SON TANGO
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna şunun şurasında sadece
3 gün kaldı. Pazar günü millet, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarım kalan
vatandaşlık görevlerini tamamlamak için sandığa gidecek. CHP, milletvekili
seçimlerinde aldığı yenilgiyi bir genel başkan yardımcısının üzerine yıkıp
kurtuldu. Şimdi sanki hiç seçim olmamış ve Millet İttifakı beklenen başarıyı
gösterememiş gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2’nci turunu yeni bir seçim
havasında göstermeye çalışıyorlar.
***
Neymiş efendim bu bir seçim değil “Referandum”muş. Peki
neyin referandumu; Recep Tayyip Erdoğan’ı indirme referandumu. Hadi oradan.
Sayın kılıçdaroğlu ve yanındaki çapsız ekibi şimdi de eski alışkanlıklarına
geri döndüler ve Anadolu irfanını yok sayan söylemler söylüyorlar. İstiyorlar
ki, ülkeyi batı hayranı bir avuç elitist yönetsin. Ben gençliğimde bu partinin
yetkili organlarında görev yapan insanlar arasında batı hayranlığını müstemleke
olmaya razı olacak kadar ileri götürenleri gördüm.
***
Ben Hürriyet Gazetesi Tokyo Temsilciliği görevinde
bulunduğum yıllarda tanışma imkanına nail olduğum sonrasında çok yakın bir dost
bir ağabey olarak kendisinden çok şey öğrendiğim rahmetli Büyükelçi Gündüz
Aktan bir sohbetimizde bana Türk Diplomatların neden batılı ülkelerle müzakere
ederken başarılı olamadıklarını bir cümleyle anlatmıştı. Rahmetli Aktan: “Türk
diplomat batılı mevkidaşıyla bir müzakereye başlamadan ‘Evet ben de sizin gibi
düşünüyorum aslında ama ne yapalım ki Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi görüşü bu
ve ben de bunu savunmak zorundayım” demişti.
***
Evet bir zamanların batı hayranı Türkiye’sinin en basit
anlatımı. Artık dünya soğuk savaş döneminde ve sonrasında oluşan tek güç odaklı
bir yer değil. Batı öyle sanıldığı gibi her şeye muktedir değil. Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi üyesi 5 devlet dünyada tek söz sahibi değil.
Birleşmiş Milletler bütçesine ABD’den sonra en büyük katkıda bulunan ama buna
rağmen Güvenlik Konseyi’ne alınmayan Almanya ve Japonya’da artık yeni düzende
daha fazla söz sahibi olmak istiyor.
***
Dünyada dengeler değişiyor. Her ülke sahip olduğu ekonomik
stratejik ve silah gücüne göre dünya siyasetinde söz sahibi olmak istiyor.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür”
söylemiyle yeni dünya düzeninde söz sahibi olacağını yıllar önce dünyaya
açıklamıştır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk kez 2013'te 74. Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'nda dile getirdiği Dünya 5’ten büyüktür söylemi aslında bir
politik doktrindir.
***
Evet sayın Kılıçdaroğlu dünyayı iyi okuyamadı. Anadolu
insanını ferasetini anlayamadı. Özlemlerini isteklerini tahlil edemedi. Türk
insanı tam bağımsız yaşamak istiyor. Batılı ajanlarının yönettiği batı hayranı
bir ülke olarak ezilmek yerine kendi değerleriyle kimliğiyle yönetimde var
olmak istiyor.
Sayın Kılıçdaroğlu “Refarandum “ diyerek kendi siyasi
hayatının da sonunu hazırlıyor. Evet bu son Tango bunun dönüşü yok. Bu seçimi
de kaybeden Kılıçdaroğlu için artık siyaset defteri kapanacaktır. Çakma milliyetçi
söylemler. Millet İttifakı bileşenleri arasına katılan sahte milliyetçiler de
bunu önleyemeyecektir.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Sabah işe gelirken bir radyo programında spiker “yandım Allah”
nidalarıyla Yüksek Şeçim Kurulu (YSK) aleyhine atıp tutuyordu. YSK’yı
tanımadığı Anayasal rolünü bilmediği hemen anlaşılan spiker arkadaşa ve diğer
gazeteci kardeşlerime ders olması niteliğinde bugün biraz ansiklopodik bilgi
vereyim dedim.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay
ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyeden oluşan, Türkiye'deki
seçimlerin genel yönetim ve denetimini yürüten, aynı zamanda da seçimlerin
yargısal denetimini sağlayan karma egemen üst yargı merciidir.
***
Anayasa'da “Yasama Bölümü” içinde yer alan ve seçimlerin
genel yönetim ve denetimini yürüten Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek
üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi
üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir.
Yani öyle işkembe-i kübradan sallamakla olmuyor. YSK bir
Yüksek Mahkemedir. Ve seçimlerin bağımsızlığının teminatıdır. YSK’yı yıpratmak
sadece bölücülerin işine yarar.