kişilere zarar verdiğine dair
soruyu yanıtlayan Psikolog Canyurt, “İlk olarak aşırı derecede zevk duygusu
yaşattığı için artık günlük işler bize sıkıcı ve zor gelmeye başlayacaktır. Bu
da hayatımızda başarısızlığa ve gelişim eksikliğine neden olarak motivasyon
kaybı yaşatır. Diğer bir taraftan diğer insanların eğlenmelerini görme ve
popülaritelerine şahit olmak kişilerde yetersizlik duygusuna yol açabilir. Bu
da kişinin negatif duygular yaşamasına sebep olacaktır” dedi. Mavi ışık yani
ekran ışığı ile geçirilen sürenin yorgunluğu, uykusuzluğu tetikleyerek fiziksel
ve duygusal zorluğa yol açacağından da bahseden Psikolog Canyurt “Herkesin
güzel bir hayat yaşadığını görmek kendi hayatlarımızı yetersiz ve negatif bir
taraftan görmemizi sağlayacak ve yaşam tatminimizi olumsuz yönde
etkileyecektir. Bu durumda yine negatif duygulara sebebiyet verecektir” diye
konuştu. Son ve en önemli etki olarak da sosyal medyadan sanal arkadaşlıklar ve
gerçek üstü görüntülerle kişileri gerçek hayattan kopartarak sosyal ilişkilerde
büyük sorunlara neden olabileceğini ifade etti.
“SOSYAL MEDYA
BİLDİRİMLERİNİ SINIRLAYIN”
Bu durumdan kurtulmak için yapılabileceklerin başında sosyal
medya süresini kısıtlamanın geldiğini vurgulayan Psikolog Canyurt, “Bu durum
daha çok dengede kalmamıza yardım olacaktır. Sürekli uygulamalara maruz
kalmamak için bildirimleri sınırlayabiliriz. Bu durumda hayatımızı devam
ettirirken sosyal medyanın hayatımızı bölerek dikkatinizin güncel zamana
çekilmesine engel olur” önerisinde bulundu. Hayatımızda sosyal medyanın çaldığı
alanları belirleyerek sosyalleşme, hobiler, başarı ya da bedenle ilgili
konuları özellikle kontrol edip hangisinde eksik varsa orayı tekrardan düşünmek
ve gerekirse yeniden yapılandırmak için harekete geçmek gerektiğini söyledi.
“KARŞILAŞTIRMA
YAPMAKTAN KAÇININ”
Sosyal medyanın hayatın sadece pozitif ve zevk bölgelerini
çok imrenilecek şekilde sunduğunu aktaran Psikolog Canyurt gerçek hayatın bu
olmadığını; birçok olumlu olumsuz duygunun bir arada var olduğunu;
karşılaştırma yapmaktan kaçınmak gerektiğinin altını çizdi. Bağımlılık boyutu
çok fazla ise profesyonel bir yardım almak gerektiğini öneren Psikolog Canyurt,
şunları dile getirdi:
“Sosyal medyanın işe yarar bir tarafı olduğu gibi tehlikeli
bir tarafı da mevcuttur. Bu durumda ötürü dengeli bir şekilde kullanmak hem
ruhsal hem de fiziksel boyutta çok önemlidir. Bağımlılık konusu önemsiz ve
halledilebilir olarak görülmemelidir. Çok tehlikeli boyutlara ulaşabilme gücü
vardır. İnsanın hayatındaki birçok konsepti etkilediği için kişinin hayatına
her yönden zarar verebilir. Bu nedenle bağımlılık hissettiğiniz durumda bir
profesyonel yardım almaktan çekinmeyin."
İHA