Sonbahar alerjilerine dikkat
Sonbahar ayları ile birlikte alerjik hastalıklarda artış görüldüğünü belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kaplan, İlkbahar ve yaz aylarının bitmesine rağmen, özellikle geçmeyen öksürük, geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı gibi şikayetlerin devam ettiği hatta şiddetlendiğinin görülebileceğini söyledi.
Sonbaharda alerji sebebi olarak, sonbahar aylarında artış
gösteren küfler, ev tozları veya yabani ot polenlerinin artması
gösterilebileceğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Gülay Kaplan, sonbahar mevsiminin güzellikleri yanında bazı kişiler için
sorun olabilecek sürprizleri de beraberinde getirdiğini ifade etti. İlkbahar ve
yaz mevsimlerinden sonra büyük bir umutla beklenilen sonbahar aylarında da
alerjik hastalığı olanları ilgilendiren bazı değişiklikler meydana geldiğini
ifade eden Dr. Gülay Kaplan, “Havaların serinlemesiyle beraber rüzgâr ve
rutubet bu dönemde yaşanan iklim değişikliğinin önemli özelliklerindendir.
Polenler, rüzgârlar ile çok uzak bölgelerden taşınabilir. Yaz sonu ve
sonbaharda bazı yabani ot polenleri atmosferde yoğundur. Yağmurlarla toprağa
düşen polenler kuru yapraklar altında uzun süre kalabilirler. Yürüyüşler ve
rüzgârlar ile bu polenler havaya karışıp solunum yolu ile alındığında bazı
hastalıklara sebep olabilir” dedi.
Rutubetin küf mantarlarının üremesi için de uygun ortam
sağlamakta olduğuna dikkat çeken Kaplan, "Yine doğada toprakta, çürümüş
bitki artıkları üzerinde büyüyen mantar sporlarına bahçe işleri ile uğraşırken,
bu alanlarda yürüyüş yaparken maruz kalabilirsiniz. Bu mantar sporları yine
rüzgâr ile uzak bölgelere taşınabilir. Rutubetin artması sadece doğada değil,
aynı zamanda iç ortamlarda, yaşam alanlarımızda da akar (mite) ve küf oluşumu
için de uygun şartlar oluşturmaktadır. Evimizde, okullarda ya da işyerlerimizde
akar ve küf oluşumuna bağlı olarak yaz aylarından sonra bu alerjenlere bağlı
olarak sorunlarımız ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bunların sonucunda duyarlı
kişiler alerjik rinit ve astım hastalıklarında alevlenme yaşayabilirler"
şeklinde konuştu.
Polen ya da küf mantarlarına karşı alerjisi olan hastaların
dış ortamda yapacakları aktiviteler konusunda iyi planlama yapması gerektiğini
belirten Kaplan, "Özellikle sabah saatlerinde, rüzgarlı havalarda zorunlu
değilse dışarı çıkmaması, sportif faaliyetler için kapalı alanları tercih
etmeleri alerjenlerden korunma için önemlidir. Yaşanılan ortamlarda polen ya da
mantar sporlarının içeri girmesini önlemek için pencerelerin kapalı olması ve
eve gelindiğinde giysilerin değiştirilerek duş alınması üzerimize yapışan
alerjenlerden temizlenmek amacıyla yapılması iyi olabilir. Özellikle ormanlık
alanlarda bitkisel artıklarda mantar sporları bulunduğundan buralardaki
aktivitelerden kaçınılması gerekir. İç ortam alerjenlerinden olan akarlar (mite)
ve mantar sporları (küf), sonbahar aylarında rutubetin artması ile tekrar sorun
olmaya başlayacaktır" diye konuştu.
Ev ortamının akarların yaşayamayacağı şekilde düzenlenerek,
banyo ve mutfak gibi alanlarda daha sık görülen küf mantarları özenle yok edilmesi
gerektiğini belirten Kaplan, "Bu önlemlerin etkili olması için rutubetin
azaltılması da son derece önemlidir. Havalandırma sistemlerinin de bu açıdan
büyük risk oluşturduğu unutulmamalı ve bu cihazların bakımları düzenli olarak
yapılmalıdır. Bahar alerjisine bağlı yakınmalar kişiden kişiye farklılıklar
gösterebilir. Birçok kişide burun akıntısı, tıkanıklığı, burun içinde kaşıntı,
arka arkaya hapşırıklar, geniz akıntısı, gözlerde kaşınma, kızarma, batma,
gözaltlarında torbalanma ve morarma, boğazda ağrı, kaşıntı ve ses kısıklığı,
kulaklarda doluluk ve kaşıntı olabilir" dedi.
İHA